|
- Can't you see I'm trying to help?
- Yardım etmeye çalıştığımı görmüyor musun?
- Can't you see we're just trying to have a good time here?
- Burada eğlenmeye çalıştığımızı görmüyor musun?
- Can't you see Tom is trying to help you?
- Tom'un sana yardım etmeye çalıştığını göremiyor musun?
- Can't you see that we're speaking?
- Konuştuğumuzu görmüyor musun?
- Can't you see it?
- Görmüyor musun?
- Can't you see why we're suspicious?
- Neden şüphelendiğimizi göremiyor musun?
- Can't you see that Tom needs your help?
- Tom'un yardımına ihtiyacı olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see I'm in the middle of something here?
- Burada bir şeyin ortasında olduğumu görmüyor musun?
- Can't you see that Tom doesn't want to talk to you?
- Tom'un seninle konuşmak istemediğini göremiyor musun?
- Can't you see I'm in the middle of something here?
- Burada bir şeyin ortasında olduğumu göremiyor musun?
- Can't you see I need a little help?
- Biraz yardıma ihtiyacım olduğunu görmüyor musun?
- Can't you see that Tom needs your help?
- Tom'un yardımına ihtiyacı olduğunu görmüyor musun?
- Can't you see a stapler somewhere around there?
- Oralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?
- Can't you see we're busy?
- Bizim meşgul olduğumuzu göremiyor musun?
- Can't you see we're very busy?
- Çok meşgul olduğumuzu görmüyor musun?
- Can't you see it's your only chance?
- Bunun tek şansın olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see we're trying to work?
- Çalışmaya çalıştığımızı görmüyor musun?
- Can't you see we're trying to work?
- Çalışmaya çalıştığımızı göremiyor musun?
- Can't you see what state I am in?
- Ne durumda olduğumu görmüyor musun?
- Can't you see I'm busy here?
- Burada meşgul olduğumu göremiyor musun?
- Can't you see a stapler somewhere around there?
- Buralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?
- Can't you see how important this is?
- Bunun ne kadar önemli olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see what state I am in?
- Ne hâlde olduğumu görmüyor musun?
- Can't you see that Tom doesn't want to talk to you?
- Tom'un seninle konuşmak istemediğini görmüyor musun?
- Can't you see he doesn't want to talk to you?
- Seninle konuşmak istemediğini görmüyor musun?
- Can't you see what I'm doing here?
- Burada ne yaptığımı görmüyor musun?
- Can't you see we're very busy?
- Sen bizim çok meşgul olduğumuzu görmüyor musun?
- Can't you see I'm not interested?
- İlgilenmediğimi görmüyor musun?
- Can't you see I'm suffering?
- Acı çektiğimi görmüyor musun?
- Can't you see it?
- Onu göremiyor musun?
- Can't you see I'm busy here?
- Burada meşgul olduğumu görmüyor musun?
- Can't you see it's our only chance?
- Bunun bizim tek şansımız olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see Tom is here to help us?
- Tom'un bize yardım etmek için burada olduğunu görmüyor musun?
- Can't you see Tom is trying to help you?
- Tom'un size yardım etmeye çalıştığını görmüyor musunuz?
- Can't you see Tom is here to help us?
- Tom'un bize yardım etmek için burada olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see we're just trying to have a good time here?
- Burada sadece iyi vakit geçirmeye çalıştığımızı görmüyor musun?
- Can't you see I'm busy?
- Meşgul olduğumu görmüyor musun?
- Can't you see we're busy?
- Meşgul olduğumuzu görmüyor musun?
- Can't you see Tom is upset?
- Tom'un üzgün olduğunu görmüyor musun?
- Can't you see what's happening here?
- Burada neler olduğunu göremiyor musun?
- Can't you see what I'm doing here?
- Burada ne yaptığımı göremiyor musun?
Show More (38)
|
