Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
logement durable
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
be taken aback
şaşırmak
v.
Tom
was taken aback.
Tom
şaşırmıştı.
The Russian ambassador
was taken aback.
Rus Büyükelçisi
şaşırdı.
I
was taken aback.
Şaşırmıştım.
Show More (0)
2
be taken aback
afallamak
v.
I
was taken aback
by a thunderclap.
Bir gök gürültüsü beni
afallattı.
Show More (-2)