İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | gaze at (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bakmak | ||
He gazed at me. O bana baktı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | gaze at someone in astonishment f. | şaşkınlıkla bakmak | ||
Genel | gaze at someone in astonishment f. | hayretle bakmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | gaze around at (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bakınmak | ||
Öbek Fiiller | gaze around at (someone or something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek | ||
Öbek Fiiller | gaze at (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bakınmak | ||
Öbek Fiiller | gaze at (someone or something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek |