Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
face something (with something)
face something (with something)
Geçmiş
Cümleler
"face something (with something)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) yüzleşmek
Europe is coming face to
face with
the suffering of the past.
Avrupa geçmişin acılarıyla
yüzleşiyor.
More Sentences
2
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
yüzeyini/yüzünü (bir şeyle) kaplamak
3
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
yüzeyine/yüzüne (bir şey) uygulamak
4
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) yüzleştirmek
5
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) karşı karşıya getirmek
6
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) karşı karşıya kalmak
7
Öbek Fiiller
face someone with something
f.
birini bir şeyle yüzleştirmek
8
Öbek Fiiller
face someone with something
f.
birini bir şeyle karşı karşıya getirmek
9
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyini/yüzünü bir şeyle kaplamak
10
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyine/yüzüne bir şey uygulamak
11
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyine bir şey döşemek
12
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
13
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak
14
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya bulunmak
15
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
Idioms
16
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
17
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
18
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
19
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karşılaşmak
20
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
21
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
22
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüzleşmek
23
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna
24
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
25
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of face something (with something)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy