travel - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

travel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "travel" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 46 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
travel n. yolculuk
travel n. seyahat
travel n. gezi
travel v. gezmek
travel v. seyahat etmek
travel v. yolculuk etmek
General
travel n. hareket
travel n. işleme
travel n. sefer
travel n. hareket hızı
travel n. hareket gücü
travel n. trafik yoğunluğu
travel n. rotada ilerleme
travel v. almak
travel v. işlemek
travel v. görmek
travel v. geçmek
travel v. yolculuk etmek
travel v. dolaşmak
travel v. yol almak
travel v. kaçmak
travel v. gitmek
travel v. seyahat yapmak
travel v. yolculuk yapmak
travel v. gazlamak
travel v. birlikte gezmek
travel v. rota izlemek
travel v. (şirkete, gruba) katılmak
travel v. ortaklık kurmak
travel v. iş gezisi yapmak
travel v. ilerlemek
Colloquial
travel v. hızla hareket etmek
Trade/Economic
travel v. seyahat etmek
Tourism
travel n. seyahat
Technical
travel n. kurs
travel n. seyahat
travel v. belli bir alanda gidip gelmek
travel v. hareket etmek
travel v. yolculuk yapmak
Mechanic
travel n. makine parçasının belirli yönde ileri geri hareketi
travel n. (piston) hareket aralığı
Automotive
travel n. hareket mesafesi
travel v. seyahat etmek
Transportation
travel v. ulaşıma dahil olmak
travel v. dağıtıma girmek
Basketball
travel v. steps yapmak

Sens de "travel" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 466 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
travel guide n. seyahat rehberi
General
travel bargain n. seyahat anlaşması
travel kit n. seyahat takımı
travel restrictions n. seyahat kısıtlamaları
automobile travel n. otomobil seyahati
travel book n. seyahatname
ground travel n. kara yolculuğu
space travel n. uzay yolculuğu
water travel n. su yolculuğu
ticketless travel n. biletsiz yolculuk
travel agents n. seyahat acentaları
travel bureau n. seyahat acentası
universal air travel plan n. iata'nın yürüttüğü kredi kartı planı
travel agent n. seyahat acentesi
travel costs n. seyahat maliyeti
health aspects travel n. sağlık açısından seyahat
travel allowance n. seyahat izni
description and travel n. betimleme ve seyahat
travel agency n. seyahat acentesi
travel in literature n. edebiyatta gezi
universal air travel plan n. evrensel hava yolculuğu planı
travel expense law n. harcırah kanunu
travel photography n. seyahat fotoğrafçılığı
travel expenditures n. turizm harcamaları
travel contracts n. seyahat sözleşmeleri
description and travel n. seyahat ve betimleme
car travel n. araba seyahati
car travel n. araba yolculuğu
astral travel n. astral seyahat
astral travel n. astral yolculuk
travel allowance n. yol harcı
travel allowance n. yolluk
travel allowance n. yol parası
travel expenses n. yol masrafları
travel office n. seyahat ofisi
train travel n. tren yolculuğu
travel-time curve n. varış zamanı eğrisi
travel-time n. varış süresi
travel requisites n. gezi gereçleri
travel ticket n. gezi bileti
travel receipts n. turizm gelirleri
pen travel n. kalem yolalımı
travel programme n. seyahat programı
travel programme n. gezi programı
travel in time n. zamanda yolculuk
travel in time n. zaman yolculuğu
time travel n. zaman yolculuğu
time travel n. zamanda yolculuk
travel arrangement n. seyahat ayarlaması
travel writings n. gezi yazıları
travel writing n. gezi yazısı
travel notes n. gezi notları
travel article n. gezi makalesi
night travel n. gece yolculuğu
travel case n. seyahat çantası
travel film n. gezi filmi
travel literature n. gezi edebiyatı
travel memories n. gezi anıları
travel notes n. gezi anıları
travel cash and airline ticket n. yolculuk parası ve uçak bileti
date of travel n. seyahat tarihi
travel journal n. gezi günlüğü
travel compartment n. nakil kompartımanı (büyük hayvanlar için)
travel compartment n. (baş üstü) bagaj bölmesi
travel compartment n. taşıma çantası (küçük hayvanlar için)
travel magazine n. seyahat dergisi
space travel n. uzay seyahati
visa-free travel n. vizesiz seyahat
travel by public transport n. toplu taşımayla seyahat
travel bed n. seyahat yatağı
aircraft travel n. uçak yolculuğu
air travel n. uçak yolculuğu
travel security program n. seyahat güvenliği programı
travel warrant n. seyahat izin belgesi
day of travel n. yolculuk günü
travel nursing n. gezici hemşirelik
travel nurse n. gezici hemşire
general travel ban n. genel seyahat yasağı
travel club n. gezi kulübü
travel news n. seyahat haberleri
right to travel n. seyahat hakkı
travel alert n. seyahat uyarısı
travel advisory n. seyahat uyarısı
travel warning n. seyahat uyarısı
travel pillow n. seyahat yastığı
travel pillow n. yolcu yastığı
air travel n. havacılık
air travel n. uçuş
air travel n. tayyarecilik
travel bag n. seyahat çantası
travel agent n. seyahat danışmanı
travel [obsolete] n. sancı
travel [obsolete] n. eziyet
travel iron n. seyahat ütüsü
fast travel n. ışınlanma
fast travel n. birden gitme
travel away v. uzaklara gitmek
cause to travel v. seyahat etmesine yol açmak
travel over v. katetmek
travel on foot v. yürüyerek dolaşmak
travel around v. etrafında dolaşmak
travel by v. yolculuk etmek
travel light v. az eşyayla seyahat etmek
travel along with v. yolculuk etmek
travel back and forth   v. mekik dokumak  
travel first class v. birinci mevkide seyahat etmek
travel around the world v. dünyayı gezmek
give travel allowance v. harcırah vermek
travel the city v. şehri gezmek
travel from hand to hand v. elden ele dolaşmak
travel non-stop v. molasız seyahat etmek
travel through v. molasız yolculuk yapmak
have no restriction to travel v. seyahat engeli bulunmamak
have no obstacle to travel v. seyahat engeli olmamak
have no restriction to travel v. seyahat engeli olmamak
have no obstacle to travel v. seyahat engeli bulunmamak
be free to travel v. seyahat engeli bulunmamak
be free to travel v. seyahat engeli olmamak
travel around the world v. dünya etrafında dolaşmak
plan to travel v. seyahat planı yapmak
make a travel plan v. seyahat planı yapmak
travel abroad v. yurtdışına seyahat etmek
travel alone v. yalnız seyahat etmek
travel alone v. tek başına gezmek
travel alone v. tek başına seyahat etmek
travel around the country v. ülkenin dört bir yanını gezmek
go to travel v. seyahate gitmek/çıkmak
travel by air v. hava yolu ile seyahat etmek
travel on an empty stomach v. boş mide ile seyahat etmek
travel the dust around v. tozutmak ( odayı/belli bir ortamı)
travel through time v. zamanda yolculuk etmek
travel through time v. zamanda yolculuk etmek
travel by dak v. tahtırevanla gitmek
travel post v. at arabası değiştirerek seyahat etmek
travel [dialect] v. yürüyerek gitmek
travel [obsolete] v. eziyet çekmek
travel [obsolete] v. sancılanmak
travel rapidly v. hızla hareket etmek
travel to v. ziyaret etmek
travel-sick adj. seyahatten rahatsız olan
travel-sore adj. yol yorgunu
fit-to-travel adj. seyahat edebilir
fit-to-travel adj. seyahat etmeye müsait
worn or tired by travel adj. yol yorgunu
travel-worn adj. yol yorgunu
travel-stained adj. seyahat sırasında kirlenmiş
travel-soiled adj. seyahat sırasında kirlenmiş
travel-tainted adj. yol yorgunu
travel-tainted adj. seyahatten yorgun düşmüş
Phrasals
travel across v. boydan boya/bir uçtan bir uca seyahat etmek
travel with someone v. ile seyahat etmek
travel on something v. (otobüs/tren vb) de/ile seyahat etmek
travel across (something or some place) v. (bir şey/bir yer) boyunca seyahat etmek
travel across (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) boydan boya/uçtan uca gezmek
travel across (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) boydan boya geçmek
travel by (something) v. (bir araçla) seyahat etmek
travel by (something) v. (bir şey) yoluyla yolculuk etmek
travel by (something) v. (gece/gündüz) seyahat/yolculuk etmek
travel by (something) v. (bir şey) ışığında seyahat etmek/ilerlemek
travel for v. amaçlı/amacıyla seyahat etmek
travel for v. için/nedeniyle seyahate çıkmak
travel for (something) v. (iş) için seyahat etmek
travel for (something) v. (bir şey) amaçlı/amacıyla seyahat etmek
travel for (something) v. (bir şey) için/nedeniyle seyahate çıkmak
travel on v. -de/ile seyahat etmek
travel on (something) v. (bir şey) üzerinde seyahat etmek
travel on (something) v. (bir şeyden/bir yerden) gitmek
travel on (something) v. (bir şey) yoluyla seyahat etmek
travel on (something) v. (bir araçla/bir şeyle) gitmek/seyahat etmek
travel on (something) v. (bir araca) binip seyahat etmek
travel on (something) v. (bir geçiş izniyle, izinle, belgeyle) seyahat etmek
travel over (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) baştan sona geçmek
travel over (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) kat etmek
travel over (something or some place) v. (bir yerin) dört bir yanını gezmek
travel over (something or some place) v. (bir yerin) dört bir yanına seyahat etmek
travel over (something or some place) v. (bir yerin) her tarafını gezmek
travel over (something or some place) v. (bir yerin) her tarafına gitmek
travel through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) boydan boya/baştan sona geçmek
travel through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) kat etmek
travel through (something or some place) v. (bir şeyden/bir yerden) geçmek
travel through (something or some place) v. (bir şey/bir yer) boyunca seyahat etmek
travel through (something) v. (bir şeylerin) arasından/içinden geçmek
travel through (something) v. (bir şeylerin) arasından/içinden seyahat etmek/ilerlemek
travel through (something) v. (bir hava koşulu) içerisinden geçmek
travel through (something) v. (bir hava koşulu) içerisinde/altında seyahat etmek/ilerlemek
travel with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) başında seyahat etmek
travel with (someone or something) v. (birine/bir şeye) nezaret ederek seyahat etmek
travel with (someone) v. (biriyle) seyahat etmek
travel with (someone) v. (biriyle) birlikte seyahat etmek
travel with (something) v. yanında (bir şeyle) seyahat etmek
travel with (something) v. (bir hastalığa) yakalanmış halde seyahat etmek
travel with (something) v. hastayken seyahat etmek
travel with (something) v. (bir rahatsızlığı) varken seyahat etmek
travel with (something) v. yaralı halde seyahat etmek
Phrases
travel broadens the mind expr. seyahat etmek ufku genişletir
Proverb
It is better to travel hopefully than to arrive geleceği düşünmektense bugünün tadını çıkar
It is better to travel hopefully than to arrive göle giden yol gölden daha güzeldir
travel broadens the mind çok gezen çok bilir
Colloquial
a travel lover n. seyahatsever
travel freak n. seyahat hastası/düşkünü
travel expenses n. yolculuk giderleri
travel for n. amaçlı/amacıyla seyahat
Idioms
travel in a body v. grup halinde gitmek
travel in a body v. hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
travel in a body v. topluca gitmek
have something will travel v. bir iş için gerekli yeteneklere/özelliklere sahip olmak
be bitten by the travel bug v. gezip dolaşmayı çok istemek
travel at a fast clip v. hızlı ilerlemek
travel at a fast clip v. hızlı gitmek
travel all over (some place) v. (bir yerin) dört bir yanını gezmek
travel all over (some place) v. (bir yerin) dört bir yanına seyahat etmek
travel all over (some place) v. (bir yerin) her tarafını gezmek
travel all over (some place) v. (bir yerin) her tarafına gitmek
travel on a full stomach v. tok karnına seyahat etmek
travel on a full stomach v. tok yola çıkmak
travel on an empty stomach v. aç karnına seyahat etmek
travel on an empty stomach v. aç yola çıkmak
Speaking
where are you planning to travel this year? expr. bu yıl nereye seyahat etmeyi planlıyorsunuz?
where are you planning to travel this year? expr. bu yıl nereye seyahat etmeyi planlıyorsun?
do you travel a lot? expr. çok seyahat eder misin?
why do people travel? expr. insanlar neden seyahat eder?
how often do you travel? expr. ne sıklıkla seyahat ediyorsunuz?
where do you plan to travel to in the next twelve months? expr. önümüzdeki on iki ay nereye seyahat etmeyi planlıyorsun?
how often do you travel? expr. ne sıklıkla seyahat edersiniz?
I love to travel expr. seyahat etmeyi severim
I travel a lot expr. sık seyahat ederim
did you travel abroad? expr. yurtdışına seyahat ettin mi?
Trade/Economic
travel and entertainment account n. masraf hesabı
travel and entertainment account n. gider hesabı
foreign travel expenditure tax n. dış seyahat harcamaları vergisi
foreign travel n. dış turizm
foreign travel n. dış seyahat
corporate travel n. firma ziyareti
travel allowance n. harcırah
travel pay n. harcırah
business travel n. iş seyahati
corporate travel n. kurumsal seyahat
corporate travel consultant n. kurumsal seyahat danışmanı
salary and travel allowances n. maaşlar ve harcırahlar
retail travel agent n. perakende seyahat acentesi
fixed travel fee n. sabit seyahat ücreti
travel pay n. resmi seyahat masrafı bedeli
travel expense n. seyahat masrafı
travel and accommodation n. seyahat ve konaklama
travel expenses n. seyahat giderleri
salary and travel allowances n. seyahat ödenekleri
travel agency n. seyahat acentası
freedom of travel n. seyahat özgürlüğü
travel restriction n. seyahat engeli
travel expense n. seyahat gideri
travel cost n. seyahat masrafı
travel expenses n. seyahat masrafları
travel agency n. seyahat acentesi
air travel n. uçak seyahati
food and travel n. yemek ve yol
food and travel expenses n. yemek ve yol masrafları
travel allowance n. yol gideri
travel expense n. yol masrafı
travel and meal allowance n. yol yemek harcırahı
travel pay n. yolluk
travel expenses n. yol gideri
foreign travel n. yurt dışına yolculuk
domestic travel n. yurtiçi seyahat
travel subsistence n. yol parası
overseas travel n. yurt dışı yolculuk
foreign travel n. yurt dışına seyahat
incentive travel n. özendirme seyahat gezisi
incentive travel n. teşvik gezisi
Law
freedom of travel n. seyahat hürriyeti
travel documents n. seyahat belgeleri
international travel ban n. yurt dışına çıkış yasağı
Politics
european agreement on travel by young persons on collective passports between the member countries of the council of europe n. avrupa konseyine üye devletler arasında genç kişilerin müşterek pasaportla seyahatlerine dair avrupa sözleşmesi
staff travel n. personel yolculuğu
travel warning n. seyahat uyarısı
freedom of travel and residence n. seyahat ve ikamet özgürlüğü
freedom of travel n. seyahat özgürlüğü
convention travel document n. sözleşme seyahat belgesi
international travel regulations n. uluslararası seyahat yönetmelikleri
national travel policy n. ulusal seyahat politikası
law related to residence and travel of foreigners in turkey n. yabancıların türkiye'de ikamet ve seyahatleri hakkında kanun
to issue of travel documents v. seyahat belgesi çıkartmak
Institutes
european travel commission n. avrupa seyahat komisyonu
world travel and tourism council (wttc) n. dünya seyahat ve turizm konseyi
department of travel agencies n. seyahat acentaları dairesi başkanlığı
international travel association n. uluslararası turizm birliği
universal federation of travel agents association (uftaa) n. uluslararası seyahat acenteleri federasyonu birliği
Insurance
association of travel insurance intermediaries (atii) n. seyahat sigorta aracıları birliği
foreign travel insurance n. yurtdışı seyahat sigortası
foreign travel insurance n. yurt dışı seyahat sigortası
Tourism
travel reimbursement n. harcırah
abta travel agents certificate n. abta seyahat acentaları sertifikası
surface travel n. adi seyahat
american society of travel agencies n. amerikan seyahat acentaları birliği
institute of certified travel agencies n. belgeli seyahat acentaları enstitüsü
ticketless travel n. biletsiz seyahat
travel party n. bir gezide birlikte seyahat eden ve giderlerini ortak havuzdan karşılayan ziyaretçilerin oluşturduğu grup
leisure travel agent n. dinlence seyahat acentesi
universal federation of travel agencies n. dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
the universal federation of travel agencies associations n. dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
world travel market n. dünya seyahat fuarı
travel for learning n. eğitim amaçlı seyahat
travel content n. gezi içeriği
daily travel card n. günlük seyahat kartı
inclusive travel n. götürü yolculuk
travel guide n. gezi rehberi
certificate in business travel n. iş seyahati belgesi
certificate in business travel n. iş seyahati acenteleri loncası'nca verilen belge
surface travel n. karayolu seyahati
world travel market n. londra'da düzenlenen seyahat fuarı
student air travel association n. öğrenci hava seyahati birliği
pre-travel information n. seyahat öncesi enformasyon
travel network n. seyahat ağı
travel agency operation license n. seyahat acentalığı işletme belgesi
travel agency n. seyahat acentesi
travel distance n. seyahat mesafesi
travel industry personnel n. seyahat endüstrisi personeli
travel cost method n. seyahat maliyet yöntemi
travel company n. seyahat firması
travel insurance n. seyahat sigortası
travel marketing n. seyahat pazarlaması
travel brochure n. seyahat broşürü
travel trade n. seyahat ticareti
travel agency n. seyahat acentası
travel consultant n. seyahat danışmanı
travel resistant factors n. seyahate direnç faktörleri
travel bureau n. seyahat bürosu
travel company n. seyahat şirketi
travel guidebook n. seyahat rehberi
travel agency registry n. seyahat acentası sicili
travel industry n. seyahat sektörü
travel writer n. seyahat yazarı
travel plan n. seyahat planı
travel marketing n. seyahat pazarlama
travel guide n. seyahat/tatil rehberi
travel sickness n. seyahat hastalığı
travel informatin manual n. seyahat danışma el kitabı
travel pattern n. seyahat modeli
travel agencies n. seyahat acenteleri
travel guide n. seyahat rehberi
travel decision n. seyahat kararı
travel bureau n. seyahat acentası
socio-psychologic travel motive n. sosyo-psikolojik seyahat dürtüsü
touristic travel n. turistik seyahat
travel industry personnel n. turizm personeli
tourist travel n. turistik gezi
total travel time n. toplam seyahat süresi
association of turkish travel agencies n. türkiye seyahat acentaları birliği
association of turkish travel agencies n. türkiye seyahat acenteleri birliği
travel folder n. turistik depliyan
travel sickness n. yolculuk esnasındaki hareket kaynaklı mide bulantısı
foreign travel n. yurtdışı seyahat
domestic travel agency n. yerli seyahat acentası
travel health insurance n. seyahat sağlık sigortası
travel purposefully v. bir amaçla seyahat etmek
association of turkish travel agencies abrev. türsab
Media
travel journalist n. gezgin gazeteci
Technical
air travel n. hava ulaşımı
air travel n. havacılık
angular travel method n. açısal yer değişim usulü
angular travel n. açısal yer değişimi
overhead travel information system n. baş yukarısı seyahat bilgi sistemi
maximum travel speed n. en yüksek hız
brake pedal free travel n. fren pedalı boşluğu
indicator travel n. gösterge yolalımı
travel range n. hareket alanı
air travel n. hava yolculuğu
reversing the travel direction n. hareket yönünün değişmesi
travel time n. intikal süresi (itfaiyecilik)
contact travel n. kontakt kursu
travel indicator n. kurs göstergesi
machine readable travel document n. makine tarafından okunabilir Seyahat dokümanı
overage overall travel speed n. ortalama ticari hız
common path of travel n. ortak seyahat yolu
overage overall travel speed n. ortalama seyahat hızı
piston travel n. piston kursu
piston travel n. piston kursu
piston travel n. piston seyri
overage travel speed n. seyahat hızı
travel time n. seyahat süresi
overage travel speed n. ticari hız
travel time n. ulaşım süresi
valve travel n. valf kursu
travel rack soot blower n. uzun lanslı hareketli kurum üfleyici
travel motor n. yürüyüş motoru
travel charger n. yolda şarj aleti
over the full travel v. maksimum hareketini aşmak
Computer
world travel n. dünya gezisi
travel keys n. gezinti tuşları
indicator travel n. gösterge yolalımı
air travel n. hava gezisi
pen travel n. kalem yolalımı
travel beep n. yolculuk bip
travel move n. yolculuk taşı
travel required expr. seyahat gerekli
travel wait expr. yolculuk bekle
travel busy expr. yolculuk meşgul
travel beam expr. yolculuk ışın
Automotive
clutch pedal free travel n. debriyaj pedalı aralığı
clutch pedal free travel n. debriyaj pedalı boşluğu
clutch pedal free travel n. debriyaj boşluğu
clutch pedal free travel n. debriyaj pedal boşluğu
clutch pedal free travel n. debriyaj pedal boşluğu
brake pedal travel sensor n. fren pedalı hareket sensörü
brake pedal travel n. fren pedalı hareket mesafesi
reverse travel n. geri hareket
direction of travel n. hareket yönü
travel rate n. kaynak hızı
clutch pedal free travel n. kavrama pedalı aralığı
clutch pedal free travel n. kavrama pedal boşluğu
rack travel n. kramiyer hareketi
rack travel n. kremayer hareketi
pedal travel sensor n. pedal hareket sensörü
free pedal travel n. pedal boşluğu
pedal travel n. pedal hareket mesafesi
suspension travel n. süspansiyon hareket mesafesi
public travel security n. toplu taşıma güvenliği
travel demand management n. yolculuk talebi yönetimi
pre-trip travel information n. yolculuk öncesi bilgilendirme
Transportation
travel trailer n. çekme karavan
active travel n. aktif ulaşımla bir yere gitme
utilitarian travel n. faydacıl yolculuk (yürüyüş veya bisiklete binme)
discretionary travel n. keyfekeder yolculuk
travel mode n. ulaşım modu/türü
non-discretionary travel n. zorunlu yolculuk
induced travel n. yol kapasitesindeki artışın yolculukların sayısını artırması
Traffic
travel plaza n. dinlenme tesisleri
travel plaza n. mola yeri
average travel speed n. ortalama seyahat hızı
traffic and travel information n. trafik ve seyahat bilgisi
traffic and travel data dictionary n. trafik ve seyahat veri sözlüğü
Railway
rail travel n. demiryoluyla yolculuk yapma
rail travel n. demiryolu seyahati
Aeronautic
air travel n. uçak kullanma becerisi veya pratiği
air travel n. havacılık
center-of-pressure travel n. basınç merkezi hareketi
air travel n. uçak seyahati
air travel organiser's licence n. uçuş seyahati organizatörleri belgesi
Marine
transoceanic travel n. açık deniz yolculuğu
sea travel n. deniz yolculuğu
travel mix n. iniş karışımı
travel mix n. karışım gaz dalışlarında dip karışımından önce iniş sırasında kullanılan gaz
travel between two points throught a rope n. varagele
Medical
ambulance travel n. ambulans yolculuğu
travel sickness pill n. (seyahat kaynaklı) mide bulantısı hapı
Psychology
post-travel depression (ptd) n. tatil sonrası bunalımı
travel anxiety n. yolculuk endişesi/kaygısı
Pathology
travel-sick n. taşıt tutması
travel-sick n. yol tutması
Agriculture
pet travel scheme n. ev hayvanları seyahat planı
travel line n. hareket doğrultusu
Military
angular travel method n. açısal hız usulü
travel allowance on separation n. askerlikten ayrılma yolluğu
travel with troops returning n. dönen kıta ile seyahat
travel with troops going n. giden kıta ile seyahat
travel order n. görev emri
travel allowance n. harcırah
leave travel allowance n. izin harcırahı
leave travel allowance n. izin yolluğu
joint travel regulations n. müşterek seyahat yönetmeliği
travel order n. seyahat emri
travel pay n. terhis yolluğu
travel allowance n. yolluk
travel allowance advance n. yolluk avansı
Cinema
travel shot n. kamera taşıyıcı ile yapılan hareketli film çekimi
travel ghost n. taşma
Star Wars
star liner travel n. yıldız yolcu taşımacılığı