İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | breakfast i. | kahvaltı | ||
We are being asked to discuss directives about breakfast at the end of the morning. Sabahın sonunda kahvaltı ile ilgili direktifleri görüşmemiz isteniyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | breakfast f. | kahvaltı etmek | ||
Tom breakfasted alone. Tom yalnız kahvaltı etti. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | breakfast | kahvaltı | ||
You should eat breakfast at least three times a day. Günde en az üç defa kahvaltı yapmalısınız. More Sentences |
||||
Mutfak | breakfast | sabah kahvaltısı | ||
I skipped my breakfast. Sabah kahvaltımı atladım. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | breakfast i. | tören vesilesiyle erken saatte yenen yemek | ||
Genel | breakfast f. | kahvaltı vermek | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | breakfast i. | kahvaltılık yiyecekler |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | at the breakfast expr. | kahvaltıda | ||
He didn't show up at the breakfast. Kahvaltıya gelmedi. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Konuşma | I have breakfast in the morning expr. | sabah kahvaltı yaparım |