İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | military intervention i. | askeri müdahale | ||
A military intervention against Iraq would have terrifying consequences today in the Middle East. Irak'a yönelik bir askeri müdahalenin bugün Orta Doğu'da korkunç sonuçları olacaktır. More Sentences |
||||
Military | ||||
Askeri | military intervention i. | askeri müdahale | ||
Negotiations are alternated with forceful military intervention. Müzakereler güçlü askeri müdahalelerle dönüşümlü olarak yapılıyor. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | military intervention i. | askeri darbe |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Politics | ||
Siyasal | unwarranted military intervention i. | hukuki dayanağı olmayan askeri müdahale |