tıka basa - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tıka basa



Sens de "tıka basa" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
General
tıka basa chock-a-block adj.
tıka basa chuck-full adj.
tıka basa chock-full adj.
tıka basa cram full adj.
tıka basa chockful adj.
tıka basa chockablock adj.
tıka basa choke-full adj.
tıka basa capacity adj.
tıka basa lucky [scotland] adj.
Idioms
tıka basa to the gunwales expr.
tıka basa full to the scuppers expr.
tıka basa to the gills expr.
tıka basa to (one's) heart's desire expr.

Sens de "tıka basa" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 245 résultat(s)

Turc Anglais
General
tıka basa doyurma englutting n.
tıka basa yeme englutting n.
tıka basa yeme engorgement n.
tıka basa yiyen kimse gorger n.
tıka basa yemek yiyen kimse overeater n.
tıka basa yiyen kimse slabberer n.
tıka basa doldurmak overfill v.
tıka basa doldurmak clutter v.
tıka basa doldurmak encumber v.
tıka basa yemek stuff v.
tıka basa yemek gorge v.
tıka basa yemek stodge v.
tıka basa yedirmek cram v.
tıka basa yemek stuff oneself v.
tıka basa yemek glut oneself with v.
tıka basa doldurmak pack v.
tıka basa yemek englut v.
tıka basa dolu olmak be overcrowded v.
tıka basa doyurmak englut v.
tıka basa yemek make a pig of oneself v.
ağzını tıka basa doldurmak tuck into v.
tıka basa doldurmak clutter up v.
tıka basa yemek cram v.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak gorge oneself on v.
tıka basa yedirmek surfeit v.
tıka basa yemek overeat v.
tıka basa yemek glut oneself on v.
tıka basa doldurmak choke up v.
tıka basa doldurmak stoke v.
tıka basa doldurmak glut v.
tıka basa yedirmek stuff somebody v.
tıka basa doldurmak cram v.
tıka basa doldurmak stuff v.
tıka basa doldurmak tuck away v.
tıka basa doldurmak jam v.
tıka basa doldurmak overcrowd v.
tıka basa yedirmek satiate v.
tıka basa yedirmek stuff v.
bir şeyi tıka basa doldurmak glut something with something v.
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak gorge oneself with something v.
tıka basa/ağzına kadar dolmak engorge v.
tıka basa doldurmak fill to overflowing v.
tıka basa doldurmak accumber v.
tıka basa doldurmak thwack [obsolete] v.
tıka basa doldurmak trig [dialect] v.
tıka basa yedirmek englut v.
tıka basa yemek batten v.
karınını tıka basa doldurmak stuff v.
tıka basa doldurmak heap v.
tıka basa doldurmak replete v.
tıka basa dolmak bulge v.
tıka basa doldurmak bulge v.
tıka basa yemek glut v.
tıka basa dolmak choke v.
tıka basa yemek overcram v.
tıka basa yemek overfeed v.
tıka basa doldurmak overpester [obsolete] v.
tıka basa doldurmak overset v.
tıka basa doldurmak overstuff v.
tıka basa doldurmak infarce [obsolete] v.
tıka basa yedirmek inglut [obsolete] v.
tıka basa yedirmek cloy v.
tıka basa doldurmak cloy [obsolete] v.
tıka basa yiyecekle doldurmak cram v.
(bir şey ile) tıka basa doldurmak gavage v.
tıka basa yemek slabber v.
tıka basa doyurmak stall [dialect] [uk] v.
tıka basa yedirmek stall [dialect] [uk] v.
tıka basa doldurmak stive v.
tıka basa doymak stoke v.
tıka basa doldurmak supply v.
tıka basa yedirmek surcloy [obsolete] v.
tıka basa dolu overcrowded adj.
tıka basa yemiş gorged adj.
tıka basa doymuş replete adj.
tıka basa dolu jam-packed adj.
tıka basa dolu (koltuk vb) overstuffed adj.
tıka basa dolu overstuffed adj.
tıka basa dolu trig [dialect] adj.
tıka basa dolu jam-packed adj.
tıka basa dolu jampacked adj.
tıka basa dolu jam-full adj.
tıka basa dolduran repletive adj.
tıka basa dolduran repletory adj.
tıka basa doldurulmuş locuplete adj.
tıka basa dolmuş overcrammed adj.
tıka basa dolu cluttered adj.
tıka basa dolu pang [scotland] adj.
tıka basa dolu stocked with adj.
tıka basa doymuş bir şekilde gorgedly adv.
Phrasals
tıka basa/sıkış tıkış koymak box up v.
tıka basa/sıkış tıkış doldurmak box up v.
tıka basa/sıkış tıkış yerleştirmek box up v.
tıka basa doldurmak chuck (something) in (to something) v.
tıka basa doldurmak chuck (something) into (something) v.
tıka basa doldurmak chuck something into something v.
bir şey ile tıka basa dolmak/şişmek bulge with something v.
çok/tıka basa içmek tank up on something v.
tıka basa (bir şeyin içine) doldurmak/itmek stuff something down something v.
tıka basa doldurmak cram with (someone or something) v.
tıka basa doldurmak cram someone or something with someone or something v.
tıka basa doldurmak crowd with (someone or something) v.
tıka basa doldurmak crowd something with someone or something v.
tıka basa doldurmak ram (something) down v.
(bir şeyi) tıka basa yemek gorge with (something) v.
tıka basa yemek gorge with v.
tıka basa yedirmek stuff in v.
tıka basa yemek stuff in v.
(birine) tıka basa (bir şey) yedirmek stuff into (something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something into someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak stuff someone or something in v.
tıka basa yedirmek stuff up v.
(bir şeyle) tıka basa doldurmak stuff with (something) v.
tıka basa (bir şey) yedirmek stuff with (something) v.
tıka basa (bir şey) yemek stuff with (something) v.
tıka basa (bir şey) yemek/içmek load up on (something) v.
bir şeyi tıka basa doldurmak clutter something up v.
ile tıka basa doldurmak cram with v.
birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak crowd someone or something into something v.
birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak crowd someone or something in something v.
birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak crowd someone or something in v.
tıka basa dolmak chock up v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
ile tıka basa doldurmak/doyurmak glut with v.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak gorge oneself on something v.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge oneself on something v.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak gorge oneself with something v.
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge oneself with something v.
birini/bir şeyi bir şeyle tıka basa doyurmak gorge someone or something with something v.
birinin/bir şeyin midesini bir şeyle tıka basa doldurmak gorge someone or something with something v.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak gorge on v.
ile karnını tıka basa doyurmak gorge on v.
-'i tıka basa yemek gorge on v.
(bir şeyle) karnını tıka basa doyurmak gorge on (something) v.
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak gorge on (something) v.
(bir şeyi) tıka basa yemek gorge on (something) v.
bir şeyi bir şeyle ağzına kadar/tıka basa doldurmak heap something with something v.
ile tıka basa/ağzına kadar doldurmak heap with v.
(bir şeyle) tıka basa doldurmak jam with (something) v.
(bir şeyi) tıka basa/domuz gibi yemek munch out (on something) v.
(birini/kendini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doyurmak satiate (someone, something, or oneself) with (something) v.
(bir şeyden) tıka basa yemek scarf out (on something) v.
tıka basa yemek stuff down v.
(birine) tıka basa yedirmek stuff into (someone) v.
Phrases
tıka basa yeme belirten ünlem nom interj.
tıka basa yeme belirten ünlem nom nom nom interj.
Colloquial
tıka basa doldurmak jampack n.
tıka basa dolu konteyner blivit n.
karnını tıka basa doyurmak tank up v.
tıka basa doldurmak jam-pack v.
tıka basa doldurmak crap up (something) v.
tıka basa doldurmak crap up v.
tıka basa yemek stoke up v.
tıka basa fast food yemek mac out v.
tıka basa yemek stuff your face v.
tıka basa yemek skoff v.
tıka basa dolu chocker adj.
tıka basa dolu bumping adj.
tıka basa dolu full to the gills adj.
Idioms
tıka basa yemek have a bellyful (of something) v.
midesi tıka basa dolu olmak be as full as a tick v.
tıka basa doymak be as full as a tick v.
tıka basa yemek be full as a goog v.
tıka basa yemek eat one's fill v.
tıka basa yemek fill one's face v.
tıka basa dolmak be packed like sardines v.
tıka basa yemek eat one's head off v.
tıka basa yemek eat until it comes out of one's ears v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to one's ribs v.
tıka basa dolu olmak be packed to the rim v.
tıka basa yemek eat like a pig v.
tıka basa yemek make a pig of oneself v.
tıka basa yemek glut oneself v.
tıka basa yemek stuff one's face v.
(bir şeyle) tıka basa dolu olmak abound in v.
-ile tıka basa doldurmak fill something up with something v.
(bir şeyle) tıka basa dolu olmak teem in v.
(bir şeyle) tıka basa dolu olmak pullulate with v.
küçük bir kaba/yere tıka basa koymak fit a quart into a pint pot v.
küçük bir kaba/yere tıka basa koymak squeeze a quart into a pint pot v.
(bir şeyi bir şeyle) tıka basa doldurmak stuff (something) full of (something) v.
(birine) tıka basa (bir şey) yedirmek stuff (someone) full of (something) v.
(bir şeyden) tıka basa yemek stuff (oneself) full of (something) v.
(birilerini/bir şeyleri) tıka basa doluşturmak squash (someone or something) (in) like sardines v.
(birilerini/bir şeyleri) tıka basa sığıştırmak squash (someone or something) (in) like sardines v.
tıka basa dolmak be squashed (in) like sardines v.
tıka basa doluşmak be squashed (in) like sardines v.
tıka basa doymak be stuffed like a turkey v.
tıka basa dolu olmak be stuffed to the gills v.
tıka basa yemek play a good knife and fork v.
tıka basa doluşmak be packed like sardines v.
tıka basa doluşmak be packed in like sardines v.
tıka basa dolu olmak be chock-a-block v.
tıka basa yemek/içmek do justice to something v.
tıka basa yemek/içmek do justice to (something) v.
tıka basa yemek eat fill v.
tıka basa yemek fill face v.
tıka basa yemek make a pig of yourself v.
(bir şey) için karnını tam/tıka basa doyurmamak save room (for something) v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to ribs v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to the ribs v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to your ribs v.
tıka basa yemek stuff face v.
tıka basa dolu jammed to the rafters adj.
tıka basa dolu topped up adj.
tıka basa dolu chock-a-block full with adj.
tıka basa dolu full to the brim adj.
tıka basa dolu filled to the brim adj.
tıka basa dolu packed to the gills adj.
tıka basa dolu chock-a-block adj.
tıka basa dolu loaded to the gills adj.
(birileriyle veya bir şeylerle) tıka basa dolu swimming with someone or something adj.
tıka basa doymuş (as) full as a tick adj.
midesi tıka basa dolu (as) full as a tick adj.
tıka basa yemiş (as) full as a tick adj.
midesi tıka basa dolu full as a tick adj.
tıka basa doymuş full as a tick adj.
tıka basa yemiş full as a tick adj.
tıka basa doluşmuş packed (in) like sardines adj.
tıka basa dolu packed to the rafters adj.
tıka basa doluşmuş squashed (in) like sardines adj.
tıka basa doymuş stuffed like a turkey adj.
tıka basa doymuş stuffed to the gills adj.
ağzına kadar/tıka basa dolu up to the gills expr.
Archaic
tıka basa dolduran şey/kimse surfeiter n.
tıka basa doldurmak gormandize v.
tıka basa doldurmak gormandise v.
tıka basa doyurmak pamper v.
tıka basa yedirmek pamper v.
Slang
bir yerin tıka basa dolu olması nuts to butts n.
tıka basa yemek blimp out v.
tıka basa/domuz gibi yemek munch out v.
tıka basa yemek oink out v.
tıka basa yemek hog out v.
tıka basa sağlıksız yiyecekler yemek mack out v.
tıka basa fast food yemek mack out v.
tıka basa mcdonald's yemek mack out v.
tıka basa (bir şey) yemek oink out (on something) v.
tıka basa doymuş jammed up adj.
tıka basa doymuş jammed adj.
tıka basa dolu ten pounds of shit in a five-pound bag expr.
tıka basa dolu ten pounds of shit in a five-pound bag expr.
British Slang
tıka basa yemiş pogged adj.
tıka basa yemiş podged adj.
tıka basa dolu fit to burst adj.