İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | frizz f. | (saç) kabarmak | ||
The humidity in the air caused her hair to frizz. Havadaki nem yüzünden kadının saçları kabarmıştı. More Sentences |
||||
Genel | frizz i. | bukle | ||
Genel | frizz i. | kıvrım | ||
Genel | frizz f. | kıvırmak | ||
Genel | frizz f. | bukle olmak | ||
Genel | frizz f. | kıvrılmak | ||
Genel | frizz f. | (saç) kıvırmak | ||
Textile | ||||
Tekstil | frizz f. | kreplemek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | frizz up f. | kıvırcıklaştırmak |
Öbek Fiiller | frizz up f. | kıvırcık yapmak |
Öbek Fiiller | frizz up f. | kıvır kıvır yapmak |
Öbek Fiiller | frizz up f. | tamamen kıvırcık olmak |
Öbek Fiiller | frizz up f. | kıvırcıklaşmak |
Öbek Fiiller | frizz up f. | tamamen kıvırcık hale getirmek |
Öbek Fiiller | frizz up f. | kıvırcıklaştırmak |