Historique

take place

Sens de "take place" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 11 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	take place v.	meydana gelmek
General
2	General	take place v.	vuku bulmak
3	General	take place v.	cereyan etmek
4	General	take place v.	geçmek
5	General	take place v.	yer bulmak
6	General	take place v.	olay (bir yerde) geçmek
7	General	take place v.	olmak
8	General	take place v.	gerçekleşmek
9	General	take place v.	olagelmek
Technical
10	Technical	take place v.	meydana gelmek
Ottoman Turkish
11	Ottoman Turkish	take place v.	vaki olmak

Sens de "take place" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 100 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	take someone's place v.	yerini doldurmak (birinin)
2	General	take the place of v.	yerini almak
3	General	take somebody's place v.	yerine geçmek
4	General	take place for an armed fight v.	çatışma çıkmak
5	General	take something's place v.	bir şeyin yerini işgal etmek
6	General	take someone's place v.	birinin yerini işgal etmek
7	General	take the place of v.	yerine geçmek
8	General	take an important place v.	önemli yer tutmak
9	General	take place in the scope of v.	kapsamında yer almak
10	General	take the first place v.	birinci sırayı almak
11	General	take the second place v.	ikinci sırayı almak
12	General	take place in literature v.	literatürde yer almak
13	General	take the third place v.	üçüncü sırayı almak
14	General	(accident) to take place v.	kaza meydana gelmek
15	General	(accident) to take place v.	kaza olmak
16	General	take the place of v.	(birisinin) yerini almak
17	General	take place near the top v.	ilk sıralarda yer almak
18	General	take place on the top v.	ilk sırada yer almak
19	General	take one's place v.	yerini almak
20	General	take one's place v.	birinin yerini almak
21	General	take one's place v.	birinin yerine geçmek
22	General	take/gain a place in society v.	toplumda yer edinmek
23	General	happen/take place as expected v.	istenen şekilde gerçekleşmek
24	General	take someone a special place v.	birini özel bir yere götürmek
25	General	take the place of v.	kaim olmak
26	General	take place in the list v.	listede yer almak
27	General	take the place of v.	(birinin) yerine geçmek
Phrasals
28	Phrasals	take something into some place v.	bir yere bir şey getirmek
29	Phrasals	take (one) through (something or some place) v.	(birine bir şeyde/yerde) eşlik etmek
30	Phrasals	take (one) through (something or some place) v.	(birine bir şeyde/yerde) rehberlik etmek
31	Phrasals	take (one) through (something or some place) v.	(birini bir şeyde/yerde) gezdirmek
32	Phrasals	take (someone or something) back to (someone or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) geri götürmek
33	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) taşımak
34	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) çıkarmak
35	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) bırakmak
36	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) götürmek
37	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek
38	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar yolu göstermek
39	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar rehberlik etmek
40	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir şeyden/yerden) bir süreliğine izin almak
41	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yerden/şeyden) bir süreliğine uzak kalmak
42	Phrasals	take off from (something or some place) v.	(bir yere/şeye) bir süre gitmemek
43	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) havalanmak
44	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) uçakla havalanmak
45	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) aceleyle çıkmak
46	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) telaşla çıkmak
47	Phrasals	take off from (some place) v.	(bir yerden) hızla çıkmak
48	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine sokmak
49	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine getirmek
50	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine almak
51	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeye/bir yere) kabul etmek
52	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birine/bir şeye bir yerde) kalacak yer sağlamak
53	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şeyde/bir yerde) misafir etmek
54	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi evine almak
55	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir şey) altına almak
56	Phrasals	take (someone or something) into (something or some place) v.	(birini/bir şeyi bir duruma) almak/sokmak/getirmek
Colloquial
57	Colloquial	nannies can't take the place of parents expr.	bakıcılar ebeveynlerin yerini dolduramaz
Idioms
58	Idioms	take one's place in the spotlight v.	bütün dikkatleri üzerine çekmek
59	Idioms	take its rightful place v.	hak ettiği yere gelmek
60	Idioms	take pride of place v.	gözönünde olmak
61	Idioms	take pride of place v.	vitrinde olmak
62	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla öylesine (bir yere) gitmek
63	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla (bir yere) gidip gelmek
64	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla dolaşmak
65	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla aylak aylak dolaşmak
66	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla aylak aylak (bir yere) gitmek
67	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla öylesine dolaşmak/gezinmek
68	Idioms	take a spin (to some place) v.	araçla gezintiye çıkmak
69	Idioms	take (someone, something, or some place) by storm v.	şiddetli ve ani bir hücum yaparak (birini/bir şeyi/bir yeri) almak
70	Idioms	take (someone, something, or some place) by storm v.	şiddetli ve ani bir hücumla (birini/bir şeyi/bir yeri) ele geçirmek
71	Idioms	take (someone, something, or some place) by storm v.	(birinde/bir şeyde/bir yerde) fırtınalar estirmek
72	Idioms	take (someone, something, or some place) by storm v.	(birileri/bir şeyler arasında)/(bir yerde) aniden çok başarılı olmak/yayılmak
73	Idioms	take (someone, something, or some place) by storm v.	ortalığı kasıp kavurmak
74	Idioms	take (someone's or something's) place v.	(birinin/bir şeyin) yerini almak
75	Idioms	take (someone's or something's) place v.	(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
76	Idioms	take (someone's or something's) place v.	(birinin/bir şeyin) yerini doldurmak
77	Idioms	take into some place v.	bir yere getirmek/götürmek
78	Idioms	take refuge in (something or some place) v.	(bir şeye/bir yere) sığınmak
79	Idioms	take second place v.	ikinci olmak
80	Idioms	take second place v.	ikinci gelmek
81	Idioms	take second place v.	ikinci sırayı almak
82	Idioms	take second place v.	daha önemsiz olmak
83	Idioms	take second place v.	(birinden/bir şeyden) sonra gelmek
84	Idioms	take the chill off (of) (something or some place) v.	(bir şeyi/bir yeri) hafifçe ısıtmak
85	Idioms	take the chill off (of) (something or some place) v.	(bir şeyin/bir yerin) soğukluğunu gidermek/kırmak
86	Idioms	take the chill off (of) (something or some place) v.	(bir şeyi/bir yeri) ılıklaştırmak
87	Idioms	take the place of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
88	Idioms	take the place of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yerini almak
89	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yere) yerleşmek
90	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yeri) yuvası yapmak/olarak belirlemek
91	Idioms	take your place v.	yerini almak
92	Idioms	take your place v.	yerine oturmak
93	Idioms	take your place v.	yerine geçmek
94	Idioms	take your place v.	hak ettiği yere/konuma gelmek/ulaşmak
Speaking
95	Speaking	where did battle of gallipoli take place? expr.	çanakkale savaşı nerede oldu?
96	Speaking	where does the story take place? expr.	hikaye nerede geçiyor?
97	Speaking	when does the marathon take place every year? expr.	maraton her yıl ne zaman gerçekleşiyor?
Technical
98	Technical	corrosion take place n.	pasın oluşması
Military
99	Military	take a place by storm v.	şiddetli bir hücum yaparak bir yeri almak
100	Military	take a place by storm v.	şiddetli bir hücum yaparak bir yeri ele geçirmek