çıkmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çıkmak



Sens de "çıkmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 166 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çıkmak get out v.
çıkmak go out v.
çıkmak exit v.
çıkmak stem v.
General
çıkmak come of v.
çıkmak go up v.
çıkmak jut v.
çıkmak peep v.
çıkmak launch out v.
çıkmak come about v.
çıkmak mount v.
çıkmak move out v.
çıkmak proceed v.
çıkmak flirt v.
çıkmak sally forth v.
çıkmak escalate v.
çıkmak knock around v.
çıkmak fall to one's lot v.
çıkmak peer v.
çıkmak debouch v.
çıkmak come up v.
çıkmak break through v.
çıkmak present oneself v.
çıkmak void v.
çıkmak date up v.
çıkmak shove off v.
çıkmak come to hand v.
çıkmak go off v.
çıkmak quit v.
çıkmak slope up v.
çıkmak break out v.
çıkmak keep company with v.
çıkmak be released v.
çıkmak climb v.
çıkmak result from v.
çıkmak extricate oneself v.
çıkmak unstick v.
çıkmak turn out to be v.
çıkmak go with v.
çıkmak pull out v.
çıkmak grow out of v.
çıkmak crop out v.
çıkmak grow v.
çıkmak spring from v.
çıkmak form v.
çıkmak spring v.
çıkmak extrude v.
çıkmak emanate from v.
çıkmak drop out v.
çıkmak spoon v.
çıkmak come off v.
çıkmak turn out v.
çıkmak step up v.
çıkmak arise from v.
çıkmak fall v.
çıkmak walk out of v.
çıkmak prove to be v.
çıkmak lift v.
çıkmak stick v.
çıkmak appear v.
çıkmak follow v.
çıkmak eventuate v.
çıkmak launch v.
çıkmak ascend v.
çıkmak erupt v.
çıkmak rub out v.
çıkmak shoot out v.
çıkmak shoot v.
çıkmak go forth v.
çıkmak issue v.
çıkmak separate v.
çıkmak absent oneself v.
çıkmak go for v.
çıkmak originate from v.
çıkmak detach v.
çıkmak step out v.
çıkmak go together v.
çıkmak come on v.
çıkmak be on one's way out v.
çıkmak drop v.
çıkmak grow up v.
çıkmak rise v.
çıkmak come out v.
çıkmak leave v.
çıkmak sally out v.
çıkmak get away v.
çıkmak drop out of v.
çıkmak poke out of v.
çıkmak hatch v.
çıkmak knock about v.
çıkmak rub off v.
çıkmak jut out v.
çıkmak stem v.
çıkmak step up on v.
çıkmak step up onto v.
çıkmak get off v.
çıkmak emerge v.
çıkmak walk out with v.
çıkmak secede v.
çıkmak stick out v.
çıkmak come on the market v.
çıkmak come to a head v.
çıkmak peep out v.
çıkmak take out v.
çıkmak prove v.
çıkmak walk out v.
çıkmak ensue v.
çıkmak occur v.
çıkmak arise v.
çıkmak originate v.
çıkmak imbark v.
çıkmak embark v.
çıkmak come out of v.
çıkmak result v.
çıkmak emanate v.
çıkmak exit v.
çıkmak egress v.
çıkmak rise up v.
çıkmak walk [obsolete] v.
çıkmak jetty v.
çıkmak upsend v.
çıkmak extend v.
çıkmak make up v.
çıkmak off v.
çıkmak overhang v.
çıkmak oversail v.
çıkmak come v.
çıkmak pack v.
çıkmak pop v.
çıkmak sally v.
çıkmak outshoot v.
çıkmak sklim [scotland] v.
Phrasals
çıkmak go up v.
çıkmak come out v.
çıkmak come out v.
çıkmak issue forth v.
çıkmak come out v.
çıkmak stick up v.
çıkmak blast off v.
çıkmak cancel out v.
çıkmak cash in v.
çıkmak clear off v.
çıkmak get out v.
çıkmak come out v.
çıkmak come up v.
çıkmak poop out v.
Colloquial
çıkmak bone out v.
çıkmak bump up v.
çıkmak dust v.
çıkmak boogie v.
çıkmak bounce [us] v.
Idioms
çıkmak go berserk v.
çıkmak take one's leave v.
çıkmak come out at v.
çıkmak come out of v.
çıkmak get going v.
Technical
çıkmak originate v.
çıkmak discharge v.
çıkmak emanate v.
Computer
çıkmak exit v.
Archaic
çıkmak avoid v.
çıkmak outgrow v.
çıkmak outpeep v.
Slang
çıkmak pull one's freight v.
çıkmak jam v.
çıkmak hook v.

Sens de "çıkmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yumurtadan çıkmak hatch v.
(biriyle) çıkmak date v.
tahta çıkmak accede v.
karaya çıkmak land v.
yürüyüşe çıkmak go out for a walk v.
kıyıya çıkmak land v.
başa çıkmak cope v.
karşı çıkmak challenge v.
inip çıkmak fluctuate v.
yola çıkmak depart v.
fos çıkmak fizzle v.
yürüyüşe çıkmak go on a walk v.
randevuya çıkmak date v.
karşı çıkmak object v.
ortaya çıkmak show up v.
ortaya çıkmak emerge v.
meydana çıkmak emerge v.
General
neredeyse kontrolden çıkmak üzere ve çok yayılmış olan salgın hastalık pandemic n.
bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer ascent n.
makineye çıkmak için kullanılan basamak block n.
sahadan çıkmak break-away n.
kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon copium n.
(yola çıkmak üzere olan misafire içki ikram edilen) kurt biçimli gümüş kadeh stirrup cup n.
gemiden karaya çıkmak disembark v.
hışırı çıkmak become ragged v.
taraf çıkmak support v.
kat çıkmak add a storey v.
ateşi çıkmak run a temperature v.
feraha çıkmak begin to enjoy prosperity v.
çileden çıkmak be in a rage v.
ortaya çıkmak come out of v.
itibarını zedeleyebilecek bir durumdan yüzünün akıyla çıkmak save one's face v.
yerinden çıkmak (makine parçası) work out v.
turneye çıkmak play v.
ortaya çıkmak crop out v.
şirazeden çıkmak go completely off the rails v.
ortaya çıkmak come into the picture v.
temize çıkmak be proven innocent v.
ayyuka çıkmak rise v.
düzlüğe çıkmak get out of difficulties v.
mahkemeye çıkmak appear in court v.
yola çıkmak start out v.
yüze çıkmak manifest itself v.
ayyuka çıkmak come out v.
adı kötüye çıkmak get a bad reputation v.
piyasaya çıkmak come onto the market v.
bedava geziye çıkmak junket v.
yola çıkmak get under way v.
kontrolden çıkmak be out of control v.
düzlüğe çıkmak turn around one's business v.
prensiplerinin dışına çıkmak act against one's principles v.
limandan çıkmak sortie v.
tatile çıkmak go on a holiday v.
baskın çıkmak predominate over v.
foyası meydana çıkmak give oneself away v.
düze çıkmak weather a crisis v.
makul sınırların dışına çıkmak go beyond reason v.
fırtına çıkmak squall v.
galip çıkmak come out victorious v.
meydana çıkmak arise v.
engine çıkmak make for open sea v.
sonuçta galip çıkmak win out v.
dışarı çıkmak go out v.
ortaya çıkmak debouch v.
sonunda ... çıkmak prove v.
ön plana çıkmak come into prominence v.
rotadan çıkmak yaw v.
başının altından çıkmak be somebody's doing v.
sürgün avına çıkmak course v.
yürüyüşe çıkmak hike v.
yurt dışına çıkmak go abroad v.
turşusu çıkmak be exhausted v.
üst kata çıkmak go upstairs v.
balığa çıkmak go out fishing v.
dışarıya çıkmak go out v.
tepesine çıkmak sauce v.
ortaya çıkmak approve oneself v.
karşı çıkmak disaffirm v.
çıkmak (ay/güneş) be out v.
turneye çıkmak go on tour v.
balığa çıkmak fish v.
su yüzüne çıkmak emerge v.
inip çıkmak balance v.
çığrından çıkmak get out of hand v.
boşa çıkmak fizzle v.
yorgunluktan canı çıkmak be exhausted v.
meydana çıkmak come into play v.
açığa çıkmak come off v.
karşı çıkmak stand up to v.
sahip çıkmak lay claim to v.
sahneden çıkmak exit v.
zıvanadan çıkmak be in a rage v.
seyahate çıkmak take a trip v.
ortaya çıkmak come in view v.
balayına çıkmak honeymoon v.
bir adım öne çıkmak step forward v.
ortaya çıkmak show oneself v.
piyasaya çıkmak show oneself v.
yola çıkmak be off v.
inip çıkmak bob v.
rolüne çıkmak represent v.
çengelden çıkmak unhook v.
meydana çıkmak appear v.
ayıplı çıkmak be faulty v.
doruğa çıkmak culminate v.
kabahatli çıkmak be found at fault v.
açığa çıkmak become known v.
karşı çıkmak deprecate v.
sonuçta galip çıkmak win through v.
ortaya çıkmak spring v.
canı çıkmak get very tired v.
balığa çıkmak go fishing v.
dışına çıkmak digress v.
buhar halinde çıkmak (bir şeyden) steam v.
karaya çıkmak go ashore v.
arka çıkmak support v.
taraf çıkmak take the part of v.
yolculuğa çıkmak set out on a journey v.
ortaya çıkmak surface v.
ortaya çıkmak transpire v.
borçlu çıkmak end up owing somebody something v.
çürük çıkmak turn out rotten v.
genizden çıkmak twang v.
merdiven çıkmak climb up stairs v.
ortaya çıkmak trace v.
ortaya çıkmak come up v.
tayini çıkmak be appointed to v.
ortaya çıkmak outcrop v.
yola çıkmak leave v.
hatırından çıkmak forget v.
dişi çıkmak cut v.
arka çıkmak roll a log for somebody v.
canı çıkmak die v.
doğru çıkmak (bir tahmin) be on target v.
yola çıkmak set out v.
çıkmak (su/nem belirli bir yerden) transpire through v.
yola çıkmak start v.
doğru çıkmak prove to be right v.
elinden kaza çıkmak cause an accident v.
karşı çıkmak face v.
şirazesinden çıkmak get out of hand v.
meydana çıkmak out v.
zıvanadan çıkmak infuriate v.
yola çıkmak start off v.
turneye çıkmak circuit v.
açığa çıkmak come to light v.
belli etmeden çıkmak slip out of v.
çıkmak (fırsat) come along v.
ortaya çıkmak turn up v.
karşı çıkmak protest v.
alışverişe çıkmak go shopping v.
evci çıkmak come home for the weekend v.
yola çıkmak set off v.
yola çıkmak fare v.
tahta çıkmak ascend the throne v.
uzun bir yolculuğa hazırlanıp çıkmak undertake a journey v.
yola çıkmak take out v.
canı çıkmak fag v.
tren raydan çıkmak jump the track v.
başa çıkmak get over v.
baskın çıkmak talk down v.
yanılmalara karşın bir işten sıyrılıp çıkmak muddle along v.
izne çıkmak take time off v.
dışarıya çıkmak take the air v.
ortaya çıkmak come into view v.
kırlarda yürüyüşe çıkmak hike v.
bir kimseye arka çıkmak be at one's back v.
pestili çıkmak be tired out v.
ortaya çıkmak burst v.
otoriteye karşı çıkmak kick against the pricks v.
tahta çıkmak succeed to the crown v.
çığırından çıkmak get out of hand v.
viziteye çıkmak (doktor) make one's rounds v.
seyahate çıkmak set out v.
yanılmalara karşın bir işten sıyrılıp çıkmak muddle on v.
baskın çıkmak come off best v.
temize çıkmak be acquitted v.
açıklığa çıkmak debouch v.
aceleyle çıkmak flee v.
zararlı çıkmak end up a loser v.
meydana çıkmak be revealed v.
dağa çıkmak climb a mountain v.
narkozun etkisinden çıkmak regain senses or consciousness v.
bir kapıya çıkmak come to the same result v.
ya batmak ya çıkmak make or break v.
tayini çıkmak be sent on an assignment for v.
gemi ile yola çıkmak sail v.
doğru çıkmak come out right v.
meydana çıkmak come into view v.
dışarı çıkmak protrude v.
başarıyla çıkmak come through v.
kof çıkmak prove to be worthless v.
birden çıkmak spring v.
üç katına çıkmak triple v.
girip çıkmak frequent v.
dışarı çıkmak move out v.
çizginin dışına çıkmak step out of line v.
başa çıkmak master v.
öne çıkmak become prominent v.
dışarı çıkmak pass out v.
adı kötüye çıkmak fall into disrepute v.
karşı çıkmak be faced with v.
baskın çıkmak preponderate over v.
arka çıkmak back up v.
karaya çıkmak make land v.
yerinden çıkmak dislocate v.
sahip çıkmak stake out a claim v.
görücüye çıkmak (gelin adayı) be seen v.
kısmeti çıkmak receive a marriage proposal v.
mehtaba çıkmak go for a walk in the moonlight v.
boşa çıkmak be blighted v.
canı çıkmak be exhausted v.
başa çıkmak cope up with v.
yüze çıkmak come to the surface v.
karşısına çıkmak confront v.
boşa çıkmak founder v.
haşatı çıkmak be messed up v.
televizyona çıkmak be on television v.
mantara çıkmak go mushrooming v.
ortaya çıkmak offer v.
baskın çıkmak extinguish v.
meydana çıkmak come to light v.
ucuza çıkmak cost little to produce v.
inip çıkmak seesaw v.
ileri çıkmak rush forward v.
gizlice çıkmak sneak v.
boş çıkmak (piyangoda) draw a blank v.
cılk çıkmak be addled v.
karşı çıkmak protest against v.
sağ salim çıkmak ride out v.
piyango çıkmak win a lottery v.
balayına çıkmak go on a honeymoon v.
yoldan çıkmak deviate v.
konu dışına çıkmak wander off v.
baskın çıkmak trump v.
karşı çıkmak kick against v.
çığırından çıkmak deteriorate beyond recovery v.
adı çıkmak get a bad reputation v.
gizlendiği yerden çıkmak break cover v.
ortaya çıkmak come in sight v.
tahta çıkmak throne v.
ortaya çıkmak shape v.
ortaya çıkmak arise v.
tanıklık etmek üzere tanık kürsüsüne çıkmak take the witness stand v.
ağır ağır çıkmak trudge up v.
çıkmak (leke) come out v.
inip çıkmak undulate v.
hakim karşısına çıkmak appear before magistrates v.
içinden çıkmak solve v.
arka çıkmak back v.
karşı çıkmak antagonise v.
yukarı çıkmak climb up v.
sahneye çıkmak come on v.
yoldan çıkmak fall from v.
yüzünün akıyla çıkmak acquit oneself well v.
buhar çıkmak (bir şeyden) steam v.
kan beynine çıkmak see red v.
insanlıktan çıkmak lose one's human feeling v.
kontrolden çıkmak get out of hand v.
prensiplerinin dışına çıkmak go against one's principles v.
gün ışığına çıkmak come to light v.
açığa çıkmak manifest v.
rotadan çıkmak sheer v.
açığa çıkmak come out v.
ağaca çıkmak climb a tree v.
ile çıkmak date v.
yavaş yavaş çıkmak trickle v.
yola çıkmak ship out v.
keşfe çıkmak reconnoitre v.
gün ışığına çıkmak emerge v.
baskın çıkmak surpass v.
doğru çıkmak come true v.
kemik çıkmak (kemik) be dislocated v.
belirli bir amaçla ortaya çıkmak come forward v.
raydan çıkmak (tren) derail v.
çıkmak (motorlu taşıt bir yere) pull out v.
pestili çıkmak be beaten v.
bir hışımla çıkmak flounce out v.
kaburgaları çıkmak be all skin and bones v.
üstün çıkmak outstrip v.
zıvanadan çıkmak lose one's head/temper v.
işten çıkmak (mesainin bitmesi) get off work v.
kredi çıkmak be granted bank loan v.
çığırından çıkmak be in complete disorder v.
hakim karşısına çıkmak appear in court v.
geziye çıkmak sally v.
tayini çıkmak be assigned to v.
sonuçta galip çıkmak win out over v.
tatile çıkmak holiday v.
dışarı çıkmak issue v.
işten çıkmak (mesainin bitmesi) finish up work v.
yukarı çıkmak rise v.
çileden çıkmak lose one's temper v.
üzerine çıkmak mount v.
aksilik çıkmak have a difficulty come up v.
çıkmak (gazete, dergi vb'nde) appear v.
hakim karşısına çıkmak appear before judge v.
haşatı çıkmak be exhausted v.
hatırından çıkmak escape v.
karşı çıkmak run counter to v.
zıvanadan çıkmak lose one's head v.
ortaya çıkmak rise v.
omzu çıkmak slip one's shoulder v.
konu dışına çıkmak digress v.
açığa çıkmak be fired v.
ateşi çıkmak get a temperature v.
piyasaya çıkmak appear v.
sahip çıkmak adopt v.
karşı çıkmak interpose v.
zirveye çıkmak hit the top v.
zor bir durumdan sağ olarak çıkmak live through v.
çabucak çıkmak whip out v.
boşa çıkmak fizzle out v.
boşa çıkmak go by the board v.
sefere çıkmak make sail v.
baskın çıkmak euchre v.
birden karşısına çıkmak overtake v.
oyundan çıkmak get out the game v.
öneri yerine, öneriyi yapan kişi tartışma konusu edilerek iddialara karşı çıkmak argumentum ad hominem v.
su yüzüne çıkmak surface v.
yola çıkmak take the road v.
belirli bir amaç güderek yola çıkmak start out to do something v.
arka çıkmak logroll v.
çürük çıkmak prove to be untrue v.
ayyuka çıkmak be revealed v.
birdenbire çıkmak pop out v.
dağa çıkmak take the hills v.
üstün çıkmak (birinden) eclipse v.
taşra turnesine çıkmak barnstorm v.
yola çıkmak derive v.
tren hattan çıkmak jump the track v.
geziye çıkmak go on a trip v.
altından çapanoğlu çıkmak have a snag in plans v.
girip çıkmak stop by v.
alışverişe çıkmak shop v.
haksız çıkmak turn out to be in the wrong v.
ortaya çıkmak come along v.
yorgunluktan canı çıkmak be tired out v.
çıkmak (hükümdar tahta) accede to v.
yola çıkmak set forth v.
yukarı çıkmak ride up v.
karşı çıkmak oppose v.
tekrar çıkmak (yükseğe) remount v.
karşı çıkmak object to v.
dışına çıkmak go out of v.
karşı çıkmak go against v.
tahta çıkmak ascend v.
tahmini yanlış çıkmak miss the mark v.
kabak çıkmak turn out to be tasteless v.
kan beynine çıkmak get furious v.
başa çıkmak handle v.
baskın çıkmak override v.
kürsüye çıkmak go up to the rostrum v.
kaseti çıkmak release record v.
kamburu çıkmak become hunchbacked v.
çığırından çıkmak go off the rails v.
yoldan çıkmak go off the rails v.
görücüye çıkmak make debut v.
arka çıkmak sponsor v.
ortaya çıkmak out v.
sürtünmeyle çıkmak rub off v.
batmak ya da çıkmak make or break v.
cesede sahip çıkmak claim the body v.
raydan çıkmak go off the rails v.
satışa çıkmak come onto the market v.
su yüzüne çıkmak come to light v.
ortaya çıkmak crop up v.
üstün çıkmak get the upper hand v.
şirazeden çıkmak lose mental balance v.
denizaltı suyun üstüne çıkmak surface v.
baskın çıkmak get v.
iki katına çıkmak double v.
odadan fırlayıp çıkmak rush out of the room v.
çıkmak (kitap/gazete/resmi ilan) be out v.
yoldan çıkmak swerve v.
ortaya çıkmak come into the open v.
askıya çıkmak start spinning its cocoon v.
prensiplerinin dışına çıkmak deviate from one's principles v.
başa çıkmak cope with v.
gezintiye çıkmak go on an outing v.
sağ salim çıkmak live through v.
çarşıya çıkmak go shopping v.
üç katına çıkmak treble v.
karşı çıkmak thwart v.
hurdası çıkmak become worn out v.
selamete çıkmak reach safety v.
başa çıkmak keep up with something v.
karşı çıkmak go counter to v.
tahta çıkmak accede to the throne v.
yoldan çıkmak get out of hand v.
ayıplı çıkmak be defective v.
gamzesi çıkmak dimple v.
çıkmak (mevsimi geldiği için sebze/meyve) be in v.
karşı çıkmak resist v.
zıvanadan çıkmak have a fit v.
keşfe çıkmak scout v.
canı çıkmak peg out v.
şirazesinden çıkmak get out of control v.
sefere çıkmak campaign v.
yola çıkmak pull away v.
sürtünmeyle çıkmak rub out v.
dışarı çıkmak step out v.
yürüyüşe çıkmak go for a walk v.
karşı çıkmak argue against something v.
aslı çıkmak prove to be true v.
karşı çıkmak except v.
çıkmak (leke vb temizlenmesi) come off v.
af çıkmak (an amnesty) to be granted v.
sonuç olarak ortaya çıkmak ensue v.
görücüye çıkmak be seen v.
yola çıkmak pull out v.
sahip çıkmak claim v.
auta çıkmak be out v.
yeniden çıkmak reissue v.
geri çıkmak regurgitate v.
kalbi yerinden çıkmak one's heart skips a beat v.
karşı çıkmak set against v.
viziteye çıkmak walk the wards v.
çıkmak (tahta) ascend v.
yüzeye çıkmak (denizaltı) surface v.
çıkmak (çıban) point v.
eksik çıkmak be lacking v.
ava çıkmak go hunting v.
ağzından girip burnundan çıkmak twist somebody's arm v.
boşa çıkmak come to nothing v.
baskın çıkmak preponderate v.
sokağa çıkmak go out v.
acısı çıkmak make somebody suffer for v.
koltuk çıkmak support financially v.
sahip çıkmak make a claim to v.
çıkmak (bir işten) pull out of v.
yüze çıkmak show up v.
aklından çıkmak escape v.
sahneye çıkmak appear v.
ortaya çıkmak (bir his) spring v.
çatışma çıkmak take place for an armed fight v.
konu dışına çıkmak stray from the point v.
başa çıkmak do v.
kokusu çıkmak transpire v.
tiyatro topluluğu turneye çıkmak go on the road v.
isyan çıkmak break out v.
tırmanarak çıkmak scale v.
karşı çıkmak antagonize v.
karşı çıkmak mind v.
boşa çıkmak come to naught v.
karşılıksız çıkmak (çek) bounce v.
yolculuğa çıkmak start out v.
yürüyüşe çıkmak take a walk v.
gün yüzüne çıkmak come to light v.
ile çıkmak go out with v.
baştan çıkmak go astray v.
deniz yolculuğuna çıkmak go to sea v.
üstün çıkmak surpass v.
altından girip üstünden çıkmak blow v.
komadan çıkmak come out of a coma v.
turneye çıkmak tour v.
ortaya çıkmak spawn v.
altından girip üstünden çıkmak squander v.
buram buram çıkmak (duman) billow v.
karşı çıkmak object v.
mahkemeye çıkmak face court v.
yeniden ortaya çıkmak reappear v.
sonucu çıkmak follow from v.
araziye sahip çıkmak squat v.
seyahate çıkmak leave on vacation v.
fos çıkmak turn up false v.
sahneye çıkmak get on the stage v.
hakim karşısına çıkmak go on trial v.
suyun yüzüne çıkmak (balık/denizaltı) surface v.
çıkmak (topraktan) pullulate v.
başa çıkmak overcome v.
ayyuka çıkmak be loud v.
dinden imandan çıkmak loose one's patience v.
meydana çıkmak surface v.
turşusu çıkmak be tired out v.
ortaya çıkmak come forward v.
yeryüzüne çıkmak outcrop v.
başının altından çıkmak be at the bottom of something v.
baskın çıkmak best v.
tek sıra halinde çıkmak file out v.
insan içine çıkmak show one's face v.
kontrolden çıkmak get out of control v.
ortaya çıkmak come of v.
finale çıkmak qualify v.
izne çıkmak take off v.
yola çıkmak take off v.
diğer taraftan çıkmak (bir taraftan giren şey) come through v.
sağ olarak çıkmak (zor bir durumdan) come through v.
galip çıkmak win through v.
tırmanarak çıkmak skin up v.
önemli biri çıkmak (bir yerden/aileden) throw up v.
boşa çıkmak fail v.
tatile çıkmak go on holiday v.
tatile çıkmak go away for the holidays v.
tatile çıkmak go down v.
yataktan çıkmak roll out v.
ortaya çıkmak fall out v.
dışarıya çıkmak fall out v.
sıradan çıkmak fall out v.
ortaya çıkmak occur v.