Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
çok kötü!
"çok kötü!"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
çok kötü!
so gross!
expr.
Slang
2
Argo
çok kötü!
sucks
ünl.
British Slang
3
İngiliz Argosu
çok kötü!
that’s total pants!
expr.
"çok kötü!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 232 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
çok kötü
awful
s.
General
2
Genel
çok kötü olma
beastliness
i.
3
Genel
çok kötü olma
atrociousness
i.
4
Genel
çok kötü durum
ruin
i.
5
Genel
çok kötü bir durum
misery
i.
6
Genel
çok kötü olma
ickiness
i.
7
Genel
çok kötü olma
terribility [rare]
i.
8
Genel
çok kötü koku
male-odor
i.
9
Genel
çok kötü hissetmek
feel terrible
f.
10
Genel
çok kötü dövmek
wallop
f.
11
Genel
bilgisayar oyununa yeni başlayıp da çok kötü oynamak
noob
f.
12
Genel
çok kötü
villainous
s.
13
Genel
çok kötü
arrant
s.
14
Genel
çok kötü
calamitous
s.
15
Genel
çok kötü
sad
s.
16
Genel
çok kötü (şey)
wicked
s.
17
Genel
çok kötü
appalling
s.
18
Genel
çok kötü halde
at a low ebb
s.
19
Genel
çok kötü
wretched
s.
20
Genel
çok kötü
egregious
s.
21
Genel
çok kötü
terrible
s.
22
Genel
çok kötü
vicious
s.
23
Genel
çok kötü
abominable
s.
24
Genel
çok kötü
miserable
s.
25
Genel
çok kötü
atrocious
s.
26
Genel
çok kötü
unspeakable
s.
27
Genel
çok kötü
nefarious
s.
28
Genel
çok kötü
abysmal
s.
29
Genel
çok kötü
evil
s.
30
Genel
çok kötü durumda
at a low ebb
s.
31
Genel
çok kötü
bad
s.
32
Genel
çok kötü yazılmış (kitap/yazı)
putdownable
s.
33
Genel
çok kötü
deplorable
s.
34
Genel
çok kötü
diabolical
s.
35
Genel
çok kötü
ghastly
s.
36
Genel
çok kötü
criminal
s.
37
Genel
çok kötü
execrable
s.
38
Genel
çok kötü
unmentionable
s.
39
Genel
çok kötü ve itici
minging
s.
40
Genel
çok kötü
dire
s.
41
Genel
çok kötü
chronic
s.
42
Genel
çok kötü
ungodly
s.
43
Genel
çok kötü
unholy
s.
44
Genel
çok kötü
excruciating
s.
45
Genel
çok kötü
viced [obsolete]
s.
46
Genel
çok kötü bir şekilde
heinously
s.
47
Genel
çok kötü
hellish
s.
48
Genel
çok kötü
ogreish
s.
49
Genel
çok kötü
ogrish
s.
50
Genel
çok kötü
inexecrable
s.
51
Genel
çok kötü
fearful
s.
52
Genel
çok kötü niyetli
fiendful
s.
53
Genel
çok kötü
superbad
s.
54
Genel
çok kötü durumda
on the rack
zf.
55
Genel
çok kötü bir şekilde
calamitously
zf.
56
Genel
çok kötü
awfully
zf.
57
Genel
çok kötü biçimde
atrociously
zf.
58
Genel
çok kötü biçimde
abominably
zf.
59
Genel
çok kötü bir şöhretle
nefariously
zf.
60
Genel
çok kötü
mortally
zf.
61
Genel
-den çok daha kötü
far worse than
ed.
Phrasals
62
Öbek Fiiller
-e çok kötü davranmak
hate on
f.
63
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) to shreds
f.
64
Öbek Fiiller
(birini) çok kötü etkilemek
turn (someone) upside down
f.
Phrases
65
İfadeler
çok kötü/çirkin
as sin
zf.
66
İfadeler
en/çok (komik/iyi/kötü)
quite the (most something)
expr.
67
İfadeler
ya çok iyi ya da çok kötü sonuçlanan durum
boom or bust
expr.
68
İfadeler
çok daha kötü
infinitely worse
expr.
Colloquial
69
Konuşma Dili
çok kötü bir şey
the pits
i.
70
Konuşma Dili
çok kötü boksör
tomato can
i.
71
Konuşma Dili
çok kötü sonuçlar doğurmak
explode in someone's face
f.
72
Konuşma Dili
çok kötü düşmek
take a nasty fall
f.
73
Konuşma Dili
çok kötü durumda olmak
be up against it
f.
74
Konuşma Dili
çok kötü sonuçlar doğurmak
blow up in someone's face
f.
75
Konuşma Dili
çok kötü olmak
bite the big one
f.
76
Konuşma Dili
gönlünü çok kötü kaptırmak
have got it bad
f.
77
Konuşma Dili
kötü bir durumdan mümkün olduğunca çok yarar sağlamaya çalışmak
make the best of it
f.
78
Konuşma Dili
çok kötü/zayıf durumda olmak
have had it
f.
79
Konuşma Dili
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing
f.
80
Konuşma Dili
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing (that)...
f.
81
Konuşma Dili
aslında çok da kötü olmamak
be no bad thing...
f.
82
Konuşma Dili
çok kötü
bliddy
s.
83
Konuşma Dili
çok kötü
crumbum
s.
84
Konuşma Dili
çok kötü
dreadful
s.
85
Konuşma Dili
çok kötü
dook
s.
86
Konuşma Dili
çok kötü
duke
s.
87
Konuşma Dili
çok kötü durumda
far gone
s.
88
Konuşma Dili
çok kötü
festy
s.
89
Konuşma Dili
çok kötü
sick
s.
90
Konuşma Dili
rezil/çok kötü/bombok (bir şey veya kişi)
a hell of a someone or something
zf.
91
Konuşma Dili
rezil/çok kötü/bombok (bir şey veya kişi)
a helluva someone or something
zf.
92
Konuşma Dili
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) ought to be
expr.
93
Konuşma Dili
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) should be
expr.
94
Konuşma Dili
berbat/çok kötü/tam bir baş belası (kişi/şey)
one heck of a (something or someone)
expr.
95
Konuşma Dili
bu çok kötü
that's sucks
expr.
96
Konuşma Dili
çok kötü bir durumda
out of it
expr.
97
Konuşma Dili
çok kötü/berbat
(something) from hell
expr.
98
Konuşma Dili
çok kötü durumda
at its lowest ebb
expr.
99
Konuşma Dili
sigara içmek çok kötü bir alışkanlıktır
smoking is a very bad habit
expr.
100
Konuşma Dili
çok kötü
a (damn) sight worse
expr.
101
Konuşma Dili
çok kötü
a deuce of a
expr.
102
Konuşma Dili
çok kötü
the deuce of a
expr.
103
Konuşma Dili
çok kötü
something awful
expr.
104
Konuşma Dili
gönlünü çok kötü kaptırmış
got it bad
expr.
105
Konuşma Dili
çok daha kötü
a sight worse
expr.
106
Konuşma Dili
rezil/çok kötü/bombok (bir kişi/bir şey)
hell of a (person or thing)
expr.
107
Konuşma Dili
gerçekten çok kötü kokuyor burası!
It smells like someone died in here!
expr.
108
Konuşma Dili
çok kötü durumda
up against it
expr.
109
Konuşma Dili
çok kötü
too bad
exclam.
Idioms
110
Deyim
stadyum ya da tiyatroların ucuz ama çok kötü bir görüş açısı olan oturma bölümleri
the nosebleeds
i.
111
Deyim
çok kötü
a dog's breakfast
i.
112
Deyim
çok kötü
a dog's dinner
i.
113
Deyim
çok kötü (bir şey)
a deuce of a (something)
i.
114
Deyim
çok kötü/tatsız bir durum/yer
a hell on earth
i.
115
Deyim
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) apart
f.
116
Deyim
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) to pieces
f.
117
Deyim
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
feed the beast
f.
118
Deyim
çok kötü bir iş çıkarmak
make a poor fist of (something)
f.
119
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
take the stuffing out of someone
f.
120
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
knock the stuffing out of someone
f.
121
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
kick the natural stuffing out of someone
f.
122
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
knock the starch out of someone
f.
123
Deyim
bir şeyi berbat etmek/çok kötü yapmak
make a dog's breakfast of something
f.
124
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
kick the stuffing out of someone
f.
125
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
beat the stuffing out of someone
f.
126
Deyim
bir işte çok kötü/beceriksiz olmak
can’t do something for toffee
f.
127
Deyim
birisini çok kötü benzetmek
beat the natural stuffing out of someone
f.
128
Deyim
birine çok kötü davranmak
be hard on
f.
129
Deyim
birine karşı çok kötü olmak
be hard on
f.
130
Deyim
çok kötü öksürmek
cough up a storm
f.
131
Deyim
çok kötü duruma düşmek
go all to pieces
f.
132
Deyim
çok kötü dalaşmak
fight like kilkenny cats
f.
133
Deyim
olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip someone to bits
f.
134
Deyim
çok kötü sonuçlar yaşamadan vazgeçmek
quit while the going is good
f.
135
Deyim
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go to hell and back
f.
136
Deyim
çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go through hell and back
f.
137
Deyim
(bir şeyi) çok da kötü değilmiş gibi göstermek
put a bold face on (something)
f.
138
Deyim
(bir şeyi) çok da kötü değilmiş gibi göstermek
put a good face on (something)
f.
139
Deyim
bir işte çok kötü/beceriksiz olmak
not be able to do something for toffee
f.
140
Deyim
çok kötü
no good to gundy [obsolete] [australia]
s.
141
Deyim
çok kötü
beneath contempt
s.
142
Deyim
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than you should (or ought to) be
s.
143
Deyim
çok daha kötü
a (damn) sight worse
zf.
144
Deyim
çok kötü
to high heaven
zf.
145
Deyim
kötü etkiledi/çok derinden etkiledi
hit the hardest
expr.
146
Deyim
(bir yer) gerçekten çok kötü kokuyor!
it smells like someone died in (some place)!
expr.
147
Deyim
burası çok kötü kokuyor!
somebody died in here!
expr.
148
Deyim
burası gerçekten çok kötü kokuyor?
who died in here?
expr.
149
Deyim
iyi muameleden çok kötü muamele
more kicks than halfpence [obsolete]
expr.
150
Deyim
oyunda (futbol gibi ayakla oynanan oyunlarda) çok kötü/berbat
wouldn't get a kick in a horsebox
expr.
151
Deyim
çok kötü bir …
a devil of a …
expr.
152
Deyim
çok kötü bir …
the devil of a …
expr.
153
Deyim
ya çok iyi ya çok kötü
feast or famine
expr.
Speaking
154
Konuşma
bu çok kötü
that's too bad
expr.
155
Konuşma
bu çok kötü
that's pretty awful
expr.
156
Konuşma
çok kötü soğuk almışım
I had a really bad cold
expr.
157
Konuşma
çok kötü
that's awful
expr.
158
Konuşma
çok kötü
it is too bad
expr.
159
Konuşma
çok kötü görünmüyor
it doesn't look so bad
expr.
160
Konuşma
çok kötü görünmüyor
it doesn't look very bad
expr.
161
Konuşma
çok kötü görünmüyor
it doesn't look too bad
expr.
162
Konuşma
çok kötü üşütmüşüm
I had a really bad cold
expr.
163
Konuşma
çok kötü bir anda yakaladınız beni
you caught me at just a bad time
expr.
164
Konuşma
gerçekten çok kötü bir gün geçiriyorum
I'm having a really bad day
expr.
165
Konuşma
sesin çok kötü geliyor
you sound terrible
expr.
166
Konuşma
(geçmiş zaman) çok kötü olmalı
it must have been so bad
expr.
Trade/Economic
167
Ticaret/Ekonomi
arza göre çok fazla satın alarak kötü şekilde etkilemek
overbuy
f.
Medical
168
Medikal
habis ve çok kötü bir santral sinir sistemi tümörü
glioblastoma
i.
169
Medikal
habis ve çok kötü bir santral sinir sistemi tümörü
glioblastoma multiforme
i.
Gastronomy
170
Mutfak
çok kötü
very bad
s.
Botanic
171
Botanik
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
coffee senna
i.
172
Botanik
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
mogdad coffee
i.
173
Botanik
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
stinking weed
i.
174
Botanik
tohumları saflık bozucu madde olarak kahveye karıştırılan çok yapraklı kötü kokulu bitki
styptic weed
i.
175
Botanik
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
dead nettle
i.
176
Botanik
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
hedge nettle
i.
177
Botanik
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot
stachys sylvatica
i.
178
Botanik
çiçekleri çok kötü kokan çalımsı bir avustralya akasyası
stinking wattle
i.
Military
179
Askeri
çok kötü durumdayız
this is fucking fubar
expr.
Basketball
180
Basketbol
(atışı) çok kötü kaçırmak
brick
f.
Music
181
Müzik
bir müzik parçasını çok kötü çalmak
murder the piece of music
f.
Cinema
182
Sinema
çok kötü ama eğlenceli film
so bad it's good (movie/film)
expr.
Latin
183
Latince
çok kötü bir yıl
annus horribilis
i.
Archaic
184
Eski Kullanım
çok kötü
rascally
s.
185
Eski Kullanım
çok kötü
villanous
s.
186
Eski Kullanım
çok kötü
vitious
s.
Slang
187
Argo
çok kötü kokan osuruk
cheezer
i.
188
Argo
çok kötü kimse
scumbag
i.
189
Argo
çok kötü bir şey
the pits
i.
190
Argo
çok kötü kimse
scuz
i.
191
Argo
çok kötü kimse
scuzz
i.
192
Argo
çok kötü kimse
scuzzo
i.
193
Argo
birine/bir şeye çok kötü davranmak
shit all over somebody/something
f.
194
Argo
çok kötü olmak
suck
f.
195
Argo
eline yüzüne bulaştırmak/çok kötü yapmak
be (totally) fucked up
f.
196
Argo
çok kötü olmak
suck balls
f.
197
Argo
çok kötü olmak
suck donkey balls
f.
198
Argo
(birine) çok kötü davranmak
hate on (someone)
f.
199
Argo
(birini) çok kötü dövmek
molly whop (one)
f.
200
Argo
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
have one's ass in a sling
f.
201
Argo
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
get one's ass in a sling
f.
202
Argo
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
get (one's) ass in a sling
f.
203
Argo
çok kötü/sıkıntılı bir duruma düşmek
have ass in a sling
f.
204
Argo
(birine/bir şeye) çok kötü davranmak
shit all over (someone or something)
f.
205
Argo
(birine/bir şeye) çok kötü davranmak
shit on (someone or something)
f.
206
Argo
bir şeyin çok kötü ya da yetersiz olduğunu vurgulamak için kullanılan sıfat
naffing
s.
207
Argo
çok/aşırı/korkunç kötü
shit-ass
s.
208
Argo
çok/aşırı/korkunç kötü
shitass
s.
209
Argo
çok kötü
wack (rap slang)
s.
210
Argo
çok kötü
hellacious
s.
211
Argo
çok kötü
vrot [south africa]
s.
212
Argo
çok kötü
sucky
s.
213
Argo
çok kötü
(something) blows
expr.
214
Argo
bu çok kötü
that's a pisser
expr.
215
Argo
çok kötü
sucks ass
expr.
216
Argo
çok kötü
wigity-wack (rap slang)
expr.
217
Argo
çok kötü
fubar (fouled up beyond any/all recognition)
expr.
218
Argo
bu çok kötü!
that’s so suck!
expr.
219
Argo
çok kötü, iyi, sıra dışı, etkileyici kimse/şey
a/one hell of a...
expr.
220
Argo
(bir şeyi yapmada) çok kötü
can't (do something) for toffee
expr.
221
Argo
bir şeyi yapmada çok kötü
can't do something for toffee [uk]
expr.
222
Argo
çok kötü
fubar (fucked up beyond all repair)
expr.
223
Argo
çok kötü
so suck
exclam.
224
Argo
çok kötü
like shit
exclam.
British Slang
225
İngiliz Argosu
çok kötü kokan
smellies
i.
226
İngiliz Argosu
çok başarısız/kötü
piss poor
expr.
227
İngiliz Argosu
çok kötü
total pants
expr.
Modern Slang
228
Modern Argo
kendini çok kötü hissetme
a bag of kittens on the way to the river
i.
229
Modern Argo
çok kötü
a clear bag of smashed assholes
i.
230
Modern Argo
kulaklıktan müzik dinlerken çok kötü bir sesle eşlik etme
a crapella
i.
231
Modern Argo
çok kötü bir hata
all kinds of wrong
i.
232
Modern Argo
(bir önceki gece çok içtikten sonra) ağzımda kötü bir tat var
a cat shit in my mouth
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok kötü!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy