İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Environment | ||||
Çevre | mudslide i. | çamur kayması | ||
The heavy rain caused a devastating mudslide. Şiddetli yağmur, yıkıcı bir çamur kaymasına neden oldu. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | mudslide i. | kahve likörü, votka ve krema ile yapılan bir kokteyl | ||
Geography | ||||
Coğrafya | mudslide i. | (yavaş akan) çamur seli | ||
Slang | ||||
Argo | mudslide i. | dışkının kullanıldığı cinsel ilişki türü |