sulphur - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

sulphur

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "sulphur" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 22 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
sulphur n. sülfür
sulphur n. kükürt
General
sulphur n. sülfür sarısı
sulphur n. sülf
sulphur n. sert söylem
sulphur n. iğneleyici dil
sulphur v. kükürtlemek
sulphur adj. sülfürden yapılmış
sulphur adj. sülfürle ilgili
sulphur adj. sülfüre benzeyen
sulphur adj. sülfür içeren
sulphur adj. sülfürle emprenye edilmiş
Technical
sulphur n. kükürt
Mining
sulphur n. sülfür
Food Engineering
sulphur n. kükürt
sulphur n. sülfür
Chemistry
sulphur n. kükürt
sulphur n. sarı kristalli haliyle bilinen tatsız kokusuz bir element
Geography
sulphur n. oklahoma eyaletinde şehir
sulphur n. louisiana eyaletinde şehir
sulphur n. oklahoma eyaletinde yerleşim yeri
Entomology
sulphur n. colias ve ilişkili cinslere mensup kelebek

Sens de "sulphur" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 121 résultat(s)

Anglais Turc
General
sulphur yellow n. sülfür sarısı
flowers of sulphur n. kükürtçiçeği
hot sulphur spring n. sıcak sülfür kaynağı
sulphur-yellow adj. kükürt renginde
sulphur-yellow adj. yeşilimsi sarı renkte
Politics
committee for the implementation of the directive on sulphur content in marine fuels n. deniz yakıtlarının kükürt içeriği direktifinin uygulanması komitesi
Technical
amorphous sulphur n. amorf kükürt
atmospheric sulphur dioxide n. atmosferik sülfür dioksit
baumann sulphur printing n. baumann kükürt baskısı
iron-sulphur equilibrium phase diagram n. demir-kükürt dengeli evre çizgesi
iron-sulphur-carbon alloy system n. demir-kükürt-karbon alaşım dizgesi
black sulphur n. kara kükürt
sulphur oxides n. kukurtdiyoksit
corrosive effect of atmosphere polluted with sulphur dioxide n. kükürt dioksit ile kirlenmiş atmosferin korozyon etkisi
sulphur dyestuff n. kükürt boyarmaddesi
so2 -sulphur dioxide n. kükürt dioksit
sulphur print n. kükürt baskı
sulphur control n. kükürt denetimi
sulphur stain n. kükürt lekesi
flowers of sulphur n. kükürt çiçekleri
sulphur cement n. kükürt çimentosu
sulphur-impregnated product n. kükürt dolgulu ürün
sulphur dioxide copolymer n. kükürt dioksit kopolimer
sulphur compounds n. kükürt bileşikleri
sulphur trioxide n. kükürt trioksit
sulphur point n. kükürt noktası
sulphur printing n. kükürt baskısı alma
sulphur dioxide n. kükürt dioksit
macrographic examination by sulphur print n. kükürt baskısı ile makrografik muayene
sulphur black n. kükürt siyahı
natural gases containing hydrogen sulfide or organic sulphur compounds n. kükürtlü hidrojen veya organik kükürt bileşikleri içeren doğal gazlar
liver of sulphur n. kükürt karaciğeri
sulphur vulcanization n. kükürtlendirme
sulphur dome n. kükürt kubbe
sulphur capping n. sülfür kaplaması
total sulphur in soil samples n. toprak numunelerindeki toplam kükürt
volatile organic sulphur compounds n. uçucu organik kükürt bileşikleri
high-sulphur steel n. yüksek kükürtlü çelik
high sulphur steels n. yüksek kükürtlü çelikler
sulphur crosslinking n. kükürt çapraz bağlanımı
sulphur coloured adj. kükürt renkli
Textile
sulphur-dyed adj. kükürt boyalarıyla boyanmış
Automotive
sulphur dioxide n. kükürt dioksit
lithium-sulphur battery n. lityum-sülfür batarya
Aeronautic
bound sulphur n. bileşik kükürt
free sulphur n. serbest kukurt
Petrol
low-sulphur adj. (yakıt) düşük sülfür içerikli
low-sulphur adj. düşük miktarda sülfür içeren
low-sulphur adj. düşük sülfürlü
Mining
forms of sulphur n. kükürt bileşikleri
sulphur mine n. yeraltından kükürt çıkarılan maden ocağı
Medical
exposure to sulphur dioxide n. sülfür dioksit maruziyeti
sulphur-containing products n. sülfür içerikli ürünler
volatile sulphur compounds n. uçucu volatil sülfür içerikleri
Pharmaceutics
flowers of sulphur n. kükürt çiçeği
Chemistry
native sulphur n. kükürdün eski adı
amorphous sulphur n. amorf kükürt
gaseous sulphur compound n. gaz halindeki kükürt bileşik
hydrogen sulphur n. hidrojen sülfür
lime sulphur n. kireç sülfür
odoriferous sulphur compounds n. kokulu kükürt bileşikleri
corrosive sulphur n. korozif kükürt
sulphur dioxide n. kükürt dioksit
sulphur content n. kükürt miktarı
sulphur tetrachloride n. kükürt tetraklorür
sulphur bacteria n. kükürt bakterileri
sulphur chloride n. kükürt klorür
sulphur dyestuff n. kükürt boyarmaddesi
sulphur black n. kükürt siyahı
sulphur oxide n. kükürt oksit
sulphur content meter n. kükürt içerik ölçeri
manganese sulphur ratio n. mangan kükürt oranı
sulphur compound n. kükürtlü bileşik
sulphur dichloride n. kükürt diklorür
sulphur yellow n. kükürt sarısı
sulphur compounds n. kükürt bileşikleri
potassium sulphur n. potasyum sülfür
sulphur compounds in potassium hydroxide n. potasyum hidroksitteki kükürt bileşikleri
sulphur hexafluoride n. sülfürhekzaflorür
sulphur hexafluoride n. sülfür heksaflorid
sulphur ions n. sülfür iyonları
amorphous sulphur n. reçineye benzeyen elastik bir kükürt çeşidi
ruby sulphur n. kızıl zırnık
ruby sulphur n. kükürtlü arsenik
ruby sulphur n. arsenik sülfür
ruby sulphur n. temel bileşeni arsenik ikisülfür olan kırmızı renkli camsı bir madde
flowers of sulphur n. sülfür buharının soğuk yüzeyde yoğunlaştırılması ile elde edilen küçük sülfür kristalleri
sulphur acid n. sülfasit
sulphur alcohol n. merkaptan
sulphur auratum n. (eski kimyada) antimonik sülfür
sulphur base n. sülfür tuzlarının oluşumunda baz olarak hareket edebilen bir alkali sülfür
sulphur ether n. radikallerinden meydana gelen bir sülfür çeşidi
sulphur salt n. sülfasit tuzu
Biology
sulphur bacteria n. tiyobasil cinsine mensup bakteri
Marine Biology
sulphur whale n. mavi balina
sulphur-bottom n. mavi balina
sulphur-bottom whale n. mavi balina
Botanic
vegetable sulphur n. kurtayağı tozu
vegetable sulphur n. kibritotu tozu
vegetable sulphur n. kurt pençesi tozu
sulphur tuft n. kükürt öbeği mantarı
Agriculture
calcium, magnesium, sodium and sulphur content of fertilizers n. gübrelerin kalsiyum, magnezyum, sodyum ve sülfür içeriği
Apiculture
sulphur cartridge n. kükürt fişeği
Environment
sulphur dioxide pollution n. kükürt dioksit kirliliği
sulphur showers n. genellikle çam ormanlarından rüzgarla uzaklara taşınan kükürt görünümlü sarı polen yağmurları
Geography
white sulphur springs n. batı virginia eyaletinde şehir
sulphur springs n. indiana eyaletinde yerleşim yeri
white sulphur springs n. batı virginia eyaletinde yerleşim yeri
sulphur springs n. teksas eyaletinde şehir
hot sulphur springs n. kolorado eyaletinde şehir
white sulphur springs n. montana eyaletinde şehir
Meteorology
sulphur dioxide n. sülfür dioksit
Geology
sulphur ore minerals n. sülfürlü cevher mineralleri
low-grade sulphur-bearing ores n. sülfür içerikli düşük tenörlü cevherler
sulphur and iron-oxidizing bacteria n. sülfür ve demir oksidasyonu yapan bakteriler
Ornithology
sulphur-crested cockatoo (kakatoe galerita) n. kükürt taçlı kakadu
sulphur-crested cockatoo (kakatoe galerita) n. sülfür taçlı kakadu
sulphur-crested cockatoo (kakatoe galerita) n. sülfür kakadu
sulphur-crested cockatoo (kakatoe galerita) n. sarı ibikli beyaz bir kakadu
Entomology
orange sulphur n. lahana kelebekleri familyasından olan turuncu renkli bir kelebek
sulphur butterfly n. lahana kelebeği