| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | improve upon (something) f. | (bir şeyi) geliştirmek | ||
|
The regulation takes over the existing provisions of the Dublin Convention and improves upon them. Tüzük, Dublin Sözleşmesi'nin mevcut hükümlerini devralmakta ve bunları geliştirmektedir. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | improve on (something) f. | (bir şeyi) geliştirmek | ||
|
This is therefore an important contribution which will undeniably improve on the regulation. Dolayısıyla bu, yönetmeliği inkar edilemez bir şekilde geliştirecek önemli bir katkıdır. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | improve on (something) f. | (bir şeyi) iyileştirmek | ||
|
It is therefore right and proper that we should want to improve on one or two points in this directive. Bu nedenle bu yönergedeki bir ya da iki noktayı iyileştirmek istememiz doğru ve yerinde olacaktır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | spoil something while trying to improve f. | kuşa benzetmek | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | improve upon (something) f. | (bir şeyi) iyileştirmek | ||
| Öbek Fiiller | improve upon (something) f. | (bir şeyi) ilerletmek | ||
| Öbek Fiiller | improve upon (something) f. | (bir şeyde) gelişme göstermek/ilerlemek | ||
| Öbek Fiiller | improve on (something) f. | (bir şeyi) ilerletmek | ||
| Öbek Fiiller | improve on (something) f. | (bir şeyde) gelişme göstermek/ilerlemek | ||
