run down - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

run down

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"run down" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 101 sonuç

İngilizce Türkçe
General
run down f. akmak
run down f. ezmek
run down f. aşağılamak
run down f. çarpıp yere düşürmek
run down f. kötülemek
run down f. küçük düşürmek
run down f. çekiştirmek
run down f. yavaşlayıp dinmek (konuşma)
run down f. küçülmek
run down f. dökülmek
run down f. çarpmak
run down f. tenkit etmek
run down f. çiğnemek
run down f. süzülmek (gözyaşı)
run down f. yermek
run down f. durmak (saat kurgusu bittiği için)
run down f. arayıp bulmak
run down f. kuvvetten düşmek
run down f. bitmek
run down f. arkasından koşup yakalamak
run down f. aleyhinde bulunmak
run down f. izlemek
run down f. araçla çarpmak
run down f. çarpıp batırmak (bir başka tekneye)
run down f. (akü) boşalmak
run down f. sağlığı bozulmak
run down f. zayıflamak
run down f. zayıf düşmek
run down f. üstünden şöylesine geçmek
run down f. yormak
run down f. canlılığını yok etmek
run down f. bitap düşürmek
run down s. bitik
Phrasals
run down f. çalışmamak
run down f. yoruluncaya kadar kovalamak
run down f. arayarak bulmak
run down f. kaynağına ulaşmak
run down f. (beyzbol koşucusunu) sobelemek
run down f. değerini düşürmek
run down f. (akıntı) selden sonra normal seviyeye düşmek
run down f. yormak
run down f. (enerjisi/gücü bittiği için) durmak
run down f. (enerjisi/gücü bittiği için) çalışmamak
run down f. yorulmak
run down f. güçten/kuvvetten düşmek
run down f. enerjisi azalmak
run down f. yorgun düşmek
run down f. bitap düşmek
run down f. zayıf düşmek
run down f. ezmek
run down f. çiğnemek
run down f. üstünden geçmek
run down f. çarpmak
run down f. çarpıp düşürmek
run down f. arkasından/peşinden koşup yakalamak
run down f. kovalayıp yakalamak
run down f. kaynak taraması yapmak
run down f. kaynak taramak
run down f. aşağı görmek
run down f. küçük görmek
run down f. hafife almak
run down f. göz gezdirmek
run down f. üstünden geçmek
run down f. göz atmak
run down f. koşucunun önünü kesmek (beyzbolda)
run down f. koşucuyu oyun dışı bırakmak (beyzbolda)
run down f. (enerjisi/gücü bittiği için) durmak
run down f. (enerjisi/gücü bittiği için) çalışmamak
run down f. (pil/enerji) bitmek
run down f. (pil/enerji) tükenmek
run down f. yormak
run down f. gücünü/enerjisini bitirmek
run down f. gücünü/enerjisini tüketmek
run down f. bitap düşürmek
run down f. yorgun düşürmek
run down f. zayıf düşürmek
run down f. ezmek
run down f. çiğnemek
run down f. üstünden geçmek
run down f. çarpmak
run down f. çarpıp düşürmek
run down f. arkasından/peşinden koşup yakalamak
run down f. kovalayıp yakalamak
run down f. inceleme yapmak
run down f. kaynak taramak
run down f. kaynak taraması yapmak
run down f. aşağı görmek
run down f. küçük görmek
run down f. hafife almak
run down f. (liste) taramak
run down f. gözden geçirmek
run down f. göz atmak
run down f. aşağıya doğru göz gezdirmek
run down f. koşucunun önünü kesmek (beyzbolda)
run down f. koşucuyu oyun dışı bırakmak (beyzbolda)
run down f. koşucuyu iki kale arasında sıkıştırarak oyun dışı bırakmak (beyzbolda)
Automotive
run down f. çarpmak
Marine
run down f. çarpıp batmak
run down f. alabora etmek
Hunting
run down f. arkasından koşup kovalamak
Sport
run down f. oyun süresi bitene kadar topu/buz hokeyi topunu elinde tutmak

"run down" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

İngilizce Türkçe
General
run-down neighborhood i. yıkık mahalle
run-down neighborhood i. harap mahalle
run upside down f. altüst etmek
(battery) run down f. pil bitmek
run down the service f. hizmeti durdurmak
run down the service f. hizmeti sonlandırmak
run-down s. yorgun
run-down s. harap
run-down s. zayıf
run-down s. köhne
run-down s. bitkin
run-down s. hastalıklı
run-down s. perişan
run-down s. halsiz
run-down s. dökük
run-down s. dökülmüş
run-down s. dökülen
run-down s. yıkık
run-down s. hurda
run-down s. döküntü
run-down s. kötü durumda
run-down s. işe yaramaz
run-down s. sağlıksız
run-down s. yıpranmış
run-down s. bitkin
run-down s. yorgun
run-down s. tükenmiş
run-down s. çözülmüş
run-down s. gevşemiş
Phrasals
run down to (someone or something) f. bir şeyi bir koşu (birine/bir şeye) götürmek
run down to (someone or something) f. bir şeyi hızlıca/hemen (birine/bir şeye) götürmek
run down to (something) f. bir koşu (bir yere/şeye) gitmek
run down to (something) f. hızlıca/hemen (bir yere/şeye) gitmek
run down to (something) f. çabucak (bir yere/şeye) uğramak
run down to someone or something f. bir koşu birine bir şeye gitmek/gelmek
run down to someone or something f. hızlıca/hemen birine/bir şeye gitmek
run down to someone or something f. hızlıca/hemen birine/bir şeye gelmek
run down to someone or something f. bir yerden aşağı birine/bir şeye koşmak
run down to someone or something f. koşarak birinin/bir şeyin yanına inmek
run down to someone or something f. aşağıdaki birine/bir şeye koşmak
run down to someone or something f. koşarak birine/bir şeye inmek
run down to f. bir koşu gitmek
run down to f. hızlıca/hemen gitmek
run down to f. uğramak
Idioms
run down a coast f. kıyı boyunca yelken açmak
run down the clock f. oyalanmak
run down the clock f. zamana oynamak
run down the clock f. top çevirerek zamana oynamak
run the clock down f. oyalanmak
run the clock down f. zamana oynamak
run the clock down f. top çevirerek zamana oynamak
run somebody down f. birini haksız yere eleştirmek
run down some lines f. konuşarak ayartmak/baştan çıkartmak
run down some lines f. laflamak
run down some lines f. konuşmak
run down some lines f. sohbet etmek
run-down s. yıkık dökük
Speaking
feel run-down f. bitkin hissetmek
feel run-down f. halsiz hissetmek
Technical
run-down time i. durma süresi
run-down i. yavaşlayıp durma
run-down s. (saat) ayarlanmamış
run-down s. (saat) kurulmamış
run-down s. durmuş
Geography
run down [uk] f. (akarsu) sel sonrası normal seviyeye ulaşmak
Sport
run down the clock f. zaman geçirmeye çalışmak
run down the clock f. zamana oynamak
run the clock down f. zaman geçirmeye çalışmak
run the clock down f. zamana oynamak
Slang
run it down i. anlat hepsini
run it down (to one) f. (birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak
run it down (to one) f. (birine) her şeyi anlatmak
run it down for (one) f. (birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak
run it down for (one) f. (birine) her şeyi anlatmak
run it down for (one) f. (biri) için açıklamak/açıklama yapmak