|
- I'm definitely going to give up smoking!
- Kesinlikle sigarayı bırakacağım!
- He says that he won't give up smoking.
- O, sigarayı bırakmayacağını söylüyor.
- Tom's doctor told him to give up smoking.
- Tom'un doktoru ona sigarayı bırakmasını söyledi.
- Since having given up smoking, I feel much better.
- Sigarayı bıraktığımdan beri kendimi çok daha iyi hissediyorum.
- He says he will not give up smoking.
- Sigarayı bırakmayacağını söylüyor.
- Tom is trying hard to give up smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için çok çalışıyor.
- The doctor advised me to give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- Bob often tries to give up smoking.
- Bob sık sık sigarayı bırakmaya çalışır.
- He says that he won't give up smoking.
- Sigarayı bırakmayacağını söylüyor.
- She was advised by him to give up smoking.
- Onun tarafından sigarayı bırakması tavsiye edildi.
- I've given up smoking.
- Sigarayı bıraktım.
- Give up smoking if you want to live long.
- Uzun yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.
- Giving up smoking isn't easy.
- Sigarayı bırakmak kolay değil.
- I expected Yoko to give up smoking.
- Yoko'nun sigarayı bırakmasını bekliyordum.
- Why don't you give up smoking?
- Neden sigarayı bırakmıyorsun?
- It takes will power to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak irade ister.
- My doctor told me to give up smoking.
- Doktorum sigarayı bırakmamı söyledi.
- You'd better give up smoking.
- Sigarayı bıraksanız iyi olur.
- My doctor advised me to give up smoking.
- Doktorum bana sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- He is trying hard to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- Tom's doctor advised him to give up smoking.
- Tom'un doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Tom was advised to give up smoking.
- Tom'a sigarayı bırakması tavsiye edildi.
- You should give up smoking.
- Sigarayı bırakmalısın.
- Due to illness, he had to give up smoking.
- Hastalık nedeniyle sigarayı bırakmak zorunda kaldı.
- To give up smoking is not easy, but you should for the sake of your health.
- Sigarayı bırakmak kolay değildir, ancak sağlığınız için bırakmalısınız.
- You had better give up smoking for your health.
- Sağlığınız için sigarayı bıraksanız iyi olur.
- I persuaded Yoko to give up smoking.
- Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.
- He finally gave up smoking.
- Sonunda sigarayı bıraktı.
- I'm determined to give up smoking.
- Sigarayı bırakmaya kararlıyım.
- Why don't you give up smoking?
- Neden sigarayı bırakmıyorsunuz?
- I gave up smoking and I feel like a new man.
- Sigarayı bıraktım ve yeni bir insan gibi hissediyorum.
- You must give up smoking.
- Sigarayı bırakman gerek.
- I gave up smoking for a year.
- Bir yıl boyunca sigarayı bıraktım.
- I gave up smoking and I feel like a new man.
- Sigarayı bıraktım ve kendimi yeni bir adam gibi hissediyorum.
- Please give up smoking.
- Lütfen sigarayı bırakın.
- He tried to give up smoking several times, but failed.
- Birkaç kez sigarayı bırakmayı denedi ama başaramadı.
- You had better give up smoking at once.
- Derhal sigarayı bıraksan iyi olur.
- The doctor told me to give up smoking.
- Doktor sigarayı bırakmamı söyledi.
- My father gave up smoking.
- Babam sigarayı bıraktı.
- He was right to give up smoking.
- O, sigarayı bırakmakta haklıydı.
- I'm definitely going to give up smoking!
- Ben kesinlikle sigarayı bırakacağım!
- You should give up smoking since it's unhealthy.
- Sağlıksız olduğu için sigarayı bırakmalısın.
- The doctor advised my father to give up smoking.
- Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- It's impossible for him to give up smoking.
- Sigarayı bırakması imkansız.
- The doctor suggested that he should give up smoking.
- Doktor, ona sigarayı bırakmasını önerdi.
- You ought to give up smoking; it's bad for the health.
- Sigarayı bırakmalısın; sağlığa zararlı.
- The doctor recommended that you should give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmanızı tavsiye etti.
- He has given up smoking for the sake of his health.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.
- His doctor advised him to give up smoking.
- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- She advised him to give up smoking.
- Ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- It is impossible for him to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.
- The doctor suggested that he should give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmasını önerdi.
- It is impossible for him to give up smoking.
- Sigarayı bırakması imkansız.
- The doctor persuaded him to give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakması için onu ikna etti.
- I'll give up smoking.
- Ben sigarayı bırakacağım.
- He vowed to give up smoking.
- Sigarayı bırakmaya yemin etti.
- Due to illness, he had to give up smoking.
- Hastalık nedeniyle, sigarayı bırakmak zorunda kaldı.
- If he had given up smoking then, he might not be suffering from such a disease.
- O zaman sigarayı bıraksaydı, şimdi böyle bir hastalıktan muzdarip olmayabilirdi.
- It is difficult to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak zordur.
- He is trying hard to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak için çok gayret ediyor.
- You had better give up smoking at once.
- Bir an önce sigarayı bıraksan iyi edersin.
- The doctor suggested that he give up smoking.
- Doktor sigarayı bırakmasını önerdi.
- What method did you use to give up smoking?
- Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?
- I am going to give up smoking.
- Sigarayı bırakacağım.
- The doctor recommended that you should give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmanı tavsiye etti.
- I wish I could give up smoking.
- Keşke sigarayı bırakabilsem.
- He was right to give up smoking.
- Sigarayı bırakmakta haklıydı.
- My father gave up smoking last year.
- Babam geçen yıl sigarayı bıraktı.
- You had better give up smoking for your health.
- Sağlığın için sigarayı bıraksan iyi edersin.
- He had to give up smoking to protect his health.
- Sağlığını korumak için sigarayı bırakmak zorunda kaldı.
- He tried to give up smoking but in vain.
- O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
- Mary has given up smoking.
- Mary sigarayı bıraktı.
- The doctor told Mr Smith to give up smoking.
- Doktor, Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.
- Tom's doctor advised him to give up smoking.
- Doktoru Tom'a sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- You must give up smoking, as it is unhealthy.
- Sağlıksız olduğu için sigarayı bırakmalısınız.
- He gave up smoking two years ago.
- İki yıl önce sigarayı bıraktı.
- My father gave up smoking for his health.
- Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.
- He tried to give up smoking several times, but failed.
- O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.
- My doctor advised me to give up smoking.
- Doktorum, sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- I expected Yoko to give up smoking.
- Yoko'nun sigarayı bırakmasını umuyordum.
- To give up smoking was the hardest thing I've done in my life.
- Sigarayı bırakmak hayatımda yaptığım en zor şeydi.
- You've given up smoking.
- Sigarayı bırakmışsın.
- I gave up smoking six months ago.
- Altı ay önce sigarayı bıraktım.
- Tom is trying hard to give up smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için hipnoterapi gördü.
- I hear you've given up smoking.
- Sigarayı bıraktığını duydum.
- My father has given up smoking recently.
- Babam son zamanlarda sigarayı bıraktı.
- She gave up smoking.
- Sigarayı bıraktı.
- Tom finally gave up smoking.
- Tom sonunda sigarayı bıraktı.
- The doctor advised him to give up smoking.
- Doktor, ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking.
- Sigaranın fiyatı her arttığında, birçok insan sigarayı bırakmaya çalışıyor.
- No matter what I try, I can't seem to give up smoking.
- Ne yaparsam yapayım sigarayı bırakamıyorum gibi.
- The doctor advised me to give up smoking.
- Doktor, bana sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- It's impossible for him to give up smoking.
- Sigarayı bırakmak onun için imkansızdır.
- He tried to give up smoking but in vain.
- Sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
Show More (92)
|