Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
let's say |
diyelim ki |
expr. |
|
- Let's say you're the mayor of a city.
- Diyelim ki bir şehrin belediye başkanısınız.
- Let's say you're Unilever and you want to make detergent in a factory near Liverpool.
- Diyelim ki Unilever'siniz ve Liverpool yakınlarındaki bir fabrikada deterjan yapmak istiyorsunuz.
- Let's say you're working on a report.
- Diyelim ki bir rapor üzerinde çalışıyorsunuz.
- So, let's say I have two points.
- Diyelim ki iki noktam var.
- So, let's say you are writing an article and you are interviewing the wolf.
- Diyelim ki bir makale yazıyorsunuz ve kurtla röportaj yapıyorsunuz.
- Let's say you have a small business.
- Diyelim ki küçük bir işletmeniz var.
- Let's say you have a truly low-end laptop, though.
- Diyelim ki gerçekten düşük kaliteli bir dizüstü bilgisayarınız var.
- Let's say you just graduated and are looking for a job.
- Diyelim ki mezun oldunuz ve iş arıyorsunuz.
- Let's say you need Adobe Acrobat X Professional for your work.
- Diyelim ki işiniz için Adobe Acrobat X Professional'a ihtiyacınız var.
- Let's say you run a site that sells clothing.
- Diyelim ki giyim satan bir site işletiyorsunuz.
- You know, let's say we performed this experiment.
- Diyelim ki bu deneyi yaptık.
- Let's say you want to be more courageous.
- Diyelim ki daha cesur olmak istiyorsunuz.
- Let's say you want to draw a flower like below.
- Diyelim ki aşağıdaki gibi bir çiçek çizmek istiyorsunuz.
- Let's say you want to make an album.
- Diyelim ki bir albüm yapmak istiyorsunuz.
- Let's say you're an archer and you need to hit the target 30 steps away.
- Diyelim ki bir okçusunuz ve 30 adım ötedeki hedefi vurmanız gerekiyor.
- Let's say you're doing a bench press.
- Diyelim ki bench press yapıyorsunuz.
- And let's say I have some surface.
- Ve diyelim ki bir yüzeyim var.
- Let's say I want to buy a house.
- Diyelim ki bir ev satın almak istiyorum.
- Let's say I'm going to cut the liver right here.
- Diyelim ki karaciğeri tam buradan keseceğim.
- Let's say that I want to look at the webpage for Code.org.
- Diyelim ki Code.org web sayfasına bakmak istiyorum.
- Let's say we know what this angle is.
- Diyelim ki bu açının ne olduğunu biliyoruz.
- Let's say you have a million dollars.
- Diyelim ki bir milyon dolarınız var.
- Let's say you have a really low-end laptop, though.
- Diyelim ki gerçekten düşük kaliteli bir dizüstü bilgisayarınız var.
- Let's say that this time track goes all around the planet.
- Diyelim ki bu zaman yolu gezegenin her yerine gidiyor.
- Let's say that this time track goes all around the planet.
- Diyelim ki bu zaman çizgisi tüm gezegen boyunca gidiyor.
- Let's say I give in and agree that you are dead.
- Diyelim ki pes ettim ve öldüğünüzü kabul ettim.
- Let's say I'm talking about you.
- Diyelim ki senden bahsediyorum.
- Let's say that you're right.
- Diyelim ki haklısın.
- Let's say you're right.
- Diyelim ki haklısın.
Show More (26)
|