Historique

toplanmış

Sens de "toplanmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	toplanmış	agglomerate adj.
2	General	toplanmış	picked adj.
3	General	toplanmış	bunched adj.
4	General	toplanmış	agglomerated adj.
5	General	toplanmış	accumulative adj.
6	General	toplanmış	totaled adj.
7	General	toplanmış	assembled adj.
8	General	toplanmış	summed adj.
9	General	toplanmış	conglomerate adj.
10	General	toplanmış	aggregate adj.
11	General	toplanmış	amassed adj.
12	General	toplanmış	totalled adj.
13	General	toplanmış	accumulated adj.
14	General	toplanmış	aggregational adj.
15	General	toplanmış	agminate adj.
16	General	toplanmış	upheaped adj.
17	General	toplanmış	mustered adj.
18	General	toplanmış	ridden adj.
19	General	toplanmış	in adj.
Law
20	Law	toplanmış	cumulative adj.
Technical
21	Technical	toplanmış	collected adj.
Computer
22	Computer	toplanmış	picked up adj.
23	Computer	toplanmış	pooled adj.
Chemistry
24	Chemistry	toplanmış	cumulative adj.

Sens de "toplanmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	toplanmış sürü	roundup n.
2	General	at kuyruğu şeklinde toplanmış saç	queue n.
3	General	toplanmış yardım	collection n.
4	General	toplanmış şey	lump n.
5	General	şık bir şekilde toplanmış saç	updo n.
6	General	su toplanmış kabarcık	blister n.
7	General	toplanmış şeyler	upheapings n.
8	General	glasgow sanat okulu çevresinde toplanmış ve 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında etkili olmuş bir grup tasarımcı	glasgow school n.
9	General	tamamı rulo haline getirilerek toplanmış saç	pomp n.
10	General	tamamı rulo halinde toplanmış saç	pompadour n.
11	General	toplanmış sığır sürüsü	gather [dialect] n.
12	General	tepede toplanmış (saç)	upswept adj.
13	General	acele ile toplanmış	scratch adj.
14	General	toplanmış (bir yere)	crowded adj.
15	General	elle toplanmış	handpicked adj.
16	General	su toplanmış olan	dropsied adj.
17	General	sürü olmuş toplanmış	shoaled adj.
18	General	toplanmış (topluluk vb)	leagued adj.
19	General	kan toplanmış	congested adj.
20	General	bir araya toplanmış	agminate adj.
21	General	bir merkez etrafında toplanmış bölümleri olan	centric adj.
22	General	elle toplanmış	hand-picked adj.
23	General	seferde aceleyle toplanmış harp divanında gerçekleşen	drumhead adj.
24	General	saçı at kuyruğu şeklinde toplanmış	pig-tailed adj.
25	General	bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal topluluklarına ait veya ilişkili	spherulitic adj.
26	General	kan toplanmış bir halde	congestedly adv.
27	General	toplanmış halde	addedly adv.
28	General	toplanmış olarak	accumulatively adv.
Idioms
29	Idioms	(birçok farklı kişinin özellikleri) bir kişide toplanmış	(all) rolled into one adj.
30	Idioms	derlenip toplanmış	all spruced up adj.
31	Idioms	derlenip toplanmış	all spruced up adj.
Trade/Economic
32	Trade/Economic	toplanmış giderler	accrued expenses n.
33	Trade/Economic	piyasadan toplanmış	decommissioned adj.
Law
34	Law	haksız toplanmış kanıt	fruit of the poisonous tree n.
35	Law	yasal olmayan yollarla toplanmış delil	fruit of the poisonous tree n.
Politics
36	Politics	(hindistan) gelir toplanması amacıyla bir merkezde toplanmış köyler	taluk n.
37	Politics	(hindistan) gelir toplanması amacıyla bir merkezde toplanmış köyler	taluka n.
38	Politics	(hindistan) gelir toplanması amacıyla bir merkezde toplanmış köyler	talooka n.
39	Politics	ortak amaç etrafında toplanmış siyasi parti veya örgütlerin birleşimi	cartel n.
40	Politics	olağanüstü yetkilerin toplanmış olduğu makam	vested with extraordinary powers n.
Technical
41	Technical	yeniden toplanmış örnekler	reassembled samples n.
Textile
42	Textile	kıyafetin vücuda oturan ve toplanmış kısmı	yoke n.
43	Textile	(kadın şortu) uçları yukarıda toplanmış	bloomer adj.
Aeronautic
44	Aeronautic	harici aksamları içeri toplanmış haldeki uçak	clean aircraft n.
Marine
45	Marine	toplanmış yelkenin başı	irish reef n.
Anatomy
46	Anatomy	belirli yerlerde toplanmış plasenta uzantısı olan	polycotyledonary adj.
Biology
47	Biology	toplanmış dna dizilerinden üretilen ve proteinlerin hastalıklardaki metabolik işlevlerini incelemek, yeni ilaçlar sentezlemek ve diğer proteomik araştırmaları yürütmek için kullanılan protein koleksiyonu	library n.
48	Biology	vücut yağı ağırlıklı olarak karın bölgesinde toplanmış	android adj.
Botanic
49	Botanic	inceleme yapılmak üzere toplanmış	botanised n.
50	Botanic	inceleme yapılmak üzere toplanmış	botanized n.
51	Botanic	inceleme yapılmak üzere toplanmış	herborized n.
Agriculture
52	Agriculture	boylarına göre ayrılmadan ağaçtan toplanmış (meyve)	tree-run adj.
Tobacco
53	Tobacco	bir tutucuda toplanmış bulunan tütün dumanının katı ve sıvı fazı	condensate n.
Environment
54	Environment	havzada toplanmış su	catchment n.
Geology
55	Geology	bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları	spherulite n.
56	Geology	bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları	spherulitic n.
57	Geology	bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları	sphaerulite n.
Military
58	Military	toplanmış ateş	fixed fire n.
59	Military	toplanmış ateş	point fire n.
60	Military	toplanmış ateş	converging fire n.
Sport
61	Sport	üçgen çerçeve ile toplanmış bilardo topları	rack n.
Bookbindery
62	Bookbindery	(katlı kitap bölümlerini veya toplanmış kitapları) tek tip duracak şekilde sıkıştırmak	smash v.
Slang
63	Slang	toplanmış şey	obtainium n.