İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | leak (something) to (someone or something) f. | (bir bilgiyi birine/bir şeye) sızdırmak | ||
A secret policy document was leaked to the newspapers. Gizli bir politika belgesi basına sızdırıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | leak a report to the media f. | medyaya sızdırmak (bir röportajı vb) | ||
Genel | not to let any information leak out f. | haber sızdırmamak | ||
Genel | leak to the press f. | basına sızdırmak | ||
Genel | leak to the press f. | basına servis etmek | ||
Genel | leak information to someone f. | birine bilgi sızdırmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | leak (something) to (someone or something) f. | (bir sırrı birine/bir şeye) açık etmek | ||
Öbek Fiiller | leak to f. | -e sızdırmak | ||
Technical | ||||
Teknik | classification according to leak tightness i. | sızdırmazlığa göre sınıflandırma | ||
Slang | ||||
Argo | I have to take a leak expr. | tuvalete gitmeliyim | ||
Argo | I have to take a leak expr. | tuvaletim geldi |