| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | continuation i. | devam | ||
|
The new regulations are just the continuation of the former ones. Yeni düzenlemeler eskilerinin devamı niteliğindedir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | continuation i. | devam | ||
|
It should be dynamic, and it should be a continuation of the liberalisation begun at the Berlin Summit in 1999. Dinamik olmalı ve 1999 Berlin Zirvesi'nde başlatılan liberalleşmenin devamı niteliğinde olmalıdır. More Sentences |
||||
| Genel | continuation i. | sürdürme | ||
|
Furthermore, the Brok report calls for a continuation of the political dialogue with Indonesia. Ayrıca Brok raporu Endonezya ile siyasi diyaloğun sürdürülmesi çağrısında bulunmaktadır. More Sentences |
||||
| Genel | continuation i. | devam etme | ||
|
Because, you see, any continuation of this instability in the area will lead nowhere. Çünkü, görüyorsunuz, bölgede bu istikrarsızlığın devam etmesi hiçbir yere götürmez. More Sentences |
||||
| Genel | continuation i. | uzantı | ||
|
The Caucasus Mountains are a continuation of the Himalayas. Kafkas Dağları, Himalayalar'ın bir uzantısıdır. More Sentences |
||||
| Genel | continuation i. | süreklilik | ||
|
The continuation of success depended on new funds. Başarının sürekliliği yeni fonların oluşturulmasına bağlıydı. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | devam | ||
|
The 2004 budget is very much a continuation of the 2003 structure. 2004 bütçesi büyük ölçüde 2003 yapısının bir devamı niteliğindedir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | continuation i. | devam etme | ||
|
Their joyfulness is tempered only by the continuation of the bitter legacy of Saddam. Onların sevinci ancak Saddam'ın acı mirasının devam etmesiyle azalır. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Bilgisayar | continuation i. | devam | ||
|
Also, of course, we must look for a continuation of the human rights dialogue. Ayrıca, elbette, insan hakları diyaloğunun devamını aramalıyız. More Sentences |
||||
| Math | ||||
| Matematik | continuation i. | devam | ||
|
I would like to conclude by commending the continuation of the European Union's policies in these areas to Parliament. Avrupa Birliği'nin bu alanlardaki politikalarının devamını Parlamento'ya tavsiye ederek sözlerime son vermek istiyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | continuation i. | idame | ||
| Genel | continuation i. | arka | ||
| Genel | continuation i. | beka | ||
| Genel | continuation i. | temdit | ||
| Genel | continuation i. | sürme | ||
| Genel | continuation i. | uzatma | ||
| Genel | continuation i. | zeyil | ||
| Genel | continuation i. | devam eden şey | ||
| Genel | continuation i. | süregelen şey | ||
| Genel | continuation i. | uzayan şey | ||
| Genel | continuation i. | genişleyen şey | ||
| Genel | continuation i. | artan şey | ||
| Genel | continuation i. | ilave yapan şey | ||
| Genel | continuation i. | birbirinin devamı olan parçalar halinde çıkarılan yayın | ||
| Genel | continuation i. | yayınlarda birbirinin devamı olan parçaların her biri | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | malın ileri tarihteki fiyatının bugünkü fiyatından yüksek olması durumu | ||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | hisse senedi primi | ||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | repor | ||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | tehir primi | ||
| Ticaret/Ekonomi | continuation i. | (londra borsasında) ödemeyi yeni bir sözleşmeye kadar ertelemesi için alıcının satıcıya sabit bir günde ödediği prim veya faiz | ||
| Technical | ||||
| Teknik | continuation i. | uzatma ya da temdit | ||
| Basketball | ||||
| Basketbol | continuation i. | faulden önce başlayıp tek ve kesintisiz bir hareketle yapıldığı için bazı kurallara göre başarılı sayılan atış | ||
