Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
drop something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"drop something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
drop something out of use (word etc.)
f.
kullanımdan kaldırmak
2
Genel
drop something to the floor
f.
bir şeyi yere düşürmek
3
Genel
remove/drop/eliminate something from inventory
f.
stoktan düşürmek
Phrasals
4
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne düşürmek
5
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
elinden düşürmek
6
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
birine kötü bir haber vermek
7
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
birine tatsız şeyler anlatmak
8
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
9
Öbek Fiiller
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
birine dert yüklemek
10
Öbek Fiiller
drop someone or something on someone or something
f.
birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin üstüne düşürmek
11
Öbek Fiiller
drop someone or something on someone or something
f.
birini veya bir şeyi düşürmek
12
Öbek Fiiller
drop something on someone
f.
bir şeyi birinin üstüne düşürmek
13
Öbek Fiiller
drop something on someone
f.
birine kötü bir haber vermek
14
Öbek Fiiller
drop something on someone
f.
birine tatsız şeyler anlatmak
15
Öbek Fiiller
drop something on someone
f.
anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
16
Öbek Fiiller
drop something on someone
f.
birine dert yüklemek
17
Öbek Fiiller
drop from (something)
f.
bir yerden düşürmek
18
Öbek Fiiller
drop from (something)
f.
yüksek bir yerden aşağı düşürmek
19
Öbek Fiiller
drop from (something)
f.
(takımdan, gruptan) çıkarmak/atmak
20
Öbek Fiiller
drop from (something)
f.
bırakmak (ders)
21
Öbek Fiiller
drop someone or something from something
f.
birini/bir şeyi yüksek bir yerden bırakmak/aşağı atmak
22
Öbek Fiiller
drop someone or something from something
f.
(takımdan, gruptan) çıkarmak/atmak
23
Öbek Fiiller
drop someone or something from something
f.
bırakmak (ders)
24
Öbek Fiiller
drop someone or something from something
f.
dersten bırakmak
25
Öbek Fiiller
drop out of (something)
f.
birini/bir şeyi dışarı atmak
26
Öbek Fiiller
drop out of (something)
f.
birini/bir şeyi bir yerden atmak
27
Öbek Fiiller
drop out of (something)
f.
yarıda bırakmak
28
Öbek Fiiller
drop out of (something)
f.
bitirmeden bırakmak
29
Öbek Fiiller
drop out of (something)
f.
bitirmeden terk etmek (aktivite, program, eğitim)
30
Öbek Fiiller
drop (someone or something) out of
f.
(birini/bir şeyi) dışarı atmak
31
Öbek Fiiller
drop (someone or something) out of
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden atmak
32
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
düşüp yayılmak
33
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
düşüp dağılmak
34
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
düşüp kaplamak
35
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
boylu boyunca düşmek
36
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
üstüne yerleştirmek
37
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
38
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
39
Öbek Fiiller
drop across (someone or something)
f.
boylu boyunca yerleştirmek
40
Öbek Fiiller
drop something across something
f.
boylu boyunca sermek
41
Öbek Fiiller
drop something across something
f.
üstüne yerleştirmek
42
Öbek Fiiller
drop something across something
f.
üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
43
Öbek Fiiller
drop something across something
f.
boylu boyunca yerleştirmek
44
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
düşüp kaplamak
45
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
boylu boyunca düşmek
46
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
üstüne yerleştirmek
47
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
48
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
49
Öbek Fiiller
drop across someone or something
f.
boylu boyunca yerleştirmek
50
Öbek Fiiller
drop below someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına düşmek
51
Öbek Fiiller
drop below someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına inmek
52
Öbek Fiiller
drop below (something)
f.
(bir şeyin) altına düşmek
53
Öbek Fiiller
drop below (something)
f.
(bir şeyin) altına inmek
54
Öbek Fiiller
drop below (something)
f.
(bir seviyenin) altına düşmek/inmek
55
Öbek Fiiller
drop someone or something down
f.
birini/bir şeyi düşürmek
56
Öbek Fiiller
drop someone or something down
f.
birini/bir şeyi indirmek
57
Öbek Fiiller
drop in (something)
f.
(bir şeyin) içine düşürmek
58
Öbek Fiiller
drop in (something)
f.
(bir şeyin) içine düşmek
59
Öbek Fiiller
drop into (something)
f.
(bir şeyin) içine düşürmek
60
Öbek Fiiller
drop into (something)
f.
(bir şeyin) içine düşmek
61
Öbek Fiiller
drop someone or something off something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden düşürmek
62
Öbek Fiiller
drop someone or something off something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden aşağı atmak
63
Öbek Fiiller
drop someone or something off
f.
birini/bir şeyi (araçtan) indirmek
64
Öbek Fiiller
drop someone or something off
f.
birini/bir şeyi (bir yere) bırakmak/götürmek
65
Öbek Fiiller
drop someone or something off
f.
birini/bir şeyi (araçla) bırakmak/götürmek
Idioms
66
Deyim
drop something like a hot brick
f.
(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
67
Deyim
drop something like a hot brick
f.
birdenbire ilişkiyi kesmek
68
Deyim
drop something like a hot brick
f.
aniden ilişkiyi sonlandırmak
69
Deyim
drop something like a hot brick
f.
birdenbire bağları koparmak
70
Deyim
drop something like a hot brick
f.
başından atmak
71
Deyim
drop something like a hot brick
f.
bir projeyi sonlandırmak
72
Deyim
drop something like a hot brick
f.
bir projeyi rafa kaldırmak
73
Deyim
let something drop
f.
ağzından kaçırmak
74
Deyim
drop a bundle on something
f.
bir servet ödemek
75
Deyim
drop a bundle on something
f.
cebinden çok para çıkmak
76
Deyim
drop something like a hot brick
f.
hemen rafa kaldırmak
77
Deyim
drop something like a potato
f.
hemen rafa kaldırmak
78
Deyim
let something drop
f.
üstelememek
79
Deyim
drop something like a hot brick
f.
(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
80
Deyim
let something drop
f.
üzerine varmamak
81
Deyim
drop something like a hot potato
f.
(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
82
Deyim
drop (something) in (someone's) lap
f.
kucağına düşmek
83
Deyim
drop (something) in (someone's) lap
f.
şans eseri gerçekleşmek
84
Deyim
drop (something) in (someone's) lap
f.
şans eseri önüne çıkmak/çıkarmak
85
Deyim
drop (something) in (someone's) lap
f.
bir işi birinin başına yıkmak/sırtına yüklemek
86
Deyim
drop (something) in (someone's) lap
f.
bir işi birine yamamak/kitlemek/kakalamak
87
Deyim
drop/dump something in somebody’s ˈlap
f.
bir şeyi başka birinin üstüne atmak
88
Deyim
drop/dump something in somebody’s ˈlap
f.
sorumluluğu başkasına yüklemek
89
Deyim
get the drop on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
90
Deyim
get the drop on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
91
Deyim
get the drop on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
92
Deyim
have the drop on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
93
Deyim
have the drop on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
94
Deyim
have the drop on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
95
Deyim
drop something in somebody's lap
f.
bir şeyi birinin başına yıkmak
96
Deyim
drop something in somebody's lap
f.
bir işi, sorumluluğu birinin kucağına atmak/bırakmak
97
Deyim
drop something in somebody's lap
f.
bir şeyi birinin sırtına yüklemek
98
Deyim
drop something in somebody's lap
f.
bir işi, sorumluluğu birinin üstüne atmak
99
Deyim
drop (someone or something) like a hot brick
f.
(biriyle/bir şeyle) derhal ilişkiyi kesmek
100
Deyim
drop (someone or something) like a hot brick
f.
(biriyle/bir şeyle) birdenbire ilişkiyi kesmek
101
Deyim
drop (someone or something) like a hot brick
f.
(biriyle/bir şeyle) aniden ilişkiyi sonlandırmak
102
Deyim
drop (someone or something) like a hot brick
f.
(biriyle/bir şeyle) birdenbire bağları koparmak
103
Deyim
drop (someone or something) like a hot brick
f.
(birini/bir şeyi) başından atmak
104
Deyim
drop (someone or something) like a hot potato
f.
(biriyle/bir şeyle) derhal ilişkiyi kesmek
105
Deyim
drop (someone or something) like a hot potato
f.
(biriyle/bir şeyle) birdenbire ilişkiyi kesmek
106
Deyim
drop (someone or something) like a hot potato
f.
(biriyle/bir şeyle) aniden ilişkiyi sonlandırmak
107
Deyim
drop (someone or something) like a hot potato
f.
(biriyle/bir şeyle) birdenbire bağları koparmak
108
Deyim
drop (someone or something) like a hot potato
f.
(birini/bir şeyi) başından atmak
109
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok para harcamak
110
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok para dökmek
111
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir servet ödemek
112
Deyim
drop a bundle on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tomarla para dökmek
113
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) çok para dökmek
114
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) bir servet ödemek
115
Deyim
drop a bundle (on something)
f.
(bir şeye) tomarla para dökmek
116
Deyim
drop someone or something like a hot potato
f.
biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
117
Deyim
drop someone or something like a hot potato
f.
birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
118
Deyim
drop someone or something like a hot potato
f.
birini/bir şeyi bırakıvermek
119
Deyim
drop someone or something like a hot potato
f.
biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
120
Deyim
drop someone/something like a hot potato
f.
biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
121
Deyim
drop someone/something like a hot potato
f.
birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
122
Deyim
drop someone/something like a hot potato
f.
birini/bir şeyi bırakıvermek
123
Deyim
drop someone/something like a hot potato
f.
biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
Speaking
124
Konuşma
did you drop something?
expr.
bir şey mi düşürdün?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of drop something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy