| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | decide to take the plunge v. | bir şeyi yapmaya karar vermek |
| General | cause to decide v. | karar vermesini sağlamak |
| General | be left to somebody to decide v. | takdirine kalmak |
| General | decide to not fly v. | uçmaktan vazgeçmek |
| General | decide to do something v. | bir şeyi yapmaya karar vermek |
| General | decide to have her baby aborted v. | kürtaj yaptırmaya karar vermek |
| General | decide to have an abortion v. | kürtaj yaptırmaya karar vermek |
| Speaking | ||
| Speaking | you have three hours to decide expr. | karar vermek için üç saatin var |
| Speaking | you don't have to decide right now expr. | şu anda karar vermek zorunda değilsin |
| Politics | ||
| Politics | decide to hold an early election v. | erken seçime karar vermek |
| Politics | decide to hold an early election v. | erken seçim kararı almak |
| Politics | decide to go for an early election v. | erken seçime karar vermek |
| Politics | decide to go for an early election v. | erken seçim kararı almak |
| Construction | ||
| Construction | decide to demolish v. | yıkım kararı vermek |
