yüklenmek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yüklenmek



Sens de "yüklenmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yüklenmek undertake v.
General
yüklenmek lay on v.
yüklenmek lay v.
yüklenmek attach v.
yüklenmek embark v.
yüklenmek take in charge v.
yüklenmek sit upon v.
yüklenmek take upon oneself v.
yüklenmek take over v.
yüklenmek load v.
yüklenmek laden v.
yüklenmek shoulder v.
yüklenmek stick it on v.
yüklenmek lean against v.
yüklenmek be loaded v.
yüklenmek overdrive v.
yüklenmek press against v.
yüklenmek load up v.
yüklenmek burden v.
yüklenmek be stuck with v.
yüklenmek take something on v.
yüklenmek lie heavy on somebody v.
yüklenmek imbark v.
yüklenmek pin on v.
yüklenmek bear v.
yüklenmek subhumerate v.
Phrasals
yüklenmek take on v.
yüklenmek yank at (someone or something) v.
Idioms
yüklenmek put the squeeze on someone/something v.
Sport
yüklenmek charge v.
Archaic
yüklenmek pretend v.

Sens de "yüklenmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 101 résultat(s)

Turc Anglais
General
sorumluluk yüklenmek incur responsibility v.
fazla yüklenmek (elektrik hatlarına/sistemine) overload v.
yüklenmek (bir işi/bir görevi) shoulder v.
sorumluluk yüklenmek shoulder v.
sorumluluk yüklenmek assume the responsibility v.
aşırı yüklenmek overtax v.
sorumluluk yüklenmek shoulder the responsibility v.
cesurca yüklenmek emprise v.
görev yüklenmek undertake a task v.
görev yüklenmek take on a task v.
gemiye yüklenmek be shipped v.
otomatik olarak yüklenmek autoload v.
ata yüklenmek horse v.
kötü şekilde yüklenmek missit [obsolete] v.
üzerine yüklenmek grieve [obsolete] v.
aşırı yüklenmek overdo v.
aşırı yük yüklenmek overload v.
aşırı yüklenmek overstretch v.
çok yüklenmek fatigue v.
fazla yüklenmek press v.
geçici olarak yüklenmek strike v.
Phrasals
ağır şekilde yüklenmek bear down upon n.
birine yüklenmek tear into v.
üzerine yüklenmek weigh someone down v.
üzerine yüklenmek weigh upon someone v.
(birine ya da bir şeye) çok yüklenmek crush (up) against (someone or something) v.
(birinin) omuzlarına/sırtına yüklenmek fall (squarely) on (someone's) shoulders v.
(birinin) üstüne yüklenmek/kalmak fall (squarely) on (someone's) shoulders v.
(birine) yüklenmek dump on (someone or something) v.
(birine) yüklenmek dump on v.
birine çok fazla yüklenmek heap something on someone v.
birine çok fazla yüklenmek heap something upon someone v.
birine/bir şeye yüklenmek press against someone or something v.
-e yüklenmek press on v.
'-e yüklenmek press on v.
(birine/bir şeye) yüklenmek lean into (someone or something) v.
(birine ya da bir şeye) doğru yüklenmek crush (up) against (someone or something) v.
birine ya da bir şeye doğru yüklenmek crush (up) against someone or something v.
birine/bir şeye yüklenmek butt (up) against someone or something v.
çok yüklenmek crush against v.
birine yüklenmek dump on someone v.
birine/bir şeye yüklenmek dump on someone/something v.
-e çok fazla yüklenmek heap on v.
(birine) yüklenmek load (someone) down v.
(bir şeye) fazla yüklenmek punish with (something) v.
(bir şeye) yüklenmek put (one's) back into (something) v.
(bir şeye) yüklenmek put (one's) back to (something) v.
(birine bir şeyle) fazla yüklenmek submerge (someone) under (something) v.
üzerine yüklenmek bear down upon v.
Colloquial
birine/bir şeye yüklenmek keep (going) on at someone or something v.
bir kasına aşırı yüklenmek pull something v.
Idioms
(zor bir görev) yüklenmek take someone or something on v.
sorumluluğu/görevi yüklenmek assume the mantle v.
sorumluluğu/görevi yüklenmek assume the position v.
birine yüklenmek put the squeeze on (one) v.
birine yüklenmek put the squeeze on someone/something v.
sıkıntısını/derdini yüklenmek bear the burden (of something) v.
(ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek have a (heavy) cross to bear v.
ağır bir sıkıntıyı/yükü yüklenmek carry a millstone (around one's neck) v.
ağır bir sıkıntıyı/yükü yüklenmek bear a millstone (around one's neck) v.
sıkıntısını/derdini yüklenmek bear the burden (of something) v.
karbonhidrat yüklenmek carb-load v.
birisine fazla yüklenmek push someone too far v.
çok yüklenmek take on the world v.
işe yüklenmek put one's back into v.
suçu yüklenmek carry the can v.
suçu yüklenmek foot the bill v.
sorumluluğunu yüklenmek have in hand v.
birine haddinden fazla yüklenmek crowd the mourners [us] v.
aşırı yüklenmek (bilgiyle/sorumlulukla) drink from a fire hose v.
başa çıkılmayacak kadar çok sorumluluk/bilgi yüklenmek drink from a fire hose v.
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara yüklenmek eat (one's) young v.
yapabileceğinden fazlasını üstlenmek/yüklenmek cut a fat hog v.
kapasitesini aşan bir işi üstlenmek/yüklenmek cut a fat hog v.
işi/görevi yüklenmek do the deed v.
suçu/sorumluluğu yüklenmek hold the bag v.
(birine) yüklenmek do a dump on someone v.
(birine) yüklenmek dump all over someone v.
istenmeyen bir sorumluluğu yüklenmek hold the sack v.
(bir şeyi kendisi) yüklenmek take (something) into (one's) own hands v.
üstüne/sırtına yüklenmek land in your lap v.
(bir şeyin) sıkıntısını/derdini yüklenmek bear the brunt (of something) v.
sıkıntısını/derdini yüklenmek bear the brunt v.
kendine yüklenmek cry stinking fish [uk] v.
birine/bir şeye yüklenmek do a dump on someone/something v.
birine/bir şeye yüklenmek dump all over someone/something v.
birine/bir şeye yüklenmek dump on someone/something v.
birine/bir şeye yüklenmek dump all over someone/something v.
yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek have a cross to bear v.
fazla yüklenmek push too far v.
işe yüklenmek put your back into v.
işe yüklenmek put your back into something v.
(birine bir şeyle) yüklenmek snow (one) under with (something) v.
kendisi yüklenmek/halletmek take into one's own hands v.
çok fazla şey yüklenmek take on too much v.
Trade/Economic
görevini yüklenmek take charge of v.
Politics
parasal bir yükümlülük yüklenmek impose a pecuniary obligation v.
Automotive
frenlere aşırı yüklenmek overbrake v.
Transportation
(araç veya konteyner) yüklenmek onload v.
Archaic
(bir işin) sorumluluğunu yüklenmek solicit v.
Slang
birine/bir şeye yüklenmek do a number on somebody/something [us] v.