trip on - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

trip on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "trip on" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

Anglais Turc
General
trip on v. bir şeye takılıp düşmek
trip on v. saygısız davranmak
trip on v. saygısızlık etmek
trip on v. hor görmek
trip on v. kaba davranmak

Sens de "trip on" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)

Anglais Turc
General
go on a trip v. geziye çıkmak
go on a trip v. gezintiye çıkmak
go on a trip v. geziye gitmek
take the students on a trip v. öğrencileri geziye götürmek
be on a guilt trip v. vicdan azabı çekmek
be on a guilt trip v. vicdan azabı duymak
go on a school trip v. okul gezisine çıkmak
Phrasals
trip on something v. bir şeye takılmak
trip on (someone or something) v. (birine/bir şeye) ayağı takılmak
trip on (someone or something) v. (birine/bir şeye) takılıp düşmek
Idioms
lay a (heavy) trip on someone v. birisini ağır biçimde eleştirmek
lay a heavy trip on someone v. birisini ağır biçimde eleştirmek
be on a guilt trip about something v. bir konu hakkında kendini çok suçlu hissetmek
send somebody on a guilt trip v. birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek
lay a trip on someone v. birisini ağır biçimde eleştirmek
put a guilt trip on somebody v. birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek
be on a power trip v. güç gösterisinde bulunmak
lay a guilt trip on someone v. yaptığı bir şey yüzünden kendisini suçlu hissettirmek
send somebody on a guilt trip (brit) v. yaptığı bir şey yüzünden birini suçlu hissettirmek
lay/put a guilt trip on somebody (us) v. yaptığı bir şey yüzünden birini suçlu hissettirmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birini ağır) şekilde eleştirmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine fena) çıkışmak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birini fena) azarlamak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine ağır) trip atmak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birini çok) üzmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birinin) kafasını (çok) karıştırmak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birini çok) şaşırtmak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine büyük) şaşkınlık yaşatmak
lay a (heavy) trip on (one) v. (birini) şaşkına çevirmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine) kendini suçlu hissettirmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine) suçluluk hissettirmek
lay a (heavy) trip on (one) v. (birine) duygu sömürüsü yapmak
lay a (heavy) trip on someone v. birini (ağır) şekilde eleştirmek
lay a (heavy) trip on someone v. birine (fena) çıkışmak
lay a (heavy) trip on someone v. birini (fena) azarlamak
lay a (heavy) trip on someone v. birine (ağır) trip atmak
lay a (heavy) trip on someone v. birini (çok) üzmek
lay a (heavy) trip on someone v. birinin kafasını (çok) karıştırmak
lay a (heavy) trip on someone v. birini (çok) şaşırtmak
lay a (heavy) trip on someone v. birine (büyük) şaşkınlık yaşatmak
lay a (heavy) trip on someone v. birini şaşkına çevirmek
lay a (heavy) trip on someone v. birine kendini suçlu hissettirmek
lay a (heavy) trip on someone v. birine suçluluk hissettirmek
lay a (heavy) trip on someone v. birine duygu sömürüsü yapmak
lay a guilt trip on someone v. birine kendini suçlu hissettirmek
lay a guilt trip on someone v. birine suçluluk hissettirmek
lay a guilt trip on someone v. birine duygu sömürüsü yapmak
lay a (heavy) trip on someone v. birine ciddi bir bilgi açıklamak
lay a (heavy) trip on someone v. birine çarpıcı/yıkıcı bir bilgi açıklamak
lay a (heavy) trip on someone v. birine altında ezileceği/ağır bir bilgi vermek
lay a guilt trip on (one) v. (birine) kendini suçlu hissettirmek
lay a guilt trip on (one) v. (birine) suçluluk hissettirmek
lay a guilt trip on (one) v. (birine) duygu sömürüsü yapmak
lay a trip on v. -i eleştirmek
lay a trip on v. '-e çıkışmak
lay a trip on v. '-i azarlamak
lay a trip on v. '-e trip atmak
lay a trip on v. '-i üzmek
lay a trip on v. '-i şaşırtmak
lay a trip on v. '-i şaşkına çevirmek
lay a trip on v. '-e kendini suçlu hissettirmek
lay a trip on v. '-e suçluluk hissettirmek
lay a trip on v. '-e duygu sömürüsü yapmak
on a power trip expr. güç gösterisinde
Trade/Economic
go on a world trip v. dünya turuna çıkmak
Slang
trip on (something) v. (bir uyuşturucunun) etkisinde/kafasında olmak
trip on (something) v. (bir uyuşturucu) tribi yaşamak
trip on (something) v. (bir uyuşturucu) etkisinde sesler duymak/halüsinasyonlar görmek
on a trip expr. tripte
on a trip expr. uyuşturucunun etkisi altında
on a trip expr. uyuşturucunun etkisinde
on a trip expr. uyuşturucu kafasında
on a trip expr. uyuşturucu tribinde
on a trip expr. uçmuş
on a trip expr. uyuşturucu kafası yaşayan