İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | dungeon i. | zindan | ||
This afternoon we will be descending into one of the last dark dungeons of the Cold War. Bu öğleden sonra Soğuk Savaş'ın son karanlık zindanlarından birine inmiş olacağız. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dungeon i. | kule | ||
Genel | dungeon i. | burç | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | dungeon i. | (bilgisayar oyunlarında) düşmanların, hazinenin ve oyun hikayesindeki hedeflerin bulunduğu yer |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dungeon [scotland] i. | dikkat çekici yeteneği olan kimse |
Genel | dungeon [rare] f. | zindana hapsetmek |
Computer | ||
Bilgisayar | multi user dungeon i. | çok katılımcılı zindan |
Bilgisayar | instanced dungeon i. | (çevrimiçi oyunlarda) erişimin bir oyuncu veya grupla sınırlı olduğu bölge |
Telecom | ||
Telekom | multi-user dungeon i. | çok kullanıcılı bilgisayar oyunu |
Star Wars | ||
Star Wars | dungeon ship i. | zindan gemisi |
Star Wars | hynestian royal dungeon i. | hynestia kraliyet zindanı |
Star Wars | kiltirin-class dungeon ship i. | kiltirin-sınıfı zindan gemisi |
Star Wars | lictor-class dungeon ship i. | baltacı-sınıfı zindan gemisi |
Star Wars | mandalorian dungeon ship i. | mandalor zindan gemisi |