knowledge of - Türkçe İngilizce Sözlük

knowledge of

"knowledge of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
fountain of knowledge i. bilgi pınarı
The man was a fountain of knowledge.
Adam, bir bilgi pınarıydı.

More Sentences
General
lack of knowledge i. bilgi eksikliği
I do not know if there is a lack of knowledge or a lack of trust here.
Burada bir bilgi eksikliği mi yoksa güven eksikliği mi var bilmiyorum.

More Sentences
Politics
transfer of knowledge i. bilginin aktarımı
After all, it also opens up new opportunities for the transfer of knowledge.
Sonuçta, bilgi aktarımı için de yeni fırsatlar yaratmaktadır.

More Sentences
General
this branch of knowledge i. ilmin bu dalı
theory of knowledge i. bilgi teorisi
sociology of knowledge i. bilgi sosyolojisi
knowledge because of god’s blessing i. vehbi bilim
contributions in theory of knowledge i. bilgi teorisinde makaleler
knowledge because of god’s blessing i. ledünni ilim
tree of knowledge i. insan anlayışının kökleri
previous knowledge of i. hakkında önbilgi
knowledge because of god’s blessing i. ilm-i ledün
knowledge because of god’s blessing i. ilm-i vehbi
types-departments of knowledge i. bilgi türleri
the theory of innate knowledge i. ansıma kuramı
economy of knowledge i. bilgi ekonomisi
our knowledge of the external world i. dış dünya bilgimiz
lack of knowledge i. bilgisizlik
fountain of knowledge i. bilgi çeşmesi
fund of knowledge i. bilgi birikimi
accumulation of knowledge i. bilgi birikimi
acquisition of knowledge i. bilgi edinme
knowledge of foreign language i. yabancı dil bilgisi
use of knowledge i. bilgiyi kullanma
spiral of knowledge i. bilgi sarmalı
culture of religion and knowledge of ethics i. din kültürü ve ahlak bilgisi
broad base of knowledge i. geniş bilgi tabanı
fount of knowledge i. bilgi çesmesi
structure of knowledge i. bilginin yapısı
book of knowledge i. genel bilgi ansiklopedisi
curse of knowledge i. bilginin laneti
have knowledge of f. bilgi sahibi olmak
have a working knowledge of f. bir şeyi iyi kötü kullanabilecek kadar bilmek
have full knowledge of f. hakim olmak (konuya vb)
have a good/brilliant knowledge of f. hakim olmak (dile vb)
have comprehensive knowledge of f. hakim olmak (konuya vb)
make use of someone's knowledge f. deneyiminden yararlanmak
make use of someone's knowledge f. tecrübesinden faydalanmak
make use of someone's knowledge f. tecrübesinden yararlanmak
make use of someone's knowledge f. deneyiminden faydalanmak
have knowledge of f. bilgisi olmak
have knowledge of a thing f. bir şey hakkında bilgiye sahip olmak
have no knowledge of something f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
to the best of its knowledge zf. bilgisi dahilinde
to the best of its knowledge zf. bildiği kadarıyla
Phrases
to the best of your belief/knowledge zf. (birine) göre
to the best of your belief/knowledge zf. (birinin) bildiğine göre/düşüncesine göre/bildiği kadarıyla/bilgisi dahilinde/bilgisi çerçevesinde
to the best of my knowledge expr. benim bildiğime göre
to the best of our knowledge expr. bildiğimiz kadarıyla
to the best of my knowledge expr. bilgim çerçevesinde
the greatest enemy of knowledge is not ignorance, it is the illusion of knowledge. expr. bilginin en büyük düşmanı cehalet değil, bilgi yanılsamadır
within the knowledge of (someone) expr. bilgisi dahilinde
to the best of our knowledge expr. bilgimiz dahilinde
best of my knowledge expr. bildiğim kadarıyla
to the best of my knowledge expr. bildiğim kadarıyla
to the best of my knowledge expr. eğer yanılmıyorsam
to the best of its knowledge expr. eldeki mevcut bilgilere göre
Colloquial
lok (lack of knowledge) i. bilgisizlik
to the best of one's knowledge expr. bilindiği kadarıyla
test your knowledge of world history expr. dünya tarihi bilginizi test edin
Idioms
have carnal knowledge of someone f. (seks) biriyle beraber olmak
have a working knowledge of something f. bir şeyi iyi kötü kullanabilecek kadar bilmek
have carnal knowledge of f. ile beraber olmak (seks yapmak)
Trade/Economic
body of knowledge i. bilgi kütüğü
body of knowledge i. bilgi tabanı
institutional and intellectual accumulation of knowledge i. kurumsal ve entelektüel bilgi birikimi
knowledge of goods i. mal bilgisi
body of knowledge i. müktesebat
project management body of knowledge i. proje yönetimi bilgi birikimi
knowledge of production i. üretim yapma bilgisi
Law
matter of common knowledge i. herkesçe bilinen konu
Politics
transfer of knowledge and skills i. bilgi ve beceri aktarımı
protection of knowledge i. bilginin korunması
royal society of london for improving natural knowledge i. ingiliz hükümetinin bilimi desteklemek için kurduğu bir onursal ingiliz topluluğu
Computer
body of knowledge i. bilgi tabanı
body of knowledge i. bilgi kütüğü
Telecom
acquisition of technology and knowledge i. teknoloji ve bilginin kazanılması
Medical
complete body of knowledge i. komple bilgi kaynağı
Psychology
knowledge of results i. sonuçlar bilgisi
knowledge of cognition i. biliş bilgisi
Linguistics
knowledge of state i. durum bilgisi
Religious
tree of knowledge i. bilgi ağacı
tree of the knowledge i. bilgi ağacı
tree of the knowledge of good and evil i. bilgi ağacı
Philosophy
theory of knowledge i. bilgi kuram
Star Wars
caretaker of first knowledge i. ilk bilgi koruyucusu
halls of knowledge i. bilgi salonları
tower of first knowledge i. ilk bilgi kulesi