lift - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lift

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lift" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lift i. asansör
lift f. havalanmak
lift f. kaldırmak
General
lift i. kaldırma kuvveti
lift i. yükselme
lift i. yükseltme
lift i. ferahlık
lift i. yükseliş
lift i. neşe
lift i. teleferik
lift i. kaldırma
lift i. yardım
lift i. asansör
lift i. neşe
lift i. sevinç
lift i. (ayakkabı) taban köselesi
lift i. havayolu ile taşıma
lift i. kaldırıcı kuvvet
lift i. yükseltici kuvvet
lift i. kaldırma cihazı
lift i. manevi güç
lift i. ayakkabının tabanını yükselten parça
lift i. kaldırma mesafesi
lift i. kaldırma yüksekliği
lift i. kaldırma makinesi
lift i. (hava aracı) kaldırıcı kuvvet
lift i. (yayayı) araba ile götürme
lift f. dikmek (kulakları)
lift f. daha yüksek duruma getirmek
lift f. yukarı kaldırmak
lift f. aşırmak
lift f. dağılmak (sis/duman)
lift f. çıkmak
lift f. yükseltmek
lift f. germek
lift f. yürütmek
lift f. topraktan çıkarmak
lift f. kalkmak
lift f. yükselmek
lift f. yükseklere çıkmak
lift f. (eser) çalmak
lift f. modelden yapılan parçaya geçirmek
lift f. havayolu ile taşımak
lift f. yerden almak
lift f. (kararı) iptal etmek
lift f. hükümsüzleştirmek
lift f. terfi ettirmek
lift f. (ipotekli borcu) kapatmak
lift f. kökünden koparmak
lift f. son vermek
lift f. iptal etmek
lift f. sonlandırmak
lift f. sona erdirmek
lift f. yukarıda tutmak
lift f. (yürürlükten) kaldırmak
lift f. (ürün/malzeme) çalmak
lift f. başkasına ait yazıyı kendisininmiş gibi yayınlamak
lift f. intihal yapmak
lift f. (yürürlükten) kaldırmak
lift f. (kol vb.) kaldırmak
lift f. yürürlükten kaldırmak
lift f. (sis, duman) dağılmak
lift f. hafiflemek
lift f. (fikir) devşirmek
lift f. araklamak
lift f. (ses) yükseltmek
lift f. (yukarı) taşımak
lift f. (toprak altı bitki) sökerek toplamak
lift f. hava yoluyla sevk etmek
Law
lift f. fek etmek
Technical
lift i. asansör
lift i. bağlak
lift i. kaldırma mesafesi
lift i. kaldırılan bir şeyin mesafesi
lift f. kaldırmak
Automotive
lift i. asansör
lift i. lift
lift f. kalkmak
Aeronautic
lift i. taşıma kuvveti
lift i. uçağın kanat ve dümenini etkileyerek onu kaldıran kuvvet
lift i. uçağın kanatlarınca üretilen ve uçmasını sağlayan güç
Mining
lift i. tek bir işlemde çıkarılan cevherin kalınlığı
lift i. madende kullanılan pompa takımı
Marine Biology
lift i. balık asansörü
Geography
lift i. üst katman
Sport
lift i. kaldırma
Volleyball
lift i. taşıma
lift i. tutma

"lift" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Automotive
lift lift i.

"lift" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
goods lift i. yük asansörü
chair lift i. yolcu koltuğu olan teleferik
topping lift i. vento
chair lift i. telesiyej
lift bridge i. açılır köprü
lift valve i. kaldırmalı valf
lift coefficient i. kaldırma katsayısı
passenger lift i. insan asansörü
chair lift i. koltuklu teleferik
lift pass i. teleferik pasosu
lift shaft i. asansör kuyusu
ski lift i. kayakçıları tepeye çıkaran teleferik
sash lift i. pencere kanadı açma mandalı
lift and force pump i. emme basma tulumba
ski lift i. kayak teleferiği
lift flap i. kaldırma flapı
fork lift i. kaldırmaç
lift drag ratio i. kaldırma sürükleme oranı
lift pump i. emme tulumba
freight lift i. yük asansörü
ski lift i. kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı
platter lift i. tabak asansörü
lift button i. asansör düğmesi
chair lift i. teleski
face-lift i. estetik ameliyat
lift-off i. havalanma
lift-off i. ateşleme
fork-lift truck i. çatallı istif arabası
lift-sharing i. tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma
lift-off i. kalkış
lift door i. asansör kapısı
lift-car door i. asansör kabin kapısı
pull and lift hoist i. tirfor
pull and lift hoist i. cırcırlı çekme aygıtı
lift bellow i. kaldırma körüğü
stair lift i. merdiven asansörü
lift lobby i. asansör katı
lift lobby i. asansör lobisi
lift shaft i. asansör boşluğu
accessible lift i. engelli asansörü
lift for disabled i. engelli asansörü
fireman's lift i. itfaiyeci kaldırışı
lift-sharing i. otomobil ortak kullanımı
lift-sharing i. ortaklaşa binme
lift-sharing i. aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
lift-off i. kalkma
lift-off i. havalanma (roket)
man lift i. insan asansörü
lift production i. asansör üretimi
gondola lift i. telesiyej hattı
t-bar lift i. t-bar lift
t-bar lift i. kayakçıların ayaklarının zeminde sabit kalarak taşındığı bir kablolu taşıma aracı
surface lift i. kayakçıların ayaklarının zeminde sabit kalarak taşındığı bir kablolu taşıma aracı
t-bar lift i. kayak merkezlerinde kişilerin t şeklinde bir bara tutunarak yukarı çıktığı lift
t-bar lift i. kayakçıların çekilerek taşınması
surface lift i. kayakçıların çekilerek taşınması
lift [scotland] i. gökyüzü
lift attendant i. asansörcü
lift attendant i. asansör görevlisi
face-lift i. yenileme işlemi
face-lift i. onarım işlemi
face-lift i. yeni hale getirme
face-lift i. renovasyon
lift tenter i. (yel değirmenlerinde) yelkenleri ayarlayarak hızı düzenleyen amir
lift wall i. kanal kapağının başındaki dikine duvar
dead lift i. mekanik yardım olmaksızın doğrudan kaldırma
shoe lift i. ayakkabı çekeceği
shoe lift i. çekecek
lift pass i. kayak alanı kullanım izni
give someone a lift f. birini arabasına almak
lift the blockade f. ablukayı kaldırmak
lift up one's voice f. bağırmak
lift effectiveness f. etkisini arttırmak
thumb a lift f. otostop yapmak
give a lift f. arabayla götürmek
lift down f. indirmek
not to lift a finger f. parmağını bile kıpırdatmamak
lift off f. havalanmak
lift down f. alçaltmak
lift off f. kalkmak
lift a vehicle f. araç kaldırmak
lift up f. yükseltmek
lift up f. kaldırmak
lift weight f. ağırlık kaldırmak
lift up f. yukarı kaldırmak
lift up one's voice f. sesini yükseltmek
lift the embargo f. ambargoyu kaldırmak
lift a blockade f. ablukayı kaldırmak
give somebody a lift f. arabayla götürmek
lift off f. roket havalanmak
lift up f. refetmek
give somebody a lift f. kaldırmak
give somebody a lift f. yardım etmek
lift the parliamentary immunity f. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the legislative immunity f. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift blockade f. ablukayı kaldırmak
lift blockade f. ablukayı dağıtmak
lift one's head f. kafasını kaldırmak
lift the burden f. yükü almak
take the lift down to f. asansörle inmek
go up in the lift f. asansörle çıkmak
lift one's eyebrows f. kaşlarını kaldırmak
go down in the lift f. asansörle inmek
take the lift up to f. asansörle çıkmak
lift the ban f. yasağı kaldırmak
lift the receiver f. ahizeyi kaldırmak
lift one's skirt f. eteğini yukarı çekmek
lift the siege f. kuşatmayı kaldırmak
give somebody a lift f. birini arabayla götürmek
give somebody a lift f. birini arabasına almak
face-lift f. güzelleştirmek
face-lift f. düzeltmek
lift off f. (uçak vb) havalanmak
lift one's hand f. elini kaldırmak
lift the morale f. moral yükseltmek
lift the morale f. moralini yükseltmek
lift a ban f. yasağı kaldırmak
lift weights f. ağırlık kaldırmak
lift the veil of mystery f. sır perdesini aralamak
lift the veil of mystery f. sır perdesini kaldırmak
lift one's head f. başını kaldırmak
lift out f. çekip çıkarmak
lift a ban f. yasak kaldırmak
lift heavy f. ağır kaldırmak
lift the restriction f. kısıtlamayı kaldırmak
lift the exemption f. muafiyeti kaldırmak
lift the scab f. yaranın kabuğunu kaldırmak
hold the lift f. asansörü tutmak
lift a barbell f. halter kaldırmak
lift heavy things f. ağır şeyler kaldırmak
give somebody a lift to the airport f. havaalanına bırakmak
give somebody a lift home f. eve bırakmak
give somebody a lift to hotel f. otele bırakmak
lift the restrictions f. kısıtlamaları kaldırmak
lift up her dress f. elbisesini kaldırmak
lift up one's foot f. ayağını yukarı doğru çekmek
lift up one's foot f. ayağını kaldırmak
lift the veil of secrecy f. sır perdesini kaldırmak
lift a rule f. kuralı kaldırmak
not lift heavy things f. ağır şeyler kaldırmamak
get on a ski lift f. telesiyeje binmek
get on a chair lift f. telesiyeje binmek
lift up the eyes f. (dua ederken vb.) yukarı bakmak
lift up the voice f. yüksek sesle ağlamak
lift up one's head f. başını kaldırmak
lift up the voice f. yardımını istemek
lift up the voice f. bağırmak
Phrasals
lift up f. neşelendirmek
lift off f. kalkış yapmak
lift up f. yukarı doğru kaldırmak
lift from f. bir yerden almak
lift from f. bir yerden yukarı kaldırmak
lift from f. bir yerden kaldırmak
lift from f. birinin stresini/gerginliğini almak
lift from f. birinin üstündeki baskıyı/yükü kaldırmak
lift something from someone or something f. birinin üstünden/sırtından bir yük kaldırmak
lift something from someone or something f. bir şeyi birinin üstünden/omuzlarından almak
lift something from someone or something f. bir şeyi birinin üstünden/omuzlarından kaldırmak
lift something from someone or something f. bir şeyi bir şeyin üstünden almak/kaldırmak
lift (one's) hand against (someone) f. (birine) elini kaldırmak
lift (one's) hand against (someone) f. (birine) el kaldırmak
lift (one's) hand against (someone) f. (birine) vurmak/vurmaya yeltenmek
Colloquial
hitch a lift f. otostop çekmek
hitch a lift f. biri tarafından araçla gideceği yere bırakılmak
hitch a lift f. birinin arabasında gitmek
lift up your foot expr. ayağını kaldır
lift up your shirt expr. tişörtünü kaldır
(can I) give you a lift? expr. (arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
(can I) give you a lift? expr. (arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
(can I) give you a lift? expr. (arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
(can I) give you a lift? expr. (arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
(can I) give you a lift? expr. (arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
thank you for the lift expr. (arabayla) beni bıraktığın/bıraktığınız için teşekkür ederim
Idioms
lift the roof f. kıyameti koparmak
lift the hand against f. el kaldırmak
lift up one's head f. sevindirmek
lift up the feet f. imdadına yetişmek
lift up the hand f. yemin etmek
lift up the hand against f. başkaldırmak
lift up the heel against f. küstahça davranmak
lift up the hand f. dua etmek
lift up the hand against f. isyan etmek
lift the hand against f. saldırmak
lift up the hand against f. ayaklanmak
lift the hand against f. karşı çıkmak
lift up the hand f. yalvarmak
lift up the hand f. af dilemek
lift the hand against f. öldürmek
lift up the hand against f. saldırmak
lift up the hand f. göreviyle meşgul olmak
lift up the hand against f. hücum etmek
lift up the hand against f. yaralamak
lift up the hand against f. zarar vermek
give a lift f. arabayla bırakmak
lift one's elbow f. aşırı içmek
give someone a lift f. birini arabayla gideceği yere bırakmak
lift a hand against someone f. birine elini kaldırmak
lift something out of context f. bağlam/kapsam dışında bırakmak
lift something out of context f. bağlam dışına çıkarmak
give someone a lift f. birini (arabasıyla) gideceği yere kadar bırakmak
give someone a lift f. birini teselli etmek
lift one's hand against f. birisine el kaldırmak
give somebody a lift f. birini arabayla bırakmak
not lift a finger f. çok az çaba harcamak
lift one's elbow f. çok içmek
lift the lid on something f. gözler önüne sermek
not lift a finger f. gerekli çabayı göstermemek
not lift a finger f. elini bile sürmemek
lift someone's spirit f. moralini düzeltmek
lift the lid off f. meydana çıkarmak
lift someone's spirit f. neşelendirmek
not lift a hand f. kılını bile kıpırdatmamak
lift one's elbow f. kafaları çekmek
not lift a finger f. kılını bile kıpırdatmamak
lift one's elbow f. kafayı çekmek
lift the lid off f. sırrı açığa çıkartmak
lift the lid off f. perdeyi aralamak
not lift a finger f. parmağını bile oynatmamak
not lift a finger f. parmağını bile kıpırdatmamak
lift up one's voice f. sesini yükseltmek
not lift a hand f. parmağını bile oynatmamak
lift someone's spirit f. şevklendirmek
lift the lid off f. üzerindeki örtüyü açmak
lift the lid on something f. (skandalı) gözler önüne sermek
lift the lid on something f. (rezaleti) açığa çıkarmak
lift the curtain (on something) f. (bir şeye) başlamak
lift the curtain (on something) f. (bir şeye) girişmek
lift the curtain (on something) f. kolları sıvamak
lift the curtain (on something) f. atılmak
lift the curtain (on something) f. açıklamak
lift the curtain (on something) f. ifşa etmek
lift the curtain (on something) f. izhar etmek
lift the curtain (on something) f. sırları ortadan kaldırmak
lift the curtain (on something) f. sır perdesini aralamak
lift the curtain (on something) f. gerçekleri dile getirmek
lift the curtain f. (bir şeye) başlamak
lift the curtain f. (bir şeye) girişmek
lift the curtain f. kolları sıvamak
lift the curtain f. atılmak
lift the curtain f. açıklamak
lift the curtain f. ifşa etmek
lift the curtain f. izhar etmek
lift the curtain f. sırları ortadan kaldırmak
lift the curtain f. sır perdesini aralamak
give someone a lift f. birini bir yere bırakmak
give someone a lift f. birini araçla bir yere bırakmak
give someone a lift f. birini araçla bir yere götürmek
give someone a lift f. birini araçla bir yere atmak
give someone a lift f. birinin modunu yükseltmek
give someone a lift f. birine moral vermek
give someone a lift f. birini daha iyi hissettirmek
give someone a lift f. birini mutlu etmek
lift (one's) hat f. şapka çıkarmak
lift (one's) hat f. önünde şapka çıkarmak
lift (one's) hat f. şapka çıkarıp selamlamak
lift (one's) hat f. şapka çıkarıp tebrik etmek
lift (one's) hat f. önünde şapka çıkarıp hürmet göstermek
not lift a hand to help f. kılını bile kıpırdatmamak
not lift a hand to help f. parmağını bile oynatmamak
not lift a hand to help f. yardım eli uzatmamak
lift oneself by the bootstraps f. bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak gelmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) görünüşünü düzeltmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyi) güzelleştirmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) görüntüsünü yenilemek
give (something) a face-lift f. (bir şeyi) yeni hale getirmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) elini yüzünü düzeltmek/toparlamak
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) dış görünüşünü elden geçirmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) görünümüne çeki düzen vermek
give (something) a face-lift f. (bir şeyin) dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek
give (something) a face-lift f. (bir şeyi) makyajlamak
lift (one's) spirits f. (birini) neşelendirmek
lift (one's) spirits f. (birinin) moralini düzeltmek
lift (one's) spirits f. (birini) şevklendirmek
lift a finger f. bir yardım eli uzatmak
lift a finger f. kıçını kaldırmak
lift a finger f. biraz zahmet etmek
lift a finger f. biraz çaba sarf etmek
lift a finger f. biraz kılını kıpırdatmak
he/she doesn't lift a finger f. kılını bile kıpırdatmaz
he/she doesn't lift a finger f. parmağını bile oynatmaz
he/she doesn't lift a finger f. elini bile sürmez
he/she won't lift a finger f. kılını bile kıpırdatmaz
he/she won't lift a finger f. parmağını bile oynatmaz
he/she won't lift a finger f. elini bile sürmez
lift a hand f. bir yardım eli uzatmak
lift a hand f. kıçını kaldırmak
lift a hand f. biraz zahmet etmek
lift a hand f. biraz çaba sarf etmek
lift a hand f. biraz kılını kıpırdatmak
lift the lid off (something) f. (bir şeyi) meydana çıkarmak
lift the lid off (something) f. (bir sırrı) açığa çıkartmak
lift the lid off (something) f. (bir şeyin) üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
lift the lid off (something) f. (bir şeyin) üzerindeki örtüyü açmak
lift the lid off (something) f. (bir şeyi) gözler önüne sermek
lift the lid off (something) f. (bir şeyi) afişe etmek
lift the lid off something f. bir şeyi meydana çıkarmak
lift the lid off something f. bir sırrı açığa çıkartmak
lift the lid off something f. bir şeyin üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
lift the lid off something f. bir şeyin üzerindeki örtüyü açmak
lift the lid off something f. bir şeyi gözler önüne sermek
lift the lid off something f. bir şeyi afişe etmek
lift the lid on something f. bir şeyi meydana çıkarmak
lift the lid on something f. bir sırrı açığa çıkartmak
lift the lid on something f. bir şeyin üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
lift the lid on something f. bir şeyin üzerindeki örtüyü açmak
lift the lid on something f. bir şeyi gözler önüne sermek
lift the lid on something f. bir şeyi afişe etmek
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) meydana/ortaya çıkarmak
lift the veil (on something) f. (bir sırrı) açığa çıkartmak
lift the veil (on something) f. (bir şeyin) üzerindeki perdeyi aralamak/kaldırmak
lift the veil (on something) f. (bir şeyin) üzerindeki örtüyü açmak
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) ortaya dökmek
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) ifşa etmek
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) su yüzüne çıkarmak
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) gözler önüne sermek
lift the veil (on something) f. (bir şeyi) afişe etmek
lift the elbow f. aşırı içmek
lift the elbow f. çok içmek
lift the elbow f. kafayı çekmek
lift the elbow f. ölçüsüz içki içmek
lift your elbow f. aşırı içmek
lift your elbow f. çok içmek
lift your elbow f. kafayı çekmek
lift your elbow f. ölçüsüz içki içmek
lift one's hand against f. -e el kaldırmak
lift (one's) hat f. önünde şapka çıkarıp takdir etmek
give you a lift expr. (arabayla) seni/sizi bırakayım mı?
give you a lift expr. (arabayla) seni gideceğin yere kadar götüreyim mi?
give you a lift expr. (arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
give you a lift expr. (arabayla) sizi gideceğiniz yere bırakabilir miyim?
give you a lift expr. (arabayla) sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim mi?
give you a lift expr. gideceğin/gideceğiniz yere bırakmamı ister misin/ister misiniz?
Speaking
thanks for the lift expr. beni arabana/arabanıza aldığın/aldığınız için teşekkür ederim
can you lift this? expr. bunu kaldırabilir misin?
how about a lift? expr. seni gideceğin yere bırakayım m?
how about a lift? expr. sizi gideceğiniz yere bırakayım m?
thanks for the lift expr. (arabayla) beni bıraktığın/bıraktığınız için teşekkür ederim
do you even lift? expr. (alaycı bir tavırla) sen ağırlık çalışması (vücut geliştirme) yapıyor musun ki?
could I have a lift? expr. (arabayla) beni gideceğim yere bırakabilir misin?
could I give you a lift? expr. (arabayla) seni gideceğin yere bırakabilir miyim?
do you want a lift? expr. (arabayla) seni bırakayım mı?
can I have a lift? expr. beni de bırakır mısın?
can I have a lift? expr. beni de götürür müsün?
can I have a lift? expr. beni de atar mısın?
could I have a lift? expr. beni de götürür müsünüz?
could I have a lift? expr. beni de bırakabilir misiniz?
could I have a lift? expr. beni de atar mısın?
how about a lift? expr. beni de götürür müsünüz?
how about a lift? expr. beni de bırakabilir misiniz?
how about a lift? expr. beni de atar mısın?
may I give you a lift? expr. seni gideceğin yere bırakayım mı? (arabayla)
Trade/Economic
lift insurance i. asansör sigortası
heavy lift i. ağır kargo
heavy lift i. ağır yük
lift the economic sanctions f. ekonomik yaptırımları kaldırmak
lift the economic sanctions f. ekonomik müeyyideleri kaldırmak
lift the economic embargo f. ekonomik ambargoyu kaldırmak
lift the trade barriers f. ticari engelleri kaldırmak
Law
lift the curfew f. sokağa çıkma yasağını kaldırmak
lift detention f. tutukluluğu kaldırmak
lift detention order f. tutukluluğu kaldırmak
lift the ban f. yasağı kaldırmak
lift the sanction f. yaptırımı kaldırmak
Politics
lift the legislative immunity f. dokunulmazlığı kaldırmak
lift the immunity f. dokunulmazlığı kaldırmak
lift the legislative immunity f. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity f. dokunulmazlığı kaldırmak
lift the parliamentary immunity f. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity f. siyasi dokunulmazlığı kaldırmak
lift the head-scarf ban f. türban yasağının kaldırmak
lift the headscarf ban in universities f. üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmak
lift visa requirements f. vize alma gerekliliğini kaldırmak
Tourism
ski lift i. kayak asansörü
Technical
aerodynamic lift i. yükselme
aerodynamic lift i. havalanma
aerodynamic lift i. yükseğe çıkma
tag axle lift i. avare dingil kaldırma tertibatı
heavy lift ship i. ağır yükleri kaldıracak şekilde donatılmış gemi
lift truck i. alttan sürmeli kriko araba
lift machine i. asansör makinesi
lift equipment i. asansör ekipmanı
flame lift-off i. alev kopması
heavy lift i. ağır yük
lift gate i. ağırlıklı sürgülü kapak
tail lift i. arka kapak yük platformu
lift cable i. asansör kablosu
lift door closer i. asansör kapı amortisörü
lift control panel i. asansör kontrol panosu
lift controller card i. asansör kumanda kartı
tag axle lift i. avare dingil
blade lift i. bıçak lifti
bogie lift anchorage i. bojili kaldırıcı bağlantısı
bogie lift cylinder i. bojili kaldırıcı silindiri
bogie lift i. bojili kaldırıcı
window lift kit i. cam kaldırma / indirme kiti
window lift kit i. cam kaldırma/indirme kiti
fork lift truck i. çatallı yükleyici
boom lift i. çalışma platformu
quick lift i. çabuk kaldırma
duplex mast lift i. çift kızaklı (çift kademeli) asansör
boom lift i. çubuk forklift
dynamic suction lift i. dinamik emme yüksekliği
height of lift i. döküm yüksekliği
vertical lift gate i. düşey açılabilir kapak
tag axle lift i. dingil kaldırma tertibatı
straight lift i. düz kaldırma
lift and force pumps i. emme basma pompalar
electric window lift kit i. elektrikli cam açma/kapama kiti
suction lift i. emmeli kaldırıcı
screen lift lever i. ekran kaldırma kolu
suction lift i. emme yüksekliği
electric window lift kit i. elektrikli cam açma / kapama kiti
electromechanical lift i. elektromekanik vinç
electric service lift i. elektrikli servis asansörü
electric lift i. elektrikli asansör
lift pump i. emme tulumba
inclined lift i. eğimli asansör
lift and force pump i. emme basma tulumba
fork lift truck i. forkliftli kamyon
lift calendaring i. hafif kalandırlama
traveller lift i. gezer götürücü
hydraulic service lift i. hidrolik servis asansörü
hydraulic lift i. hidrolik asansör
air lift pump i. hava basma pompası
hydraulic excavator lift capacity i. hidrolik kazıcının kaldırma kapasitesi
hydraulic lift i. hidrolik kaldırıcı
passenger lift i. insan kaldırmada kullanılan vinç
lift calendaring i. ılıman kalandırlama
firefighters lift i. itfaiyeci asansörü
fork lift truck i. istifleme arabası
counterbalanced fork-lift truck i. karşı ağırlıklı istif makinesi
lift cylinder cover i. kaldırma silindiri kapağı
lift pump i. kaldırma pompası
lift rail i. kaldırma rayı
lift valve i. kaldırmalı valf
lower tag axle lift i. kaldırma pistonu
lift table i. kaldırma tabakası
lift chain i. kaldırma zinciri
lift control i. kaldırma kontrolü
lift latch i. kalkar mandal
lift strap i. kaldırma kayışı
lift function i. kaldırma fonksiyonu
lift capacity i. kaldırma kapasitesi
lift oil relief valve i. kaldırma yağı tahliye vanası
lift iron i. kaldırma demiri
lift arm i. kaldırma kolu
lift table i. kaldırma tezgahı
centre of lift i. kaldırma merkezi
self-propelled lift truck i. kendinden tahrikli kaldırma aracı
rubber insulated lift cable i. kauçuk yalıtımlı asansör kablosu
tail lift i. kuyruktan kaldırıcı
lift of the ring rail i. kurs hareketini ilerletme
dynamic suction lift i. manometrik emme yüksekliği
scissors lift i. makaslı kaldırma
scissors lift pallet-truck i. makaslı palet kaldırıcı
positive lift i. pozitif yükseklik
boom lift i. personel yükseltici platform
polyvinylchloride sheathed lift cable i. polivinilklorür kılıflı asansör kablosu
platform lift i. platform kaldırıcısı
pump suction lift i. pompa emme yüksekliği
permanently installed new hydraulic lift i. sabit olarak yeni monte edilmiş hidrolik asansör
service lift i. servis asansörü
free lift i. serbest kaldırma (forklift)
boom lift i. sepetli vinç
free lift height i. serbest kaldırma yüksekliği
static lift i. statik kaldırma kuvveti
shaft lift oil pump i. şaft kaldırma yağı pompası
shaft lift oil pressure i. şaft kaldırma yağı basıncı
shaft lift oil i. şaft kaldırma yağı
platform lift mounted on a wheeled vehicle i. tekerlekli taşıta takılan platform kaldırıcı
platform lift mounted on a wheeled vehicle i. tekerlekli taşıta monte platform kaldırıcı
theoretical lift i. teorik yükseklik
lift pump i. terfi pompası
lift bucket i. vinç sepeti
valve lift stop i. valf açıklığı sınırlaması
triplex mast lift i. üç kızaklı (üç kademeli) asansör (forklift)
fuel lift pump i. yakıt basma pompası
auxiliary lift motor i. yardımcı kaldırma motoru
high lift aggregate i. yük kaldırma grubu
high lift version i. yük kaldırma versiyonu
cargo lift i. yük asansörü
traction drive lift i. (asansör) sürtünme tahrikli asansör
freight lift i. yük asansörü
high lift equipment i. yük kaldırma ekipmanı
anchor lift i. palet tırnağını kaldıran kancalı bir cihaz
lift hammer i. haddehane çekici
lift hammer i. şahmerdan
Electric
circular rubber insulated lift cable i. kauçuk yalıtımlı dairesel asansör kablosu
rubber insulated lift cable i. kauçuk yalıtımlı asansör kablosu
Mechanic
auto lift i. araba krikosu
Textile
top lift i. topuklu ayakkabının en alt kısmı
presser foot lift-up speed i. ayak kaldırma hızı
high lift feed i. yüksek çekiş
Construction
lift (conveyor) i. asansör
lift shaft i. asansör kuyusu
concrete lift i. beton tabakası yüksekliği
lift joint i. betonarme perde yatay eki
lift truck i. çatallı istif aracı
fork lift i. çatal kaldırıcı
lift-slab method i. döşeme kaldırma yöntemi