yapraksı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yapraksı



Sens de "yapraksı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

Turc Anglais
General
yapraksı lamellar adj.
yapraksı leaflike adj.
yapraksı foliate adj.
yapraksı foliaceous adj.
yapraksı flakey adj.
yapraksı flaky adj.
yapraksı laminar adj.
yapraksı leafed adj.
yapraksı leafy adj.
yapraksı leaved adj.
yapraksı foliolate adj.
yapraksı leaf-like adj.
Technical
yapraksı laminate adj.
yapraksı lamellar adj.
yapraksı flaky adj.
Construction
yapraksı foliated adj.
Biology
yapraksı lamelliferous adj.
Botanic
yapraksı foliate adj.
yapraksı foliose adj.
yapraksı folious adj.
yapraksı phylloid adj.
yapraksı phylloidal adj.

Sens de "yapraksı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
General
yapraksı tanecik flaky particle n.
yapraksı oluşum foliation n.
yapraksı doku foliation n.
yapraksı tabakalara bölünme foliation n.
daha yapraksı leafier adj.
en yapraksı leafiest adj.
Technical
yapraksı akış laminar flow n.
yapraksı kırılma cleavage fracture n.
yapraksı grafit flake graphite n.
Construction
yapraksı akış laminar low n.
Biology
(yosun kapsülü) yapraksı küme ile kaplı immersed adj.
Marine Biology
yapraksı solungaçları olan lamellibranchiate adj.
yapraksı solungaçları olan pelecypodous adj.
Zoology
ön ve arkasında birer yaklaştırıcı kası bulunan yapraksı solungaçlı yumuşakçaları içeren bir takım dimya n.
Botanic
yapraksı bitki yapısı prophyll n.
yapraksı kökü ve güzel kokulu sarı çiçekleri olan bir çiriş otu yellow asphodel (asphodeline lutea) n.
yapraksı kökü ve güzel kokulu sarı çiçekleri olan bir çiriş otu king's spear n.
mikrosporangiyumları oluşturan yapraksı yapı microsporophyll n.
otsu bitkinin kökten ayrı olarak düşünülen yapraksı üst kısmı herb n.
otsu bitkinin yapraksı üst kısımları herbs n.
oregon'dan kaliforniya'ya uzanan bölgedeki dağlık arazilerde yetişen, pembe çiçekli ve yapraksı saplı yeri saran bir bitki mountain pride (penstemon newberryi) n.
yapraksı kısım phylloid n.
(alaria cinsi kahverengi alglerde) spor kesesi taşıyan yapraksı küçük yapı sporophyl n.
tek bir yapraksı bölümü olan unifoliate adj.
yeşil ve yapraksı olan herbaceous adj.
tek bir yapraksı kısımdan oluşan monophyllous adj.
tek bir yapraksı kısmı bulunan monophyllous adj.
Geology
özellikle başkalaşım kayaçlarda görülen ince ve yapraksı tabakalar folia n.
özellikle başkalaşım kayaçlarda görülen ince ve yapraksı tabaka folium n.
yapraksı katmanlardan oluşan (kaya) platy adj.
ince ve yapraksı tabakalardan oluşan (mineral) foliaceous adj.
Hunting
gezin öne doğru yapraksı uzantısı rear sight leaf n.