sürünerek - Turc Anglais Dictionnaire

sürünerek

Sens de "sürünerek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
sürünerek creepily adv.
sürünerek acrawl adv.
sürünerek serpentiningly adv.

Sens de "sürünerek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Turc Anglais
General
sürünerek ilerlemek creep v.
They crept forward.
Sürünerek ilerlediler.

More Sentences
Phrasals
sürünerek çıkmak crawl out v.
Tom crawled out of the window.
Tom pencereden sürünerek çıktı.

More Sentences
General
sürünerek tırmanma scramble n.
sürünerek ilerleme slithering n.
sürünerek ilerlemek scramble v.
sürünerek gitmek slither v.
sürünerek girmek crawl in v.
gizlice sürünerek ilerlemek undercreep v.
sürünerek ilerlemek hirsel [scotland] v.
sürünerek ilerlemek hirsle [scotland] v.
sürünerek ilerlemek sniggle v.
sürünerek tırmanmak sprawl v.
sürünerek ilerlemek sprawl v.
sürünerek ilerleyen slithered adj.
yılan gibi sürünerek snakewise adv.
Phrasals
bir yere sürünerek girmek creep into something v.
bir yerden sürünerek çıkmak crawl out of something v.
bir yere sürünerek girmek slink into something v.
sürünerek ilerlemek crawl along v.
sürünerek altına girmek crawl under v.
sürünerek ilerlemek crawl across v.
sürünerek yaklaşmak creep up on v.
sürünerek ilerlemek creep across something v.
sürünerek ilerlemek creep over someone or something v.
bir şeyin altından sürünerek ilerlemek creep under something v.
sürünerek ilerlemek creep across (something) v.
sürünerek ilerlemek creep across something v.
(bir şeyden/yerden) sürünerek çıkmak worm out of (something or some place) v.
kayarak/sürünerek gitmek slither along v.
(bir şeyin) bir tarafından bir tarafına sürünerek/yürüyerek ilerlemek crawl across (something) v.
(bir şey) boyunca sürünerek ilerlemek/yürümek crawl across (something) v.
(bir şey) üzerinde sürünerek ilerlemek/yürümek crawl across (something) v.
sürünerek ilerlemek crawl along v.
altından sürünerek ilerlemek creep under v.
üzerinde kayarak/sürünerek ilerlemek slither over v.
sürünerek girmek squirm in v.
sürünerek çıkmak squirm out (of something) v.
(bir şeyden) sürünerek çıkmak worm (one's) way out (of something) v.
Phrases
(bir şeyin/yerin) içine sürünerek girmek worm into (something or some place) v.
Idioms
sürünerek/nefesi tükenmiş halde yapmaya devam etmek run on fumes v.
(bir şeye/bir yere) sürünerek girmek worm (one's) way into (something or some place) v.
Construction
(binada) sürünerek erişilebilen alan crawlspace n.
Botanic
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot aleppo grass (sorghum halepense) n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot johnsongrass n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot means grass n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot johnson grass n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot evergreen millet n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot sorghum halepense n.
köksapları yer altından sürünerek yayılan ve yem olarak yetiştirilen çok yıllık bir ot guinea grass n.
Military
sürünerek ilerleme creeping by advancing n.
Entomology
yumuşakça gibi sürünerek hareket eden larva slug n.
sürünerek hareket eden larva slug caterpillar n.
sürünerek hareket eden larva slug worm n.