İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ballistic missiles i. | balistik füzeler | ||
He has been negotiating with North Korea to acquire ballistic missile technology. Balistik füze teknolojisi edinmek için Kuzey Kore ile görüşmeler yapıyor. More Sentences |
||||
Military | ||||
Askeri | cruise missiles i. | seyir füzeleri | ||
This aircraft is stealthy and carries cruise missiles. Bu uçak gizlidir ve seyir füzeleri taşımaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | antimissile missiles i. | antimisil füzeler | ||
Genel | ballistic missiles i. | balistik mermiler | ||
Politics | ||||
Siyasal | submarine launched ballistic missiles i. | denizaltı balistik füzeleri | ||
Siyasal | anti ballistic missiles i. | füzesavar füze | ||
Siyasal | intercontinental ballistic missiles i. | kıtalararası balistik füzeler | ||
Technical | ||||
Teknik | jupiter missiles i. | jüpiter füzeleri | ||
Military | ||||
Askeri | security control for missiles i. | füze sistemleri için güvenlik kontrol merkezi | ||
Askeri | cruise missiles i. | kruz füzeleri | ||
Askeri | anti radiation missiles i. | radyona karşı füzeler |