the pavement - Türkçe İngilizce Sözlük

the pavement

"the pavement" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 28 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
pavement i. kaldırım
Riding your bike on the pavement is forbidden.
Bisikletinizi kaldırımda sürmek yasaktır.

More Sentences
General
pavement i. asfalt
Two workers made the entire pavement of the path.
İki işçi yolun tüm asfaltını halletti.

More Sentences
Technical
pavement kaldırım
Children are drawing on the pavement with chalk.
Çocuklar tebeşirle kaldırımın üzerini çiziyor.

More Sentences
Automotive
pavement kaldırım
They cleared the pavement of snow.
Kaldırımı kardan temizlediler.

More Sentences
Traffic
pavement kaldırım
A layer of leaves lies on the pavement.
Kaldırımın üzerinde bir tabaka yaprak var.

More Sentences
General
pavement i. trotuar
pavement i. yol yüzeyi
pavement i. yol kaplaması
pavement i. tretuvar
pavement i. beton
pavement i. çakıl
pavement i. tretuar
pavement i. taş
pavement i. yol kaplama malzemesi
pavement i. yaya kaldırımı
pavement i. döşeme
pavement i. kaplama
pavement i. üst yapı
Technical
pavement üstyapı
pavement zemin
Construction
pavement kaplama
Automotive
pavement yol kaplaması
Traffic
pavement kaplama
pavement üst yapı
pavement teretuvar
pavement yaya kaldırımı
pavement tretuvar
Aeronautic
pavement kaplama

"the pavement" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Idioms
pound the pavement f. (iş bulma amacıyla) kaldırımları arşınlamak
Jeff had to pound the pavement for three months before he found a job.
Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı.

More Sentences
General
peel someone off the pavement f. birini kaldırımdan kazımak
Idioms
hit the pavement f. grev yapmak
beat the pavement f. kaldırımları arşınlamak
pound the pavement f. sokakları arşınlamak
beat the pavement f. sokakları arşınlamak
hit the pavement f. yollara düşmek
hit the pavement f. yola çıkmak
hit the pavement f. yola koyulmak
pound the pavement f. (iş bulma umuduyla) kapı kapı dolaşmak/sokaklara düşmek
hit the pavement f. yollara dökülmek
Speaking
come by tomorrow before you hit the pavement expr. yarın yola çıkmadan önce bana uğra