Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
feel left out
dışlanmış hissetmek
v.
No one wants to
feel left out.
Kimse
dışlanmış hissetmek
istemez.
Tom said he
felt left out.
Tom kendini
dışlanmış hissettiğini
söyledi.
Tom
felt left out.
Tom kendini
dışlanmış hissetti.
I
feel left out.
Kendimi
dışlanmış hissettim.
Tom was beginning to
feel left out.
Tom kendini
dışlanmış hissetmeye
başlamıştı.
Tom doesn't like to
feel left out.
Tom
dışlanmış hissetmeyi
sevmez.
Show More (3)
2
feel left out
dışlanmış gibi hissetmek
v.
No one wants to
feel left out.
Hiç kimse
dışlanmış gibi hissetmek
istemez.
Tom doesn't like to
feel left out.
Tom
dışlanmış gibi hissetmeyi
sevmiyor.
Show More (-1)