yoğunlaştırmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yoğunlaştırmak



Sens de "yoğunlaştırmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yoğunlaştırmak intensify v.
yoğunlaştırmak condense v.
yoğunlaştırmak compound v.
General
yoğunlaştırmak concentrate v.
yoğunlaştırmak compact v.
yoğunlaştırmak thicken v.
yoğunlaştırmak capsulize v.
yoğunlaştırmak capsulise v.
yoğunlaştırmak capsule v.
yoğunlaştırmak telescope v.
yoğunlaştırmak tighten v.
yoğunlaştırmak hype v.
yoğunlaştırmak height [dialect] v.
yoğunlaştırmak heighten v.
yoğunlaştırmak improve v.
yoğunlaştırmak goose v.
yoğunlaştırmak curd v.
yoğunlaştırmak contract v.
yoğunlaştırmak screw v.
yoğunlaştırmak stiff v.
Phrasals
yoğunlaştırmak thicken something up v.
yoğunlaştırmak build something up v.
yoğunlaştırmak crank up v.
yoğunlaştırmak kick up v.
yoğunlaştırmak heat up v.
yoğunlaştırmak dial up v.
yoğunlaştırmak thicken up v.
Colloquial
yoğunlaştırmak goose up v.
yoğunlaştırmak hot v.
Technical
yoğunlaştırmak pack v.
yoğunlaştırmak densify v.
Computer
yoğunlaştırmak concentrate n.
Medical
yoğunlaştırmak exasperate v.
Gastronomy
yoğunlaştırmak syrup v.
Physics
yoğunlaştırmak compactify v.
Marine Biology
yoğunlaştırmak compress v.
Archaic
yoğunlaştırmak single v.

Sens de "yoğunlaştırmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
General
dikkati yoğunlaştırmak focus the attention v.
yoğunlaştırmak (baskıyı vb) ratchet up v.
düşüncelerini belli bir nokta üzerinde yoğunlaştırmak keep one's mind on v.
için baskıyı artırmak/yoğunlaştırmak step up pressure for v.
bilgiyi yoğunlaştırmak condense information v.
zihnini yoğunlaştırmak bend v.
(sıvıyı) yoğunlaştırmak graduate v.
(sıvı) yoğunlaştırmak scald v.
ilgi veya enerjiyi yoğunlaştırmak focus v.
(ıslak toprak veya çimentoyu) yoğunlaştırmak puddle v.
çalkalayarak yoğunlaştırmak pug v.
(kıvamsız çözeltiyi) yoğunlaştırmak fortify [obsolete] v.
Phrasals
kontrastla yoğunlaştırmak set off v.
çabasını belirli bir yöne yoğunlaştırmak put to v.
bir şeyi yoğunlaştırmak escalate something into something v.
'-e yoğunlaştırmak orient to v.
belli bir derecede artırmak/yoğunlaştırmak kick up v.
kaynatarak yoğunlaştırmak boil something down v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinde/üzerine yoğunlaştırmak concentrate something on someone or something v.
(bir şeyin biri/bir şey) üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak sensitize (someone or something) to (something) v.
üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak sensitize to v.
Idioms
baskıyı yoğunlaştırmak put the heat on v.
baskıyı yoğunlaştırmak turn the heat on v.
dikkatini bir şeye vermek/yoğunlaştırmak address oneself to something v.
düşüncelerini (bir şey) üzerinde yoğunlaştırmak keep (one's) mind on (something) v.
düşüncelerini belli bir nokta üzerinde yoğunlaştırmak keep mind on v.
baskıyı yoğunlaştırmak turn on the heat v.
(biri/bir şey) üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak turn the heat on (someone or something) v.
baskıyı yoğunlaştırmak turn the heat up v.
(bir şey) üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak turn up the heat (on someone or something) v.
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak turn up the heat on v.
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak put the heat on v.
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak put the screws on v.
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak tighten the screws on v.
Technical
metal çözümleme işleminde yoğunlaştırmak için altın veya gümüşle birleştirilen az miktarda metal (kurşun) button n.
bellek yoğunlaştırmak pack v.
koyu yoğunlaştırmak condense v.
(camın) rengini yoğunlaştırmak için yeniden ısıtmak flash v.
(boyayı) yoğunlaştırmak strike v.
Computer
yoğunlaştırmak bellek pack n.
Pharmaceutics
madde ekleyerek veya buharlaştırarak (sıvıyı) yoğunlaştırmak incrassate v.
Optics
ışık ışınlarını yoğunlaştırmak için kullanılan kısa odak mesafeli bir tür mercek bull's-eye condenser n.
Gastronomy
sıvı maddeyi yoğunlaştırmak için kullanılan malzeme binding n.
sosu yoğunlaştırmak reduce v.
Physics
yeniden yoğunlaştırmak recondense v.
Tobacco
(tütünde) tat ve aromayı yoğunlaştırmak petune v.