yüksek fiyat - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yüksek fiyat



Sens de "yüksek fiyat" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yüksek fiyat high price n.
General
yüksek fiyat stiff price n.
Trade/Economic
yüksek fiyat high price n.
yüksek fiyat premium price n.
yüksek fiyat overcharge n.
yüksek fiyat steep price n.
yüksek fiyat long price n.
Law
yüksek fiyat illegal price n.

Sens de "yüksek fiyat" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat cap n.
(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştıran kimse puffer n.
(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştırma puffing n.
en yüksek fiyat roof n.
fazla yüksek fiyat koymak overprice v.
yüksek bir fiyat ödemek pay the ultimate price v.
(fiyat) yüksek kalmak overstand v.
yüksek (fiyat) steep adj.
satın alınamayacak kadar yüksek(fiyat) prohibitive adj.
Phrasals
yüksek fiyat teklifi vererek bir şeyin değerini yükseltmek bid something up v.
Colloquial
yüksek fiyat çekmek stick it on v.
çok yüksek (fiyat) over the odds expr.
Idioms
çok yüksek fiyat fancy price n.
en yüksek fiyat teklifi ile başlayıp aşağı doğru inen müzayede dutch auction n.
için yüksek bir fiyat ödemek give an arm and a leg for v.
Trade/Economic
yüksek miktarda kazanç/fiyat tidy sum n.
aşırı yüksek fiyat exorbitant price n.
bir menkul değerin ulaşabileceği en yüksek fiyat resistance level n.
birkaç büyük firmanın rekabeti sınırlandırmak ve yüksek fiyat uygulamak üzere bir araya gelip oluşturdukları birlik business trust n.
devletçe saptanmış en yüksek fiyat ceiling price n.
en yüksek fiyat highest bid n.
en yüksek fiyat ceiling price n.
en yüksek fiyat class price n.
en yüksek fiyat top price n.
en yüksek fiyat maximum price n.
en yüksek fiyat ceiling n.
piyasa dışı yüksek fiyat talep etme pricing out of the market n.
son 52 hafta içindeki en yüksek fiyat 52 week high n.
(ihalede) en yüksek fiyat veren highest bidder n.
daha yüksek fiyat higher rate [uk] n.
firmaların yüksek fiyatlı ürünleri düşük fiyat veren bir pazardan satın alması paralleling n.
(düşmesi zor olan) yüksek fiyat seviyesi support n.
yüksek fiyat istemek overcharge v.
Technical
en yüksek fiyat handle n.
Slang
kadınlar için olan hizmet ya da ürünlerde uygulanan erkeklerinkine oranla daha yüksek fiyat pink tax n.
erkeklerinkiyle aynı işleve sahip ürünlerde kadınlar için üretildiğinde uygulanan yüksek fiyat pink tax n.