|
- What are you doing playing army on Sunday morning?
- Pazar sabahı askercilik oynayarak ne yapıyorsun?
- What are you doing playing army on Sunday morning?
- Pazar sabahında nedir bu askercilik oyunun?
- What are you doing playing army on Sunday morning?
- Pazar sabahı askercilik oynamak da nereden çıktı?
- Tom goes to church on Sunday morning.
- Tom Pazar sabahı kiliseye gider.
- She gets up late on Sunday mornings.
- Pazar sabahları geç kalkardı.
- I visited him on Sunday morning.
- Pazar sabahı onu ziyaret ettim.
- Tom visited Mary on Sunday morning.
- Tom Pazar sabahı Mary'yi ziyaret etti.
- It was a beautiful Sunday morning at the baltic sea.
- Baltık Denizi'nde güzel bir Pazar sabahıydı.
- I do it every Sunday morning.
- Ben her pazar sabahı yaparım.
- It seems like years since Sunday morning.
- Pazar sabahından beri yıllar geçmiş gibi görünüyor.
- Some people go to church on Sunday morning.
- Bazı insanlar Pazar sabahı kiliseye gider.
- The duty chemist is open on Sunday morning.
- Nöbetçi eczane pazar sabahı açıktır.
- Tom gets up late on Sunday mornings.
- Tom pazar sabahları geç kalkıyor.
- Tom goes to church every Sunday morning.
- Tom her Pazar sabahı kiliseye gider.
- It was a bright and clear Sunday morning.
- Aydınlık ve açık bir Pazar sabahıydı.
- It was a beautiful Sunday morning at the baltic sea.
- Baltık denizinde güzel bir pazar sabahıydı.
- She gets up late on Sunday mornings.
- Pazar sabahları geç kalkar.
- I do it every Sunday morning.
- Her Pazar sabahı onu yaparım.
- They go to church on Sunday morning.
- Onlar Pazar sabahı kiliseye giderler.
- Tom goes to Bible study on Sunday mornings.
- Tom pazar sabahları İncil dersine gidiyor.
- I'm going to stay at your house until Sunday morning.
- Pazar sabahına kadar senin evinde kalacağım.
- My father played golf on the Sunday morning.
- Babam Pazar sabahı golf oynadı.
- It seems like years since Sunday morning.
- Pazar sabahından bu yana yıllar geçmiş gibi.
- Tom goes to mass every Sunday morning.
- Tom her Pazar sabahı ayine gider.
- One Sunday morning George burst into the living room and said this.
- Bir Pazar sabahı George oturma odasına daldı ve bunu söyledi.
- Tom gets up late on Sunday mornings.
- Tom pazar sabahları geç kalkar.
- Tom goes to church on Sunday morning.
- Tom Pazar sabahları kiliseye gider.
- He goes to mass every Sunday morning.
- Her Pazar sabahı ayine gider.
- I'm going to stay at your house until Sunday morning.
- Pazar sabahına kadar evinde kalacağım.
- He goes to mass every Sunday morning.
- O her pazar sabahı kiliseye gider.
- I work for three hours every Sunday morning.
- Her Pazar sabahı üç saat çalışırım.
- I work for three hours every Sunday morning.
- Her pazar sabahı üç saat çalışıyorum.
- They go to church on Sunday morning.
- Pazar sabahı kiliseye gidiyorlar.
- One Sunday morning George burst into the living room and said this.
- Bir Pazar sabahı George oturma odasına aceleyle girdi ve bu dedi.
Show More (31)
|