İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak | ||
I was compelled to leave school. Ben okulu terk etmek zorunda bırakıldım. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmaya) zorlamak | ||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmaya) mecbur etmek |