a ring - Türkçe İngilizce Sözlük

a ring

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"a ring" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wear a ring f. yüzük takmak
Tom was wearing a ring.
Tom bir yüzük takıyordu.

More Sentences
ring a bell f. bir şeyi hatırlamak
Does that ring a bell?
Bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?

More Sentences
buy a ring f. yüzük satın almak
Sami bought a ring for Layla.
Sami, Leyla için bir yüzük satın aldı.

More Sentences
Idioms
a three-ring circus i. dingonun ahırı
It's a three-ring circus in this place.
Bu mekân Dingo'nun ahırı gibi.

More Sentences
ring a bell f. bir şeyler çağrıştırmak
The name rang a bell in me.
İsim, bana bir şey çağrıştırdı.

More Sentences
General
ring put around a stove pipe i. boru bileziği
ring-a-ring-a-roses i. çocukların çember oluşturup söyledikleri şarkının sonunda hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-a-ring-a-roses i. çocukların çember oluşturup dans ettikleri bir oyunda söyledikleri şarkı
ring-a-rosy i. çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-around-a-rosy i. çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun
give a ring f. telefon etmek
ring a bell or gong f. çan çalmak
give someone a ring f. birine telefon etmek
ring for a servant f. hizmetçiyi çağırmak
ring a bell f. kampana çalmak
ring a bell f. yabancı gelmemek
give somebody a ring f. birine telefon etmek
ring a bell f. ışık yakmak
give somebody a ring f. birini aramak
ring from a withheld number f. gizli numaradan çağrı atmak
ring from a private number f. gizli numaradan çağrı atmak
ring from a private number f. gizli numaradan çağrı bırakmak
having a metal ring s. bilezikli
Phrases
a ring of authenticity expr. gerçeklik/doğruluk hissi
Colloquial
ring a bell? expr. bir şeyler çağrıştırdı mı?
Idioms
ring a bell f. aklına getirmek
ring a bell f. anımsamasına neden olmak
ring a bell f. anımsatmak
give someone a ring f. birisini telefonla aramak
give someone a ring f. birisine telefon açmak
have a familiar ring (to it) f. bir yerden tanıdık gelmek
give someone a ring f. birisine telefon etmek
ring a bell f. çağrıştırmak
have a ring to it f. ilginç/iyi/cazip bir fikir olmak
have a ring to it f. kulağa hoş/güzel gelmek
have a familiar ring f. tanıdık gelmek
have a familiar ring (to it) f. tanıdık gelmek
have a familiar ring to it f. tanıdık gelmek
have a familiar ring (about/to it) f. bir yerden tanıdık gelmek
have a familiar ring (about/to it) f. tanıdık gelmek
have a familiar ring (about/to it) f. kulağa tanıdık/aşina gelmek
give (one) a ring f. (birine) telefon etmek
give (one) a ring f. (birine) alo demek
give (one) a ring f. (birine) telefon açmak
like a three-ring circus expr. alan talan
like a three-ring circus expr. dingonun ahırı gibi
like a three-ring circus expr. karman çorman
like a three-ring circus expr. panayır yeri gibi
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) bir şey anımsatmıyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) tanıdık gelmiyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) bir şey hatırlatmıyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birinde) bir çağrışım yapmıyor
Speaking
I would like to see a gold ring expr. altın bir yüzük görmek isterdim
does that ring a bell? expr. bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?
if anything happens, give me a ring expr. bir şey olursa bana alo de
give me a ring expr. beni ara
if anything happens, give me a ring expr. bir şey olursa beni ara
does this ring a bell? expr. bu sana bir şey ifade ediyor mu?
it's got a ring to it expr. kulağa da hoş geliyor hani
it has a nice ring to it expr. kulağa hoş geliyor
Optics
lens with a limbal ring i. hareli lens
Gastronomy
a ring-shaped syrupy pastry i. hanımgöbeği
Zoology
ring a bull f. boğaya halka takmak
ring a pig f. domuza halka takmak
ring a female f. dişi hayvana halka takmak
Music
ring a peal f. çan müziğinde çeşitli değişiklikler yapmak