uzantı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

uzantı



Sens de "uzantı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
General
uzantı stipe n.
uzantı extent n.
uzantı prolongation n.
uzantı scape n.
uzantı appendage n.
uzantı offset n.
uzantı tongue n.
uzantı run n.
uzantı prominence n.
uzantı bill n.
uzantı extension n.
uzantı continuation n.
uzantı outrunner n.
uzantı process n.
uzantı appendication [obsolete] n.
uzantı excrement n.
uzantı jut n.
uzantı rostrum n.
uzantı rys n.
uzantı protraction n.
uzantı protrusion n.
uzantı snout n.
Technical
uzantı lug n.
uzantı extensity n.
Computer
uzantı extension n.
uzantı extensions n.
uzantı retension n.
Mechanic
uzantı snug n.
Architecture
uzantı return n.
Construction
uzantı probe n.
Automotive
uzantı extension n.
Medical
uzantı diverticulum n.
uzantı apophysis n.
Math
uzantı extensionality n.
Biology
uzantı ramus n.
uzantı ramuscule n.
Botanic
uzantı hypophysis n.

Sens de "uzantı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 95 résultat(s)

Turc Anglais
General
bazı kuşlarda gerdandaki kırmızı uzantı wattle n.
bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası spit n.
uzantı çizgi extension line n.
doğal uzantı natural extension n.
pikapta kayıtların otomatik olarak art arda çalmasını sağlayan uzantı record-changer n.
ucunda el biçimli uzantı bulunan sırt kaşıma sopası backscratcher n.
asma filizini andıran saç, kıl gibi uzantı tendril n.
yakalama becerisi olan uzantı tentacle n.
uzantı/uzantısı olma extension n.
küçük uzantı appendicle n.
ağza yakın bulunan yapı veya uzantı (böcek) mouth organ n.
mukronat uzantı mucronation n.
Technical
pikapta kayıtların otomatik olarak art arda çalmasını sağlayan uzantı record changer n.
hdek uzantı adı ldap attribute name n.
ldap uzantı adı ldap attribute name n.
uzantı yazmaç extension register n.
iplik üretiminde kılavuz olarak kullanılan spiral şeklinde bükülmüş uzantı pigtail n.
çok konili uzantı polyconic n.
Computer
dosya için bozuk uzantı bad extension for file n.
uzantı guid extension guid n.
uzantı dosya adları extension n.
uzantı adı extension name n.
uzantı yazmaç extension register n.
uzantı bayrakları extension flags n.
bilgisayar dosyasına diğer dosyalardan ayırt edilebilmesi için verilen ve tür belirten bir uzantı içeren isim filename n.
Architecture
ana binaya eklenen dik açılı uzantı L n.
Mining
büyük tünel yanına açılan uzantı shoot n.
Medical
aşırı uzantı hyperextension n.
protezde uzantı clasp arm n.
sitoplazmik uzantı cytoplasmic extension n.
solucansı uzantı vermiform appendix n.
solucansı uzantı vermiform process n.
solucan şeklinde uzantı cecal appendage n.
solucansı uzantı cecal appendage n.
solucan şeklinde uzantı vermiform appendix n.
solucan şeklinde uzantı vermiform process n.
uzantı kemik exostosis n.
uzantı kemikler appendicular bones n.
Anatomy
kaudal uzantı caudal appendage n.
özellikle memelilerde anüsün üzerinde yer alan kuyruk şeklinde uzantı caudal appendage n.
auriküler uzantı auricular appendage n.
auriküler uzantı auricular appendix n.
bazı memelilerde skapulanın akromiyonundan geriye aşağı doğru çıkıntı yapan bir uzantı metacromion n.
(insan ve diğer memelilerde) sağ ventrikülde pulmoner arterlerin çıktığı konik uzantı conus arteriosus n.
Parasitology
kıla benzer uzantı chaeta n.
Biology
bazı kuşlarda gerdandaki kırmızı uzantı gill n.
hayvanda ince ve esnek uzantı cirrhus n.
hayvanda ince ve esnek uzantı cirrus n.
koli basili bakterisinin yüzeyindeki kıvrık, kıl benzeri uzantı curli n.
omurgasızlarda penis işlevi gören uzantı phallus n.
(karındanbacaklılarda) su iletimini sağlayan uzantı syphon n.
(uzantı) kol gibi brachial adj.
Marine Biology
kabuksuz deniz salyangozlarının sırt kısmındaki parlak renkli boynuz benzeri uzantı ceras n.
kabuklu deniz hayvanlarının ağız arkasında bulunan tabakalı uzantı labium n.
mental uzantı mental appendage n.
(bazı balıklarda) elektrik şoku veren uzantı electric organ n.
çoğu yosun hayvancığında bulunan küçük kavrayıcı uzantı avicularium n.
bazı tek kabuklularda kanalı içeren uzantı beak n.
dallı bacaklıları birbirine bağlayan et yapıda uzantı pedicle n.
Astronomy
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı spicule n.
Zoology
örümceklerde ağız bölgesinde yer alan dudaksı uzantı labrum n.
hayvanda keskin ve sivri uzantı thorn n.
hemal uzantı hemal projection n.
kısa uzantı dendrit n.
sinirsel uzantı spinous process n.
böceklerin göğsündeki bir iç uzantı endothorax n.
böcekler, örümcekler, kabuklular ve diğer omurgalıların kitinli derisinden çıkan ince uzantı hair n.
alt omurgalının kaudal omurunun ventral yüzeyinde yer alan yayların oluşturduğu ventral uzantı hemal arch n.
atnalı yengecinin karnındaki uzantı çiftlerinden birleşerek diğerlerini örten ilki operculum n.
kancalı uzantı crochet n.
kanca şeklinde uzantı crochet n.
kanca şeklindeki uzantı crotchet n.
bazı kara salyangozlarının dişi üreme organlarında içe doğru bir uzantı dart sac n.
dallı bacaklılarda bir tür hareketli uzantı flabellum n.
eklem bacaklılarda uzantı şeklindeki yapının ucundaki kamçıya benzer bölüm flagellum n.
kabuklularda göğsün yan kısmından çıkan uzantı pleurobranch n.
kabuklularda göğsün yan kısmından çıkan uzantı pleurobranchia n.
on ayaklı kabukluların ikinci maksilasında bulunan yaprak benzeri ince uzantı scaphognathite n.
Botanic
çiçek zarfı ve çiçek tacı arasındaki bir uzantı anthophore n.
bazı otlarda bulunan kulak benzeri uzantı auricula n.
(bitki) ince uzantı wing n.
(bitki) zarımsı uzantı wing n.
dişli uzantı dentation n.
güneydoğu asya'ya özgü olup meyvesinde iki adet kanat benzeri uzantı bulunan ve kereste, aromatik yağ ve reçine bakımından değerli tropik ağaçları içeren bir familya dipterocarpaceae n.
güneydoğu asya'ya özgü olup meyvesinde iki adet kanat benzeri uzantı bulunan ve kereste, aromatik yağ ve reçine bakımından değerli tropik ağaçları içeren bir familya family dipterocarpaceae n.
karanfilgiller familyasına mensup bazı bitkilerde çiçek yaprağının altında bulunan küçük uzantı scale n.
History
sivri uçlu bir uzantı ile tırpan biçimindeki bıçak ağzından oluşan, piyadelerin kullandığı bir orta çağ silahı gisarm n.
Geography
(kara parçasının bir su kütlesine) uzantı yapmak tongue v.
Geology
jeolojik oluşumda tabansal uzantı root n.
Entomology
bazı böceklerin arka somit kısmında anten benzeri eklemli uzantı cercopod n.
böceklerin göğsündeki iç uzantı entothorax n.
böceklerin göğsündeki iç uzantı endothorax n.
eklembacaklılarda çene görevi gören uzantı gnathopod n.
eklembacaklılarda çene görevi gören uzantı gnathopodite n.
(bazı böcek ve larvalarda) etli uzantı false leg n.