time out! - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

time out!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "time out!" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 130 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
time-out n. zaman aşımı
General
time out of mind n. eskiden beri
time out of mind n. öteden beri
time out n. zaman dışı
time out n. zaman aşımı
time-out n. mola
time-out n. ara
out of school time n. okul dışı zaman
time out n. mola
run out of time v. birinin vakti kalmamak
(time) run out v. süre dolmak
take time out of one's busy schedule v. yoğun programından belirli bir süre ayırmak
take a time-out v. mola vermek
out of time adj. temposuz
out of time adj. tempoya aykırı
Phrasals
time out v. birinin çıkış/gidiş/ayrılış saatini kaydetmek
time someone out v. birinin çıkış/gidiş/ayrılış saatini kaydetmek
Phrases
the time is out of joint expr. dünyanın çivisi çıkmış
Colloquial
time is running out expr. zaman tükeniyor
time (out)! exclam. bir dakika sus/susun!
Idioms
take time out v. ara vermek
run out of time v. zamanı kalmamak
run out of time v. zamanı bitmek
run out of time v. zamanı tükenmek
dance out of time v. ayak uyduramamak
dance out of time v. dansa ayak uyduramamak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. ritme uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. tempoya uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
get out of time (with someone or something) v. tempoyu/ritmi tutturamamak
get out of time (with someone or something) v. temponun/ritmin dışına çıkmak
get out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
get out of time (with someone or something) v. ritme/tempoya ayak uyduramamak
get out of time v. ayak uyduramamak
get out of time v. (birine/bir şeye) ayak uyduramamak
get out of time v. uyum sağlayamamak
get out of time v. (birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
get out of time v. uyumu/senkronu kaybetmek
get out of time v. senkronun dışına çıkmak
get out of time v. zamanlamayı tutturamamak
get out of time v. zamanlamanın dışına çıkmak
get out of time v. zamanlamaya ayak uyduramamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalayamamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini tutturamamak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) adımlarını kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturamamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize olamamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronu kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini kaçırmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uyduramamak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymamak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymayı reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) göre hareket etmemek
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) göre hareket etmeyi reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
march out of time (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyumlu olmayı reddetmek
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) aykırı hareket etmek
march out of time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) dışında hareket etmek
march out of time (with someone or something) v. (birinden/bir şeyden) farklı davranmak
march out of time (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmayı reddetmek
march out of time v. ritmini yakalayamamak
march out of time v. ritmini tutturamamak
march out of time v. adımlarını kaçırmak
march out of time v. zamanlamasını kaçırmak
march out of time v. zamanlamasını tutturamamak
march out of time v. senkronize olamamak
march out of time v. senkronu kaçırmak
march out of time v. ritminin dışına çıkmak
march out of time v. ritmini kaçırmak
march out of time v. ayak uyduramamak
the sands (of time) are running out expr. vakit azalıyor
the sands (of time) are running out expr. zaman daralıyor
the sands (of time) are running out expr. az kaldı
the sands (of time) are running out expr. süre bitmek üzere
since time out of mind expr. çok eskiden beri
since time out of mind expr. öteden beri
since time out of mind expr. eskiden beri
since time out of mind expr. çok eski zamanlardan beri
since time out of mind expr. fi tarihinden beri
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamayan
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmine uyum sağlayamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) temposuna uyum sağlayamayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmine/temposuna ayak uyduramayan
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu kaçıran
out of time (with someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ritmini/temposunu takip edemeyen
out of time (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı tempoda/ritimde ilerleyemeyen
Speaking
did one’s time and get out v. cezasını çekip çıkmak
thank you for taking time out of your busy schedule expr. bu kadar yoğunluğunuz arasında vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz
thank you for taking time out of your busy schedule expr. bu kadar işinizin arasında/sıkışık zamanınızda bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
we are running out of time expr. fazla zamanımız kalmadı
we're running out of time expr. vaktimiz azalıyor
we're running out of time expr. zamanımız tükeniyor
we are running out of time expr. zaman azalıyor
we're running out of time expr. vaktimiz tükeniyor
time is running out expr. zaman daralıyor
I'm running out of time expr. zamanım tükeniyor
we are running out of time expr. zamanımız azalıyor
we are running out of time expr. zamanımız daralıyor
we are running out of time expr. zaman daralıyor
time is running out expr. zaman azalıyor
we're running out of time expr. zamanımız azalıyor
Trade/Economic
out of time adj. vadesi geçmiş
Technical
out of service time n. hizmet dışı zaman
time out n. zaman aşımı
Computer
out of service time n. hizmet dışı zaman
cache time-out n. önbellek zaman aşımı
scsi time out n. scsi süre aşımı
bus time-out n. veri yolu zaman aşımı
Informatics
receive time-out n. alışta zaman aşımı
time out n. zaman aşımı
Telecom
out-of-frame-alignment time n. çerçeve dışı hizalama zamanı
time out n. zaman aşımı
Electric
time lag cut-out n. etkisi geciktirilmiş röle
Medical
lock-out time n. kilitli kalma süresi
Psychology
time out from reinforcement n. pekiştirmeye ara verme
Education
time out n. yaramaz çocuğa ceza olarak verilen sessizlik molası
Sport
time out n. oyun dışı zaman
time-out n. oyun sırasında özel bir nedenle verilen mola
request time out v. mola istemek
Volleyball
time out n. mola
tactical time-out n. taktik mola
technical time-out n. teknik mola
time out expr. taym aut
British Slang
chucking out time n. barın kapattığı ve müşterileri dışarı çıkardığı saat