Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
walk-around
walk-around
Geçmiş
Cümleler
"walk-around"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
walk around
f.
dolaşmak
This entails reception and a document entitling them to
walk around
freely.
Bu, kabul edilmeyi ve serbestçe
dolaşma
hakkı veren bir belgeyi gerektirir.
More Sentences
General
2
Genel
walk around
f.
etrafını dolaşmak
Tom is
walking around.
Tom
etrafta dolaşıyor.
More Sentences
3
Genel
(have a) walk around
f.
çevreyi dolaşmak
He
walked around
to see the town.
Kenti tanımak için
çevrede dolaştı.
More Sentences
4
Genel
walk around naked
f.
çıplak dolaşmak
Even if it's your own house, please stop
walking around naked.
Kendi eviniz bile olsa, lütfen etrafta
çıplak dolaşmayı
bırakın.
More Sentences
5
Genel
walk around
f.
gezinmek
He's
walking around
in his underwear.
İç çamaşırlarıyla
geziniyor.
More Sentences
6
Genel
walk around
f.
amaçsızca dolanmak
I
walked around
aimlessly.
Amaçsızca dolaştım.
More Sentences
7
Genel
walk around
f.
etrafta gezinmek
Armstrong
walked around.
Armstrong,
etrafta gezindi.
More Sentences
8
Genel
walk around
f.
dolaştırmak
9
Genel
walk around
f.
gezdirmek
10
Genel
walk around on the street
f.
sokakta dolaşmak
11
Genel
walk around
f.
etrafta dolanmak
12
Genel
walk around with a gun
f.
cebinde silahla dolaşmak
13
Genel
walk around together
f.
birlikte gezmek
Idioms
14
Deyim
walk around
f.
enine boyuna düşünmek
15
Deyim
walk around
f.
farklı açılardan düşünmek
16
Deyim
walk around
f.
dikkatle değerlendirmek
Speaking
17
Konuşma
let's take a little walk around
expr.
hadi biraz dolaşalım
18
Konuşma
you can't walk around with all that money
expr.
o kadar parayla etrafta dolaşamazsın
19
Konuşma
why do you let him walk around here like that?
expr.
neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun?
Technical
20
Teknik
walk around inspection
i.
makine çevresinde dolaşarak yapılan kontrol
Aeronautic
21
Havacılık
walk around check
i.
uçağın etrafında dolaşarak yapılan göz kontrolü
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of walk-around
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy