zıtlık - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

zıtlık



Sens de "zıtlık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
zıtlık contrast n.
General
zıtlık conflict n.
zıtlık contraposition n.
zıtlık adversity n.
zıtlık oppositeness n.
zıtlık contrariety n.
zıtlık adverseness n.
zıtlık antithesis n.
zıtlık discrepancy n.
zıtlık repugnance n.
zıtlık antipodes n.
zıtlık contrariness n.
zıtlık contradistinction n.
zıtlık antinomy n.
zıtlık antagonism n.
zıtlık opposition n.
zıtlık contradiction n.
zıtlık cross-purposes n.
zıtlık dichotomy n.
zıtlık antitype n.
zıtlık repugnancy n.
zıtlık distinction n.
zıtlık counter n.
zıtlık counterpoint n.
zıtlık discrepance n.
Idioms
zıtlık cross purpose n.
Formal
zıtlık antinome n.
Trade/Economic
zıtlık antagonism n.
zıtlık reversal n.
Technical
zıtlık contrast n.
zıtlık opposition n.
Logic
zıtlık counteridea n.

Sens de "zıtlık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
General
zıtlık etkisi contrast effect n.
iki kanun arasındaki zıtlık antinomy n.
zıtlık duyarlılığı contrast sensitivity n.
karşılaştırılan şeyler arasındaki zıtlık direct contrast n.
zıtlık niteliğinde farklılık counter distinction n.
zıtlık ilişkisi polarity n.
zıtlık yaratmak create conflict v.
zıtlık teşkil eden contradistinctive adj.
benzerlik veya zıtlık gösterdiği düşünülen comparative adj.
zıtlık sunarak starkly adv.
kesin/tam bir zıtlık/karşıtlık içinde in sharp contrast to prep.
zıtlık anlamını veren bir ön ek mis- pref.
Phrasals
(zıtlık yoluyla) dikkati yöneltmek bring out v.
biriyle/bir şeyle zıtlık oluşturmak contrast with someone or something v.
(biri/bir şey biriyle/bir şeyle) zıtlık oluşturmak contrast (someone or something) with (someone or something) v.
Idioms
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında düşmanlık/zıtlık yaratmak pit (someone or something) against (someone or something else) v.
Law
iki kanun arasındaki zıtlık antinomia n.
Technical
gümüşlü zıtlık artırma silver autometallography n.
gümüşlü zıtlık artırma silver enhancement n.
ışık ölçümsel zıtlık photometric contrast n.
schlieren zıtlık mikroskopisi schlieren contrast microscopy n.
tane zıtlık dağlaması grain contrast etching n.
zıtlık ölçümü contrast measurement n.
zıtlık ilkesi principle of contrast n.
zıtlık geliştirme contrast enhancement n.
zıtlık artırıcı boya positive stain n.
yüksek zıtlık high contrast n.
zıtlık algılama contrast perception n.
zıtlık oranı contrast ratio n.
zıtlık süzgeci contrast filtre n.
zıtlık artırıcı metal katımı autometallography n.
zıtlık pekleştirme katığı negative stain n.
zıtlık pekleştirme negative staininig n.
Medical
fizyolojik zıtlık physiological contrast n.
Statistics
temel zıtlık karşılaştırılması elementary contrast n.
zıtlık karşılaştırılması contrast n.
Linguistics
taban tabana zıtlık antipodal opposition n.
bağladığı sözcüklere veya sözcük gruplarına birbirine alternatif olma, zıtlık veya karşıtlık ilişkisi kazandıran (bağlaç) disjunctive adj.
Music
birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli ternary form n.
birinci ve üçüncü bölümlerin esasen aynı olduğu ve ikinci bölümün farklı ses perdesinde olduğu, zıtlık içeren üç bölümden oluşan müzik şekli song form n.
Painting
eşleşen iki parça üzerine yapılan, genel tek bir konu hakkında birbirini tamamlayıcı veya zıtlık içeren resimlerden oluşan eser diptych n.