İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | join in f. | katılmak | ||
Fishing villages on the coast that have lost their old source of income will probably be happy to join in. Kıyıdaki eski gelir kaynaklarını kaybetmiş olan balıkçı köyleri de muhtemelen katılmaktan mutluluk duyacaklardır. More Sentences |
||||
Genel | join in f. | karışmak | ||
Genel | join in an activity f. | aktivitede bulunmak | ||
Genel | join in f. | katışmak | ||
Genel | join in a conversation f. | muhabette girmek | ||
Genel | join in f. | -de yer almak | ||
Genel | join in chorus f. | koroya katılmak | ||
Genel | join someone in death f. | ölerek birinin yanına gitmek/kavuşmak | ||
Genel | join them in marriage f. | evlendirmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | join in with something f. | -e ile katılmak/dahil olmak | ||
Law | ||||
Hukuk | join in matrimony f. | evlilik bağı kurmak |