Historique

yerden almak

Sens de "yerden almak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yerden almak	take up v.
2	General	yerden almak	lift v.
Phrasals
3	Phrasals	yerden almak	pick up v.

Sens de "yerden almak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	almak (insanları bir yerden)	evacuate v.
2	General	almak (bir kimseyi bir yerden)	withdraw from v.
3	General	birini bir yerden almak	take someone from somewhere v.
4	General	bir yerden bir şey almak	receive something from some place v.
5	General	bir yerden veya durumdan almak	winkle (out) v.
6	General	(bir yerden/görevden) almak	supplant v.
Phrasals
7	Phrasals	birini bir yerden almak	call for v.
8	Phrasals	(bir şeyden veya bir yerden) bir şeyi izinsiz almak	abstract (something) from (something or some place) v.
9	Phrasals	birisini bir yerden almak	retrieve someone from some place v.
10	Phrasals	bir yerden almak	lift from v.
11	Phrasals	bir şeyi bir yerden almak	get off v.
12	Phrasals	(birinden/bir şeyden/bir yerden istediği bir şeyi) almak	score (something) off (someone, something, or some place) v.
13	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
14	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) söküp almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
15	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) koparıp almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
16	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) sert bir şekilde çekip almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
17	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
18	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak almak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
20	Phrasals	(bir şeyden/yerden) bir süreliğine izin almak	take off from (something or some place) v.
21	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak	allow (someone or something) in (something or some place) v.
22	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak	allow (someone or something) into (something or some place) v.
23	Phrasals	bir yerden içeri almak	allow into a place v.
24	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak	allow (someone or something) in (something or some place) v.
25	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak	allow (someone or something) into (something or some place) v.
26	Phrasals	bir yerden içeri almak	allow into a place v.
27	Phrasals	bir şeyi bir yerden satın almak	buy something at something v.
28	Phrasals	gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak	check out from (something) v.
29	Phrasals	gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak	check out of (something) v.
30	Phrasals	(bir şeyi bir şeyden/yerden) almak	clear (something) from (something) v.
31	Phrasals	bir şeyi bir şeyden/yerden almak	clear something off something v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
33	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
34	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something) v.
35	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something) v.
36	Phrasals	(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak/almak	keep out (of something) v.
37	Phrasals	(bir şeyi bir yerden) tırmıkla almak/temizlemek	rake (something) out of (something else) v.
38	Phrasals	(bir şeyden/bir yerden) almak	receive from (something) v.
39	Phrasals	bir yerden almak	receive from some place v.
40	Phrasals	(birinden/bir şeyden/bir yerden) geri almak	retrieve from (someone, something, or some place) v.
41	Phrasals	(birinden/bir şeyden/bir yerden) gidip almak	retrieve from (someone, something, or some place) v.
42	Phrasals	(birinden/bir şeyden/bir yerden) almak	retrieve from (someone, something, or some place) v.
43	Phrasals	bir yerden geri almak	retrieve from some place v.
44	Phrasals	bir yerden gidip almak	retrieve from some place v.
45	Phrasals	bir yerden almak	retrieve from some place v.
46	Phrasals	(bir şeyden/bir yerden) yırtıp almak/ayırmak	tear out of (something or some place) v.
47	Phrasals	(bir şeyden/bir yerden) çekip almak/ayırmak	tear out of (something or some place) v.
48	Phrasals	(bir şeyden/bir yerden) zorla/zor kullanarak almak/çıkarmak/ayırmak	tear out of (something or some place) v.
49	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak	wrest (someone or something) out of (something) v.
50	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) zorla almak	wrest (someone or something) out of (something) v.
51	Phrasals	(golfte pes ettiğini belli etmek için) oyun sırasında topu yerden almak	pick up v.
52	Phrasals	bekleyen birisini bulunduğu yerden almak	pick somebody up v.
Idioms
53	Idioms	birinin bıraktığı yerden ele almak	take it from there v.
54	Idioms	birinin bıraktığı yerden ele almak	take it from here/there v.
55	Idioms	(birinden veya bir yerden de) ücret almak	be in the pay of (someone or something) v.
56	Idioms	(birinden veya bir yerden de) ücret almak	be in somebody’s/something’s pay v.
Technical
57	Technical	bir yerden diğer bir yere almak	convey v.
Sport
58	Sport	yerden vuruşla puan almak	place-kick v.
Football
59	Football	(amerikan futbolunda) topu yerden atarak sayı almak	get over v.