tekdüze - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tekdüze



Sens de "tekdüze" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tekdüze uniform adj.
General
tekdüze monotony n.
tekdüze drab adj.
tekdüze flat adj.
tekdüze colorless adj.
tekdüze dull adj.
tekdüze singsong adj.
tekdüze prosaic adj.
tekdüze monotone adj.
tekdüze humdrum adj.
tekdüze monotonous adj.
tekdüze uniform adj.
tekdüze soul-destroying adj.
tekdüze monotonic adj.
tekdüze colourless adj.
tekdüze chain adj.
tekdüze undifferentiated adj.
tekdüze unrelieved adj.
tekdüze uniformal adj.
tekdüze uniformitarian adj.
tekdüze level adj.
tekdüze blank adj.
tekdüze homogeneal adj.
tekdüze samely adj.
tekdüze flavorless adj.
tekdüze flavourless adj.
tekdüze self adj.
tekdüze sodden adj.
tekdüze sodden-witted adj.
tekdüze soggy adj.
tekdüze pokey adj.
tekdüze square adj.
Colloquial
tekdüze beige adj.
tekdüze samey adj.
Idioms
tekdüze on an even keel expr.
Technical
tekdüze monotonic adj.
tekdüze monotonous adj.
Medical
tekdüze isocratic adj.
tekdüze uniform adj.
Literature
tekdüze lumpish adj.
Slang
tekdüze white-bread adj.
tekdüze whitebread adj.

Sens de "tekdüze" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 98 résultat(s)

Turc Anglais
General
tekdüze işlev monotic function n.
tekdüze ritim singsong n.
tekdüze iş treadmill n.
tekdüze maliyetleme uniform costing n.
tekdüze olasılık dağılımı uniform probability distribution n.
tekdüze bir tonda sıkıcı konuşma cant n.
tekdüze kimse bourgeois n.
(özellikle yazıda) deha içermeyen tekdüze üslup monotone n.
gazete sayfasının yarattığı tekdüze grilik algısı grayness n.
boşluksuz büyük bir metin gövdesinin yarattığı tekdüze grilik algısı grayness n.
tekdüze iş dreariness n.
sıkıcı ve tekdüze iş yapan kimse drone n.
tekdüze ve alçak sesle konuşan kimse drone n.
tekdüze sesle aralıksız konuşan kimse droner n.
tekdüze söyleme intoning n.
tekdüze kimse snooze n.
tekdüze şey squirrel cage n.
tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak drone v.
tekdüze bir tonda sıkıcı bir şekilde konuşmak cant v.
tekdüze bir tonda söylemek drant v.
tekdüze bir biçimde konuşmak droll v.
tekdüze bir sesle konuşmak drone on v.
tekdüze hareket etmek schlep v.
tekdüze hareket etmek schlepp v.
tekdüze şekilde hareket etmek shlep v.
tekdüze yaşamak stagnate v.
tekdüze söylenen chanting adj.
tekdüze olmayan hareketlerle ilgili nontranslational adj.
tekdüze söylenen intoned adj.
tekdüze bir biçimde unvaryingly adv.
tekdüze bir biçimde tediously adv.
tekdüze bir şekilde blandly adv.
tekdüze bir biçimde monotonously adv.
tekdüze biçimde monotonically adv.
Colloquial
tekdüze yer/şey dullsville n.
Idioms
tekdüze ritim 4-on-the-floor n.
tekdüze bir süreç yaşamak get into a rut v.
Trade/Economic
tekdüze muhasebe sistemi unified accounting system n.
Technical
sistematik tekdüze rasgele örnekleme systematic uniform random sampling n.
tekdüze saldırı uniform attack n.
tekdüze yoğunluk uniform density n.
tekdüze astar monolithic lining n.
tekdüze akış uniform flow n.
tekdüze mıknatıs alanı uniform magnetic field n.
tekdüze sertlik dağılımı uniform hardness distribution n.
tekdüze genleşme uniform expansion n.
tekdüze sıcaklık dağılımı uniformtemperature distribution n.
tekdüze olmayan mantık nonmonotonic logic n.
tekdüze yük uniform load n.
tekdüze dağılım uniform distribution n.
tekdüze uzama uniform elongation n.
tekdüze eğim uniform grade n.
tekdüze yenim uniform corrosion n.
tekdüze kesit uniform cross section n.
tekdüze gerinim hızı uniform strain rate n.
tekdüze sertlik uniform hardness n.
tekdüze çökelme uniform precipitation n.
tekdüze gerinim uniform strain n.
tekdüze basınç uniform compression n.
bir çizgi veya yön üzerinde tekdüze hareket eden translational adj.
bir çizgi veya yön üzerinde tekdüze hareket eden translatory adj.
bir çizgi veya yön üzerinde tekdüze hareket ile ilgili translatory adj.
bir çizgi veya yön üzerinde tekdüze hareket ederek translationally adv.
Computer
tekdüze işlev monotonic function n.
Informatics
tekdüze rasgele sayı uniform random number n.
tekdüze olmayan nicemleme nonuniform quantization n.
tekdüze kütük flat file n.
tekdüze işlev monotonic function n.
tekdüze bellek flat memory n.
Textile
tekdüze uzunlukta olması için kırpılarak şekil verilmiş (kürk veya yün) sheared adj.
Lighting
tekdüze türsellik diyagramı ucs diagram n.
tekdüze türsellik diyagramı uniform-chromaticity-scale diagram n.
tekdüze türsel uzay uniform colour space n.
Psychology
tekdüze duygulanım flat affect n.
Math
tekdüze azalmayan işlev monotone nondecreasing function n.
tekdüze işlev monotonic function n.
tekdüze işlev monotone function n.
tekdüze artmayan işlev monotone nonincreasing function n.
tekdüze olmayan nonmonotonic adj.
tekdüze (işlev) monotone adj.
Statistics
iki değişkenli tekdüze dağılım bivariate uniform distribution n.
kesikli dairesel tekdüze dağılım discrete circular uniform distribution n.
plackett tekdüze dağılımı plackett's uniform distribution n.
tekdüze örnekleme oranı uniform sampling fraction n.
tekdüze tayflar uniform spectrum n.
tekdüze puan sınaması uniform scores test n.
tekdüze dağılım uniform distribution n.
Social Sciences
(sosyal yaşam) tekdüze static adj.
Literature
çapraz ve tekdüze bir kafiye düzeni içeren eski bir şarkı veya şiir virelay n.
tekdüze seslerle tekrarlanmak jingle v.
Music
ritmik melodi eşliğinde hızlı ve tekdüze monolog söyleyerek yapılan müzik türü rap music n.
devamlı tekdüze ses çıkaran enstrüman drone n.
müzik aletinin devamlı ve tekdüze ses çıkaran bölümü drone n.
tekdüze tonda söylenebilen (şarkı, ilahi, vb.) chantable adj.
tekdüze tonda söylenen (şarkı, ilahi, vb.) chanted adj.
Archaic
tekdüze olmayan disuniform adj.
Slang
uzun süreli tekdüze konuşma sesi rolling buzz n.
tekdüze kimse snore n.