Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
yürütmek
Sens de
"yürütmek"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 94 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
yürütmek
conduct
v.
2
Common Usage
yürütmek
carry out
v.
3
Common Usage
yürütmek
perform
v.
General
4
General
yürütmek
wage
v.
5
General
yürütmek
go through with
v.
6
General
yürütmek
push
v.
7
General
yürütmek
scrounge
v.
8
General
yürütmek
heist
v.
9
General
yürütmek
advance
v.
10
General
yürütmek
pinch
v.
11
General
yürütmek
swipe
v.
12
General
yürütmek
purloin
v.
13
General
yürütmek
help
v.
14
General
yürütmek
prosecute
v.
15
General
yürütmek
snaffle
v.
16
General
yürütmek
pilfer
v.
17
General
yürütmek
stage
v.
18
General
yürütmek
implement
v.
19
General
yürütmek
sneak
v.
20
General
yürütmek
prig
v.
21
General
yürütmek
make somebody walk
v.
22
General
yürütmek
dismiss
v.
23
General
yürütmek
make away with
v.
24
General
yürütmek
pursue
v.
25
General
yürütmek
steal
v.
26
General
yürütmek
cabbage
v.
27
General
yürütmek
move
v.
28
General
yürütmek
collar
v.
29
General
yürütmek
walk
v.
30
General
yürütmek
carry something out
v.
31
General
yürütmek
lift
v.
32
General
yürütmek
nick
v.
33
General
yürütmek
fort
v.
34
General
yürütmek
hold down
v.
35
General
yürütmek
propel
v.
36
General
yürütmek
filch
v.
37
General
yürütmek
carry out
v.
38
General
yürütmek
enforce
v.
39
General
yürütmek
snitch
v.
40
General
yürütmek
walk away with
v.
41
General
yürütmek
take up
v.
42
General
yürütmek
carry on
v.
43
General
yürütmek
drive
v.
44
General
yürütmek
execute
v.
45
General
yürütmek
mastermind
v.
46
General
yürütmek
walk off with
v.
47
General
yürütmek
give a start
v.
48
General
yürütmek
set going
v.
49
General
yürütmek
secrete
v.
50
General
yürütmek
co-opt
v.
51
General
yürütmek
bear
v.
52
General
yürütmek
march
v.
53
General
yürütmek
bribe [obsolete]
v.
54
General
yürütmek
mitch [dialect]
v.
55
General
yürütmek
lurch [obsolete]
v.
56
General
yürütmek
demean [obsolete]
v.
57
General
yürütmek
deport
v.
58
General
yürütmek
paddle
v.
59
General
yürütmek
ordain
v.
60
General
yürütmek
scrunt
v.
61
General
yürütmek
shank [scotland]
v.
62
General
yürütmek
smouch
v.
63
General
yürütmek
smug
v.
64
General
yürütmek
snake
v.
65
General
yürütmek
snap
v.
66
General
yürütmek
boost
v.
Phrasals
67
Phrasals
yürütmek
cabbage onto (someone or something)
v.
68
Phrasals
yürütmek
spirit off
v.
69
Phrasals
yürütmek
spirit away
v.
70
Phrasals
yürütmek
carry off
v.
71
Phrasals
yürütmek
conduct out
v.
72
Phrasals
yürütmek
rip off
v.
73
Phrasals
yürütmek
nick off
v.
Colloquial
74
Colloquial
yürütmek
bite
v.
75
Colloquial
yürütmek
doink
v.
76
Colloquial
yürütmek
yoink
v.
Idioms
77
Idioms
yürütmek
make out
v.
78
Idioms
yürütmek
keep the ball rolling
v.
Trade/Economic
79
Trade/Economic
yürütmek
execute
v.
80
Trade/Economic
yürütmek
implement
v.
Law
81
Law
yürütmek
enforce
v.
82
Law
yürütmek
put into force
v.
83
Law
yürütmek
constitute
v.
Technical
84
Technical
yürütmek
run
v.
85
Technical
yürütmek
drive
v.
86
Technical
yürütmek
conduct
v.
Computer
87
Computer
yürütmek
go-ahead
v.
88
Computer
yürütmek
execute
v.
Medical
89
Medical
yürütmek
develop
v.
Archaic
90
Archaic
yürütmek
solicit
v.
Slang
91
Slang
yürütmek
klepto
v.
92
Slang
yürütmek
wog
v.
93
Slang
yürütmek
cly
v.
British Slang
94
British Slang
yürütmek
jack
v.
Sens de
"yürütmek"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 291 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock operator
n.
2
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock keeper
n.
3
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock tender
n.
4
General
inancını yaymak veya insani yardım faaliyetleri yürütmek üzere dini otoritelerce yetkilendirilen vekillik
mission
n.
5
General
(öküzleri yürütmek için kullanılan) üvendire
oxgoad
n.
6
General
gemisini yürütmek
manage one's affairs well
v.
7
General
işlemleri yürütmek
carry out operations
v.
8
General
yürütmek (satranç/dama taşını)
move
v.
9
General
akıl yürütmek
reason
v.
10
General
ders yürütmek
instruct
v.
11
General
saman altından su yürütmek
do something secretly
v.
12
General
geri yürütmek
back
v.
13
General
kalem yürütmek
write
v.
14
General
birinin cebindekileri yürütmek
pick someone's pocket
v.
15
General
fikir yürütmek
opine
v.
16
General
fikir yürütmek
put forward an idea
v.
17
General
başarıyla yürütmek
bring off
v.
18
General
soruşturma yürütmek
carry out investigation
v.
19
General
soruşturma yürütmek
conduct investigation
v.
20
General
yeniden yürütmek
playback
v.
21
General
temas yürütmek
maintain contact with
v.
22
General
çalışma yürütmek
do a work or a study
v.
23
General
çalışma yürütmek
carry out a work or a study
v.
24
General
çalışma yürütmek
carry on a work or a study
v.
25
General
çalışma yürütmek
perform a work or a study
v.
26
General
proje yürütmek
carry out a project
v.
27
General
proje yürütmek
run a project
v.
28
General
faaliyet yürütmek
do activity
v.
29
General
kampanya yürütmek
run a campaign
v.
30
General
kampanya yürütmek
conduct a campaign
v.
31
General
fikir yürütmek
state one's opinion
v.
32
General
faaliyet yürütmek
carry out an activity
v.
33
General
faaliyet yürütmek
conduct an activity
v.
34
General
faaliyet yürütmek
undertake an activity
v.
35
General
operasyon yürütmek
carry out an assault
v.
36
General
operasyon yürütmek
perform an operation
v.
37
General
operasyon yürütmek
lead an operation
v.
38
General
operasyon yürütmek
carry out an operation
v.
39
General
hizmet yürütmek
run service
v.
40
General
hizmet yürütmek
give service
v.
41
General
hizmet yürütmek
operate service
v.
42
General
lobi faaliyeti yürütmek
carry out lobbying activities
v.
43
General
lobi faaliyeti yürütmek
conduct lobbying activities
v.
44
General
lobi faaliyeti yürütmek
lobby
v.
45
General
görev yürütmek
carry on a task
v.
46
General
görev yürütmek
perform a task
v.
47
General
başkanlığını yürütmek
hold the presidency of
v.
48
General
mantık yürütmek
reason
v.
49
General
mantık yürütmek
make reasoning
v.
50
General
mantık yürütmek
reason something out
v.
51
General
(işi) iyi yürütmek
hold down
v.
52
General
tahmin yürütmek
compute
v.
53
General
bir yere bağlanmış palaman çekerek yürütmek
warp
v.
54
General
kürekle yürütmek
row
v.
55
General
projeyi yürütmek
run a project
v.
56
General
inceleme yürütmek
conduct an investigation
v.
57
General
projeyi yürütmek
execute a project
v.
58
General
projeyi yürütmek
carry out a project
v.
59
General
muhalefet yürütmek
oppose
v.
60
General
mütalaa yürütmek
give an opinion
v.
61
General
mütalaa yürütmek
express an opinion
v.
62
General
fikir yürütmek
express an opinion
v.
63
General
fikir yürütmek
give an opinion
v.
64
General
işlem yürütmek
perform an operation
v.
65
General
bir firmanın işlerini yürütmek
administer
v.
66
General
işbirliği yürütmek
carry out cooperation
v.
67
General
süreci etkin yürütmek
manage the process efficiently
v.
68
General
anket yürütmek
conduct a questionnaire
v.
69
General
ilişkileri yürütmek
maintain relationships
v.
70
General
kürek ile yürütmek (sandalı vb)
row a boat
v.
71
General
bir arada yürütmek
carry out in cooperation
v.
72
General
bir arada yürütmek
carry out collectively
v.
73
General
politika yürütmek
follow a policy
v.
74
General
politika yürütmek
pursue a policy
v.
75
General
bir hesabı yürütmek
maintain an account
v.
76
General
ilişki yürütmek
maintain a relationship
v.
77
General
ilişki yürütmek
continue a relationship
v.
78
General
ilişki yürütmek
handle a relationship
v.
79
General
ilişki yürütmek
run a relationship
v.
80
General
ilişki yürütmek
keep a relationship going
v.
81
General
ilişki yürütmek
manage a relationship
v.
82
General
ortak yürütmek
run together
v.
83
General
ortak yürütmek
carry out jointly
v.
84
General
ortak yürütmek
carry out together
v.
85
General
ortak yürütmek
co-execute
v.
86
General
birlikte yürütmek
run together
v.
87
General
bir programı yürütmek
run a program
v.
88
General
ikisini bir arada yürütmek
manage both
v.
89
General
rutin/olağan bir soruşturma yürütmek
do a routine investigation
v.
90
General
araştırma yürütmek
carry out research
v.
91
General
görevini yürütmek
carry out (his/her) duty
v.
92
General
araştırma veya inceleme yürütmek
conduct
v.
93
General
araştırma yürütmek
conduct a research
v.
94
General
tahmin yürütmek
estimate
v.
95
General
proje yürütmek
conduct a project
v.
96
General
işlem yürütmek
execute transaction
v.
97
General
su tahliyesi faaliyetleri yürütmek
conduct water evacuation efforts
v.
98
General
fikir yürütmek
formulate an idea/opinion
v.
99
General
yürütmek (kanun/anlaşma)
police
v.
100
General
daha sonra fikir yürütmek
second-guess
v.
101
General
akıl yürütmek
ratiocinate
v.
102
General
yeniden yürütmek
reconduct
v.
103
General
tekrar yürütmek
re-execute
v.
104
General
(faiz vb) yürütmek
apply
v.
105
General
deney yürütmek
run experiment
v.
106
General
tekerlekler üstünde yürütmek
wheel
v.
107
General
kırbaçlayarak yürütmek
whip
v.
108
General
ite kaka yürütmek
harry
v.
109
General
(atı) tempolu yürütmek
breeze
v.
110
General
hatalı tahmin yürütmek
miscompute
v.
111
General
dini bir görev yürütmek
mission
v.
112
General
misyonerlik faaliyeti yürütmek
missionarize
v.
113
General
misyonerlik faaliyeti yürütmek
missionarise
v.
114
General
misyonerlik faaliyeti yürütmek
missionize
v.
115
General
misyonerlik faaliyeti yürütmek
missionise
v.
116
General
(taarruz veya savaş) başlatıp yürütmek
mount
v.
117
General
tanıdık ortamda iş yürütmek
move
v.
118
General
organize etme, güç sağlama ve denetleme işlerini yürütmek
direct
v.
119
General
ayaklıkları andıran sırıklarla nehir teknesini sığlıklarda yürütmek
grasshopper
v.
120
General
birden fazla faaliyeti dönüşümlü yürütmek
multiplex
v.
121
General
fikir yürütmek
opinion [dialect]
v.
122
General
tahmin yürütmek
rove [obsolete]
v.
123
General
akıl yürütmek
rove [obsolete]
v.
124
General
şehir ve kasabaların ana caddelerinde halkla buluşarak seçim kampanyası yürütmek
main-street [canada]
v.
125
General
fazla yürütmek
overmarch
v.
126
General
tahmin yürütmek
infer
v.
127
General
özenle yürütmek
wear [uk]
v.
128
General
yamuk yürütmek
crab
v.
129
General
hızla iş yürütmek
dash
v.
130
General
(birini) yardımla yürütmek
dawd
v.
131
General
yabancı ülkede ayaklanmacı veya devrimci faaliyetler yürütmek
filibuster
v.
132
General
daha çok akıl yürütmek
outreason
v.
133
General
(üretim veya dağıtım ile birlikte) farklı iş faaliyetlerini yürütmek
service
v.
134
General
ateşli kampanya yürütmek
crusade
v.
135
General
bir şeyi el altından yürütmek
skilder
v.
136
General
soruşturma yürütmek
investigate
v.
Phrasals
137
Phrasals
zorluklara rağmen yürütmek
pull off
v.
138
Phrasals
(birisi ya da bir şeyden) (bir şey) yürütmek
cop (something) from (someone or something)
v.
139
Phrasals
birinden ya da bir şeyden bir şey yürütmek
cop something from someone or something
v.
140
Phrasals
(bir şeyden veya bir yerden) bir şeyi yürütmek
abstract (something) from (something or some place)
v.
141
Phrasals
iteleye-kakalaya yürütmek
push someone along
v.
142
Phrasals
ortak çalışma yürütmek
associate oneself with someone or something
v.
143
Phrasals
-yle işleri yapmak/yürütmek
operate on something
v.
144
Phrasals
faaliyetini (bir yerde) yürütmek
base in
v.
145
Phrasals
faaliyetini (bir yerde) yürütmek
base in
v.
146
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine itmek/yürütmek
grind something into something
v.
147
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine itmek/yürütmek
grind something in
v.
148
Phrasals
bir şeyi alıp yürütmek/devam ettirmek
run with something
v.
149
Phrasals
bir şeyi devralıp onu azimle/bağımsız bir şekilde yürütmek
run with something
v.
150
Phrasals
tekerlekli bir aracı bir yerde iterek yürütmek
wheel around
v.
151
Phrasals
itinayla yürütmek
nurse along
v.
152
Phrasals
titizlikle yürütmek
nurse along
v.
153
Phrasals
'-den yürütmek
abstract from
v.
154
Phrasals
bir şeyi yürütmek
carry something off
v.
155
Phrasals
bir şeyi başarıyla yürütmek
carry something off
v.
156
Phrasals
kendi işlerini yürütmek
hold forth
v.
157
Phrasals
'-den (bir şey) yürütmek
cop from
v.
158
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) iş yürütmek
deal with (someone or something)
v.
159
Phrasals
(bir şeyi) her şeye rağmen sürdürmek/tamamlamak/yürütmek
go through with (something)
v.
160
Phrasals
işlerini (bir yerde/bir yerden) yürütmek
operate from (some place)
v.
161
Phrasals
(biri/bir şey) üzerinde (bir işlem) yürütmek/gerçekleştirmek
perform (something) on (someone or something)
v.
162
Phrasals
üzerinde (bir işlem) yürütmek/gerçekleştirmek
perform on
v.
163
Phrasals
aşamalı olarak uygulamak/yürütmek
phase in
v.
164
Phrasals
(birinden/bir şeyden) yürütmek
pilfer from (someone or something)
v.
165
Phrasals
(biri) için bir şey yürütmek/aşırmak
pinch for
v.
166
Phrasals
'-den bir şey yürütmek/araklamak
pinch from
v.
167
Phrasals
(birinden bir şey) yürütmek/araklamak
pinch from (one)
v.
168
Phrasals
(bir şeyi) yürütmek/yönetmek
preside at (something)
v.
169
Phrasals
(atı) dinlendirerek yürütmek
cool out
v.
Proverb
170
Proverb
aynı anda iki işi yürütmek iki işi de düzgün yapamamaya neden olur
a man cannot serve two masters
Colloquial
171
Colloquial
bir şeyi yürütmek (çalmak)
gack something
v.
172
Colloquial
bir şey yürütmek
filch something
v.
173
Colloquial
bir şeyi yürütmek
yoink something
v.
Idioms
174
Idioms
mutlu evlilik yürütmek
trot in double harness
v.
175
Idioms
bir şeyi kararlılıkla yürütmek
take something by the throat
v.
176
Idioms
birinin yerine işi yürütmek
hold down the fort
v.
177
Idioms
birkaç değişik faaliyeti aynı anda yürütmek
have several irons in the fire
v.
178
Idioms
birinin yerine işi yürütmek
hold the fort
v.
179
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
have one's ducks in a row
v.
180
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
get one's ducks in a row
v.
181
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
have ducks in a row
v.
182
Idioms
kalem yürütmek
write
v.
183
Idioms
saman altından su yürütmek
keep one's cards close to one's chest
v.
184
Idioms
saman altından su yürütmek
do things under the rose
v.
185
Idioms
saman altından su yürütmek
play one's cards close to one's vest
v.
186
Idioms
saman altından su yürütmek
play one's cards close to one's chest
v.
187
Idioms
saman altından su yürütmek
keep one's cards close to one's vest
v.
188
Idioms
(yokluğunda) işi yürütmek
hold down the fort
v.
189
Idioms
(yokluğunda) işi yürütmek
hold the fort
v.
190
Idioms
birinin yerine işi yürütmek
man the fort
v.
191
Idioms
(yokluğunda) işi yürütmek
man the fort
v.
192
Idioms
birini yola yakın taraftan değil duvar tarafından yürütmek
give the wall
v.
193
Idioms
yakasından tutup ayak parmakları üstünde yürütmek
walk spanish
v.
194
Idioms
gemisini istediği gibi yürütmek
have everything one's own way
v.
195
Idioms
gemisini istediği gibi yürütmek
have it all one's own way
v.
196
Idioms
birden fazla işi üstlenmek/yürütmek
wear several hats
v.
197
Idioms
aynı anda birçok işi yürütmek
wear too many hats
v.
198
Idioms
aynı anda iki iş birden yürütmek
wear two hats
v.
199
Idioms
iki (birden fazla)iş birden yürütmek
wear two hats (more than one hat)
v.
200
Idioms
bir işi (kendisi) yürütmek/yapmak
take (something) into (one's) own hands
v.
201
Idioms
suçluyu fotoğrafları/vidosu çekilsin diye halkın arasında yürütmek
perp walk
v.
202
Idioms
suçluyu ifşa etmek için halkın arasında yürütmek
perp walk
v.
203
Idioms
bir işin bir çok farklı yönünü bir arada yapmak/yürütmek
be the chief cook and bottle washer
v.
204
Idioms
lafla peynir gemisi yürütmek
hem and haw [us]
v.
205
Idioms
(bir şey) olarak iki işi/görevi eş zamanlı olarak yürütmek
do double duty as (something)
v.
206
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
get ducks in a row
v.
207
Idioms
dolaylı yoldan yürütmek
get in through the back door
v.
208
Idioms
el altından yapmak/yürütmek
get in through the back door
v.
209
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
get your ducks in a row
v.
210
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
have your ducks in a row [us]
v.
211
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
get/have your ducks in a row
v.
212
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
get/have (all) your ducks in a row [us]
v.
213
Idioms
bir şeyleri başlatmak/sürdürmek/yürütmek
get/keep/set/start the ball rolling
v.
214
Idioms
işleri nizam içinde yürütmek
have all (of) (one's) ducks in a row
v.
215
Idioms
gemisini istediği gibi yürütmek
have it (one's) way
v.
216
Idioms
seçim kampanyası yapmak/yürütmek
be on the hustings
v.
217
Idioms
(birçok/birkaç) işi bir arada yürütmek
keep (an amount of) balls in the air
v.
218
Idioms
(biri) yokken onun işini yürütmek
keep (one's) (something) warm
v.
219
Idioms
(birini) yürütmek
keep (someone) on (their) feet
v.
220
Idioms
aynı anda bir çok işi yürütmek
keep balls in the air
v.
221
Idioms
birçok/birkaç işi bir arada yürütmek
keep balls in the air
v.
222
Idioms
aynı anda bir çok işi yürütmek
juggle balls in the air
v.
223
Idioms
birçok/birkaç işi bir arada yürütmek
juggle balls in the air
v.
224
Idioms
bir şeyi birinin yerine yürütmek
keep something warm for someone
v.
225
Idioms
saman altından su yürütmek
keep your cards close to your chest
v.
226
Idioms
saman altından su yürütmek
play your cards close to your chest
v.
227
Idioms
saman altından su yürütmek
keep your cards close to your vest
v.
228
Idioms
saman altından su yürütmek
play your cards close to your vest
v.
229
Idioms
saman altından su yürütmek
keep/hold/play your cards close to your chest
v.
230
Idioms
(bir şeyi) yürütmek
make a go of (something)
v.
231
Idioms
(birinin) cebindekileri çalmak/yürütmek
pick (one's) pocket
v.
232
Idioms
saman altından su yürütmek
play (something) close to (one's) chest
v.
233
Idioms
saman altından su yürütmek
play (something) close to the vest
v.
234
Idioms
saman altından su yürütmek
play (something) close to one's vest
v.
235
Idioms
saman altından su yürütmek
play cards close to chest
v.
236
Idioms
saman altından su yürütmek
play it close to one's chest
v.
237
Idioms
birinin cenaze/defin işlemlerini yürütmek/yerine getirmek
send someone to glory
v.
238
Idioms
kendisi yürütmek/yapmak
take into one's own hands
v.
239
Idioms
(birini) çok fazla yürütmek
walk (one's) feet off
v.
Trade/Economic
240
Trade/Economic
bir işi planlayıp başarı ile yürütmek, yönetmek, düzenlemek
mastermind
v.
241
Trade/Economic
faiz yürütmek
apply interest
v.
242
Trade/Economic
işleri yürütmek
carry on the business(es)
v.
243
Trade/Economic
işleri yürütmek
run the business
v.
244
Trade/Economic
iş yürütmek
conduct a business
v.
245
Trade/Economic
iş yürütmek
carry on the business(es)
v.
246
Trade/Economic
işleri yürütmek
conduct the business
v.
247
Trade/Economic
iş yürütmek
run the business
v.
248
Trade/Economic
iş yürütmek
carry on a business
v.
249
Trade/Economic
iş yürütmek
conduct the business
v.
250
Trade/Economic
reklam kampanyası yürütmek
run an ad campaign
v.
251
Trade/Economic
reklam kampanyası yürütmek
run an advertising campaign
v.
252
Trade/Economic
reklam kampanyası yürütmek
run an ad blitz
v.
Law
253
Law
usulsüz dava yürütmek
pettifog
v.
Politics
254
Politics
lobi faaliyeti yürütmek amacıyla birleşmiş bir grup
cabal
n.
255
Politics
muhalefet yürütmek
engage in opposition activities
v.
256
Politics
müzakereleri yürütmek
conduct negotiations
v.
257
Politics
küçük kasabalara kısa ziyaretler yaparak seçim kampanyası yürütmek
whistle-stop
v.
Technical
258
Technical
benzetim yürütmek
simulate
v.
Computer
259
Computer
silisyumlu yarıiletkenin küçük kristalinden oluşan ve entegre bir devrede bir dizi elektronik işlevi yürütmek için üretilmiş bir elektronik cihaz
microprocessor chip
n.
260
Computer
sorgu yürütmek
run query
v.
261
Computer
yürütmek (programı)
run
v.
262
Computer
(eşten eşe bağlantı ağı üzerinden) haberleşme trafiğini yürütmek
peer
v.
263
Computer
konuşmaya benzer bir etkileşim yürütmek
converse
v.
Mechanic
264
Mechanic
(bir dizi makine operasyonunu) tekrar yürütmek
recycle
v.
Textile
265
Textile
(çok renkli örgüde) ip yürütmek
strand
v.
266
Textile
(örgü ipini) arkadan yürütmek
strand
v.
Marine
267
Marine
abd donanmasında deniz, sahil ve ırmaklardaki özel harekatları yürütmek için eğitilip teçhiz edilmiş tim
sea-air-land team
n.
268
Marine
gemiyi karaya doğru yürütmek
stand in the land
v.
269
Marine
(yelken vb) yürütmek
light
v.
270
Marine
kargo yükleme ve indirme faaliyeti yürütmek
stevedore
v.
271
Marine
abd donanmasında deniz, sahil ve ırmaklardaki özel harekatları yürütmek için eğitilip teçhiz edilmiş tim
seal
abrev.
Medical
272
Medical
hastayı parsiyel yük verererek mobilize etmek/yürütmek
ambulate with partial weight-bearing
v.
Biology
273
Biology
toplanmış dna dizilerinden üretilen ve proteinlerin hastalıklardaki metabolik işlevlerini incelemek, yeni ilaçlar sentezlemek ve diğer proteomik araştırmaları yürütmek için kullanılan protein koleksiyonu
library
n.
Social Sciences
274
Social Sciences
doğa tarihi araştırmaları yürütmek
naturalise
v.
275
Social Sciences
doğa tarihi araştırmaları yürütmek
naturalize
v.
Literature
276
Literature
diyaloğu yürütmek
dialogize
v.
277
Literature
diyaloğu yürütmek
dialogise
v.
Religious
278
Religious
1732'de fakirler arasında misyonerlik yürütmek amacıyla kurulan katolik örgütün üyesi olan kimse
redemptorist
n.
279
Religious
resmen tanınmış kilise disiplinini yürütmek için görev yapan mahkemeler
ecclesiastical courts
n.
280
Religious
(anglikanizm) papaz yönetimindeki idari bölgenin işlerini yürütmek üzere papaz sınıfına mensup olmayan kimselerden seçilmiş kurul
parochial church council
n.
Military
281
Military
(askeri) faaliyet yürütmek
operate
v.
Baseball
282
Baseball
vurucuyu yürütmek için topa vurmak yerine topu bilerek atmak
pitch around
v.
Archaic
283
Archaic
tüccarların iş yürütmek için buluştukları yer
change
n.
284
Archaic
fikir yürütmek
opiniate
v.
285
Archaic
resmi danışmanlığını yürütmek
solicit
v.
286
Archaic
el altından yürütmek
subtract
v.
Slang
287
Slang
(bir şeyden/birinden bir şey) yürütmek
filch (something) from (someone or something)
v.
288
Slang
(birinden) bir şey yürütmek
filch something (from someone)
v.
289
Slang
(bir şeyden/birinden) bir şey yürütmek
filch something (from someone/something)
v.
290
Slang
el altından yürütmek
klepto
v.
291
Slang
el altından yürütmek
snake [australia]
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yürütmek
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy