tükürük - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tükürük



Sens de "tükürük" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tükürük saliva n.
tükürük spit n.
General
tükürük spittle n.
tükürük gob n.
tükürük sputum n.
tükürük salivary n.
tükürük golly n.
tükürük goober n.
tükürük spet n.
Colloquial
tükürük gooby [new zealand] n.
Technical
tükürük drool n.
Medical
tükürük saliva n.
Biochemistry
tükürük salivary juice n.
Slang
tükürük hawk [uk] n.
tükürük hockle [geordie] n.
British Slang
tükürük grem n.
tükürük grolly n.
tükürük flob n.
tükürük gob n.

Sens de "tükürük" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 121 résultat(s)

Turc Anglais
General
tükürük bezi sialaden n.
tükürük bezleri salivary glands n.
tükürük hokkası cuspidor n.
tükürük bezi salivary gland n.
tükürük hokkası spittoon n.
tükürük topu spit wad n.
tükürük topu spit ball n.
tükürük topu spitball n.
tükürük topu spitwad n.
tükürük bezleri mouth n.
tükürük salgılamak salivate v.
tükürük(ler) saçmak spawl v.
(tükürük gibi sıvıları) ağızdan akıtmak drool v.
ağzından tükürük saçarak konuşan spittle-flecked adj.
Colloquial
insanın ağzından akan tükürük gleek n.
tükürük topu spitter n.
dişlerin arasından veya dilin altından tükürük gibi sıvı boşaltmak gleek v.
Medical
kan, saç ve tükürük gibi hastaya ait bir işaret kullanarak kişiye özel geliştirilen bir tedavi yöntemi radionics n.
aşırı tükürük salgılama ptyalism n.
aşırı tükürük üretimi hypersalivation n.
bir çeşit tükürük bezi tümörü pleomorphic adenoma n.
damakta bulunan minör tükürük bezleri palatin glands n.
düşük tükürük salgılanması hyposalivation n.
habis karışık tükürük bezi tümörleri malignant mixed tumours of salivary gland n.
kan ve tükürük magnezyum düzeyleri blood and salivary magnesium levels n.
kulak altı tükürük bezleri glandula parotis n.
kulakaltı tükürük bezi yangısı parotitis n.
kulakaltı tükürük bezi parotid n.
minör tükürük bezi minor salivary gland n.
selim tipte bir tükürük bezi tümörü oncocytoma n.
semptom vermeyen dev tükürük bezi taşı asymptomatic salivary gland stone n.
selim tükürük bezi tümörü papillary cystadenoma lymphomatosum of salivary gland n.
tükürük bezi iltihabı sialoadenitis n.
tükürük salgısını uyaran ilaç sialogogue n.
tükürük salgısını arttıran ajan veya ilaç salivant n.
tükürük salgılama salivation n.
tükürük bezinin myoepitelyoması myoepithelioma of salivary gland n.
tükürük bezi salivary gland n.
tükürük bezi lezyonları salivary gland lesions n.
tükürük bezi kitlesi salivary gland mass n.
tükürük bezleri salivary glands n.
tükürük bezi tümörleri salivary gland neoplasms n.
tükürük kanalı karsinomu salivary duct carcinoma n.
tükürük bezi hastalıkları salivary gland diseases n.
aşırı tükürük salgısına karşı etkili ilaç antisialagogue n.
tükürük salgısının azalması sonucu ağızda aşırı kuruluk drymouth n.
tükürük bezi taşı salivary calculus n.
tükürük bezi kanalında oluşan taş salivary calculus n.
tükürük salgısını artırıcı ilaç kullanan kimse salivator n.
tükürük salgılatıcı madde ptyalagogue n.
tükürük bezi taşı ptyalith n.
tükürük salgılatıcı madde ptyalogogue n.
tükürük salgılatıcı ilaç ptysmagogue n.
tükürük bezi ameliyatı sialoadenectomy n.
tükürük bezi röntgeni sialogram n.
tükürük bezi radyografisi sialogram n.
tükürük bezi röntgeni sialography n.
tükürük bezi radyografisi sialography n.
tükürük salgılamak salivate v.
vücuttan damla formunda beraberce atılmış tükürük ve mukus ile ilgili nummulated adj.
tükürük çıkarıcı salivant adj.
tükürük salgısına neden olan veya arttıran salivant adj.
tükürük ile ilgili salivary adj.
tükürük akışını kontrol eden antisialagogue adj.
tükürük salgısını artıran sialogogue adj.
tükürük gibi sialoid adj.
Anatomy
kulakaltı tükürük bezi parotid n.
tükürük bezleri salivary glands n.
tükürük bezi salivary gland n.
alt çenenin her iki tarafında yer alan, gece salgılanan tükürüğün çoğunu üreten ve dilin altından ağza tahliye eden tükürük bezi mandibular gland n.
çenealtı tükürük bezinin ağıza açılan kanalı wharton's duct n.
submaksiler tükürük bezi submaxillary salivary gland n.
alt çene tükürük bezi submaxillary salivary gland n.
çene altı tükürük bezlerine ait veya ilgili submandibular adj.
çene altı tükürük bezlerine özgü submandibular adj.
çene altı tükürük bezleri ile ilişkilendirilen submandibular adj.
Dentistry
submandibuler ve sublingual tükürük bezlerinin kanallarının tıkanması obstruction of submandibular and sublingual salivary glands ducts n.
tükürük bezi operasyonu salivary gland operation n.
Physiology
tükürük amilazının etkisiyle nişastanın şekere dönüştürülmesi salivary digestion n.
tükürük bezi kanalı salivary duct n.
tükürük ve diğer vücut sıvıları abo antijenleri içeren kimse secreter n.
tükürük ile ilgili salival adj.
tükürük bezi ile ilgili salivary adj.
tükürük bezi ile ilgili salivary adj.
tükürük ile ilgili salivous adj.
Pathology
tükürük salgısının artması hypersalivation n.
az miktarda tükürük salgısı oligoptyalism n.
yetersiz miktarda tükürük salgısı oligoptyalism n.
genellikle kötü huylu olup tükürük bezleri, cilt ve bronşlarda gelişen epitelyal bir tümör çeşidi cylindroma n.
tükürük salgısının azalması sonucu ağızda aşırı kuruluk dry mouth n.
tükürük bezlerinde iltihaplanma sialadenitis n.
Veterinary
hayvanlarda tükürük kanalı tıkanmasından kaynaklı dil altı kisti ranula n.
hayvan tükürük ilacı masticatory n.
tükürük bezlerinin yangısı sialoadenitis n.
tükürük taşları sialolith n.
tükürük bezlerinin yangısı inflammation of a salivary gland n.
atlarda alt çene tükürük bezinin iltihaplanıp şişmesi vives n.
Biology
süt ve tükürük içerisinde bulunan peroksidaz lactoperoxidase n.
tükürük bezlerinde yer alan seröz yarımay demilune n.
tükürük anlamına gelen ön ek sial- pref.
tükürük anlamına gelen ön ek sialo- pref.
Marine Biology
eledone cinsi küçük ahtapotların tükürük bezlerinde bulunan bir protein eledoisin n.
Zoology
larvalarda koruyucu kılıf örmeye yarayan ipçik bileşiğini üreten tükürük bezi çiftinden her biri silk gland n.
Botanic
tükürük salgılayan böceklerin larvalarının bitkilerin üzerine salgıladığı bir tür köpüklü salgı wood-sere n.
tükürük otu ornithogalum n.
tükürük otu genus ornithogalum n.
tükürük otu sleepy dick n.
tükürük otu ornithogalum umbellatum n.
tükürük otu starflower n.
tükürük otu star hyacinth (ornithogalum umbellatum) n.
Apiculture
tükürük bezi thoracic gland n.
Tobacco
tütün çiğnemekten kahverengiye dönmüş tükürük ambeer [us] n.
tütün çiğnemekten kahverengiye dönmüş tükürük tobacco juice n.
Archaic
(tükürük ile) yapıştırmak slaver v.
Ornithology
bazı ebabil türlerinin yuva yaparken kullandıkları tükürük salgısı neossine n.
Entomology
böceklerde labiumun dibinde bulunan, genellikle tükürük bezi işlevi görüp bazı türlerde ipek gibi maddelerin üretimine olanak tanıyan bezler labial glands n.
tükürük bezi prothoracic gland n.
böceklerin tükürük bezinden salgılanan, deri değiştirme ve başkalaşımı kontrol eden hormon ecdysone n.
böceklerin tükürük bezinden salgılanan, deri değiştirme ve başkalaşımı kontrol eden hormon ecdyson n.
tükürük böceği meadow spittlebug (philaenus spumarius) n.
larvalarda koruyucu kılıf örmeye yarayan ipçik bileşiğini üreten tükürük bezi çiftinden her biri silk vessel n.