İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | oil painting i. | yağlıboya | ||
Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought. Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. More Sentences |
||||
Genel | oil painting i. | yağlıboya resim | ||
Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought. Karakalem resim yapmak yağlıboya resim yapmaktan daha kolay ama ikisi de düşündüğümden daha zor. More Sentences |
||||
Genel | oil painting i. | yağlıboya tablo | ||
The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars. Ünlü yağlıboya tablo müzayedede 2 milyon dolara satıldı. More Sentences |
||||
Genel | oil painting i. | yağlı boya tablo | ||
Who created this oil painting? Bu yağlı boya tabloyu kim yaptı? More Sentences |
||||
Genel | oil painting i. | yağlı boya resim | ||
The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars. Ünlü yağlı boya resim açık artırmada 2 milyon dolara satıldı. More Sentences |
||||
Genel | oil painting exhibition i. | yağlı boya resim sergisi | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | oil painting i. | (alaycı bir şekilde) güzel kimse | ||
Konuşma Dili | oil painting i. | (alaycı bir şekilde) yakışıklı kimse | ||
Konuşma Dili | oil painting i. | (alaycı bir şekilde) çekici kimse | ||
Idioms | ||||
Deyim | be no oil painting f. | çirkin/tipsiz olmak | ||
Deyim | be no oil painting f. | çekici olmamak | ||
Deyim | be no oil painting f. | matah bir şey olmamak | ||
Technical | ||||
Teknik | oil painting i. | yağlıboya resim | ||
Art | ||||
Sanat | oil on-canvas painting i. | tuval üzeri yağlı boya resim | ||
Painting | ||||
Resim | oil painting i. | yağlıboya sanatı | ||
Resim | oil painting i. | yağlarla boyama sanatı | ||
Resim | oil painting i. | yağdan elde edilen boyalarla yapılan resim | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | no oil painting i. | çirkin ve itici tip | ||
İngiliz Argosu | no oil painting i. | gudubet | ||
İngiliz Argosu | no oil painting expr. | ahım şahım bir şey yok | ||