|
- This TV set has a two year guarantee.
- Bu televizyonun iki yıllık bir garantisi var.
- We had to do without a TV set.
- Televizyonumuz olmadan idare etmek zorunda kaldık.
- I bought this TV set at a bargain sale.
- Bu televizyonu indirimli bir satıştan aldım.
- This TV set has a two year guarantee.
- Bu televizyonun iki yıl garantisi var.
- Everyone was glued to the TV set as the election results came in.
- Seçim sonuçları açıklanırken herkes televizyonun başındaydı.
- My uncle brought a new TV set for us.
- Amcam bizim için yeni bir televizyon getirdi.
- There is no more room for a TV set.
- Televizyon için yer kalmadı.
- Everyone was glued to the TV set as the election results came in.
- Seçim sonuçları geldiğinde herkes televizyona yapışmıştı.
- My TV set is almost 15 years old, but it still has a good picture.
- Televizyonum neredeyse 15 yaşında ama hâlâ iyi bir görüntüye sahip.
- Something is the matter with this TV set.
- Bu televizyon setinde bir sorun var.
- My uncle brought a new TV set for us.
- Dayım bizim için yeni bir televizyon getirdi.
- She asked him to adjust the TV set.
- Ondan televizyonu ayarlamasını istedi.
- This TV set is the best of all.
- Bu televizyon içlerinden en iyisi.
- Please move the TV set to the left.
- Lütfen televizyonu sola kaydırın.
- The Jacksons have a black and white TV set.
- Jackson'ların siyah beyaz televizyonları var.
Show More (12)
|
