grumbled - Türkçe İngilizce Sözlük

grumbled

"grumbled" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
grumble f. homurdanmak
The train grumbled while approaching the station.
Tren, istasyona yaklaşırken homurdandı.

More Sentences
grumble f. söylenmek
She began to grumble and then to weep.
Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.

More Sentences
General
grumble i. gürleme
The grumble of the thunder suddenly got louder.
Gök gürültüsünün gürlemesi aniden daha da arttı.

More Sentences
grumble i. yakınma
Home is the place we love best and grumble the most.
Ev, en çok sevdiğimiz ve en çok yakındığımız yerdir.

More Sentences
grumble f. şikayet etmek
He kept grumbling about his job all morning.
Bütün sabah işiyle ilgili şikayet edip durdu.

More Sentences
grumble f. söylenmek
Tom will always find something to grumble about.
Tom her zaman hakkında söylenecek bir şey bulacaktır.

More Sentences
grumble f. mırıldanmak
She would often hear him grumbling to himself.
Sık sık onun kendi kendine mırıldandığını duyardı.

More Sentences
grumble f. guruldamak
My stomach is grumbling.
Karnım gurulduyor.

More Sentences
grumble f. yakınmak
I'm tired of your everlasting grumbles.
Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.

More Sentences
Common Usage
grumble i. dırdır
General
grumble i. söylenme
grumble i. dırdır
grumble i. homurdanma
grumble i. şikayet
grumble i. gurultu
grumble f. mızırdanmak
grumble f. vızıldamak
grumble f. dırdır etmek
grumble f. mırıldamak
grumble f. dırdırlanmak
grumble f. mırın kırın etmek
grumble f. gümbürdemek
grumble f. gürlemek
grumble f. dırlanmak
British Slang
grumble i. adi
grumble i. kuku
grumble i. pislik
grumble i. şerefsiz
grumble i. vajina
grumble s. ciğeri beş para etmez
grumble ünl. adi şerefsiz
grumble ünl. aşağılık herif

"grumbled" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
grumble about f. şikayet etmek
Tom will always find something to grumble about.
Tom her zaman şikayet edecek bir şeyler bulur.

More Sentences
grumble about f. yakınmak
grumble about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
grumble about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
grumble about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
grumble about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
grumble at f. -'e yakınmak
grumble at f. -'e sızlanmak
grumble at f. -'e söylenmek
grumble at f. -'e şikayet edip durmak
Colloquial
mustn't grumble expr. eh işte
mustn't grumble expr. fena değil
mustn't grumble expr. iç güveysinden hallice
mustn't grumble expr. kötü değil
Idioms
grumble at someone f. (birine) yakınmak
grumble in the gizzard f. mutsuz olmak
grumble in the gizzard f. sinir olmak
grumble in the gizzard f. hevesi kursağında kalmak
Trade/Economic
trade grumble i. ticarette şikayet
British Slang
grumble and grunt i. adi
grumble and grunt i. ciğeri beş para etmez
grumble and grunt i. kuku
grumble and grunt i. pislik
grumble and grunt i. şerefsiz
grumble and grunt i. vajina
grumble and grunt ünl. adi şerefsiz
grumble and grunt ünl. aşağılık herif